Tarihçi-Yazar Sadullah Aydın, "Dünya Kudüs Haftası" dolayısıyla İLKHA'ya yazılı bir açıklamada bulundu.
Aydın Açıklamasında, İslam ümmetinin gafleti ve kahredici sessizliğinden, İslam ülkelerindeki yönetimlerin ihanete varan tutum ve politikalarından cesaret alan siyonist işgal rejiminin, Müslümanların üçüncü mukaddes şehri Kudüs'ü Yahudileştirmeye hız verdiğini belirtti.
Türkiye'nin de bazı bölgelerinin işgalci siyonistlerin hedefinde olduğunu ve İslam dünyasının özgürlüğünün Kudüs'ün özgürlüğünden geçtiğini belirten Aydın, çok geç olmadan Müslümanların harekete geçmesi gerektiğini ifade etti.
"Bir sabah Mescid-i Aksa'nın yıkılmış haliyle karşılaşabiliriz"
Siyonist işgal rejiminin hemen hemen her gün Mescid-i Aksa'ya yönelik saldırı girişiminde bulunduğunu vurgulayan Aydın, "İşgalci, fanatik siyonistler, polis ve asker korumasında her gün Müslümanların ilk kıblesi Mescid-i Aksa'ya saldırı girişiminde bulunuyor. Mescid-i Aksa'nın avlusunda ibadet eden Müslümanlara yönelik terör estiriyorlar, ibadet eden Filistinlileri darp ediyorlar. Yine altyapı bahanesiyle Mescid-i Aksa'nın altında kazı çalışması yapan siyonist çete, Mescid-i Aksa'yı yıkıma götürecek faaliyetlerini küstahça sürdürüyor. Bir sabah uyandığımızda Mescid-i Aksa'nın yıkılmış haliyle karşılaşırsak hiç şaşmamak lazım. Tehlike göz göre göre geliyor ve Müslümanlar bu korkunç tehlike karşısında, ilk kıblemizin yıkılma tehlikesi karşısında büyük bir ilgisizlik, duyarsızlık, aymazlık içindedir." ifadelerini kullandı.
"Kudüs'te nüfusun Yahudilerin lehine değişmesi için Müslümanlara, Filistinlilere büyük baskılar uygulanıyor"
Sadullah Aydın
İşgal rejiminin Mekke ve Medine'den sonra İslam'ın üçüncü kutsal kenti Kudüs'ü Yahudileştirme faaliyetlerine hız verdiğini belirten Aydın, şöyle devam etti:
"Muharref Tevrat'tan beslenen siyonist çetenin büyük hedefleri var; İslam dünyasının göbeğinde, başkenti Kudüs olacak olan büyük bir Yahudi devleti kurmak… Amerika ve diğer Batılı ülkelerin desteği, Müslüman halkları yöneten liderlerin ihanet ve iş birliği sebebiyle haydut çete bu hedefine adım adım yaklaşıyor. Siyonist çete Kudüs'te sürekli yeni yerleşim alanları yapıyor. Bu yerleşim alanlarına dışardan getirdiği göçmenleri yerleştiriyor. Kudüs'te nüfusun Yahudilerin lehine değişmesi için bu mukaddes şehirde yaşayan Müslümanlara, Filistinlilere büyük baskılar uygulanıyor. Filistin halkının Kudüs'ten kaçması için ne gerekiyorsa yapılıyor. Filistinliler sokak ortasında katlediliyor, evleri yıkılıyor, ekonomik boykotla muhtaç duruma düşürülüyor, Kudüs onlar için güvensiz hale getiriliyor."
"Muharref Tevrat'ın vaat ettiği Türkiye'nin doğu bölgeleri de siyonist çetenin hedefinde"
İslam ümmetinin, İslam dünyasının özgürlüğünün Kudüs'ün özgürlüğünden geçtiğini ifade eden Aydın, "Siyonist çete; hedefleri, eylemleri, yapıp ettikleri ile İslam ümmeti için büyük bir tehdit olmayı sürdürüyor. Batı'nın sınırsız desteğini arkasına alan bu haydut çete sadece Kudüs'le, Filistin'le yetinmeyecek. Suriye, Ürdün, Mısır, Lübnan başta olmak üzere İslam dünyasının topraklarına da göz dikmiş bulunmakta. Hatta muharref Tevrat'ın vaat ettiği Türkiye'nin doğu bölgeleri de siyonist çetenin hedefinde. Tehlike çok büyük, çok korkunç ve sandığımızdan çok daha yakın." dedi.
"Müslüman ülkelerin yönetimleri yıkıcı, ölümcül tehlikenin farkında değilmiş gibi davranıyorlar"
İslam ülkelerinin yetkililerinin işgal rejimi ile sanki hiçbir şey yokmuş gibi ilişkilerini geliştirip normalleşme adımlarına tepki gösteren Aydın, son olarak şunları söyledi:
"Müslüman ülkelerin yönetimleri siyonist çeteden kaynaklanan yıkıcı, ölümcül tehlikenin farkında değilmiş gibi davranıyorlar. Siyonist çeteden dost olmaz. Siyonist çete kendi ülkelerinin topraklarına göz dikmişken her türlü alçakça plan ve tuzak ile İslam dünyasını fitne ve kargaşaya boğmaya çalışırken Müslüman dünyanın liderleri hangi akılla bu haydut rejime zeytin dalı uzatıp normal devlet muamelesi yapıyorlar? Müslüman halklar bu konuda çok daha hassas ve uyanık davranmalı, siyonist çete ile normalleşme adımı atan yöneticileri üzerinde baskı unsuru oluşturarak geliyorum diyen bu korkunç tehlikenin önüne geçmeli." (İLKHA)