Okumayan, okumadığı için düşünmeyi, tefekkür etmeyi unutan, olaylar karşısında duyarsız, ilgisiz, sorgulamayı bilmeyen, rüzgârların önünde savrulan bir yaprak misali kültürel saldırlar karşısında korumasız bir neslin yetiştiğini vurgulayan Aydın, günümüzde bilgi ve bilinç yoksunu bir nesil var olduğunu ifade etti.
Eskiden neredeyse her evde bir kitaplığın olduğunu anımsatan Aydın, geçmişte insanların okudukları kitap sayısıyla övündüklerini dile getirdi.
Sohbetlerde kitapların konuşulduğunu belirten Aydın, "Özellikle öğrenciler, eğitimli gençler bir araya gelince birbirlerine hangi kitapları okuduklarını sorarlardı. Kitapların içeriğinden bahsedip sohbet ederlerdi. Özellikle bu durum dindar gençlerde daha da baskındı. Doksanlı yılların, hatta 2000’li yılların gençliği düşünen, sorgulayan, halkın ve ülkenin geleceği konusunda kaygı duyan bir gençlikti." dedi.
"Sosyal medya sonrası kitap unutuldu"
"Ne yazık ki internetin yaygınlaşması, akıllı telefonların her eve girmesi, sosyal medyanın adeta toplumu esir alması sonrası kitap unutuldu, okuma unutuldu" diyen Aydın, bugün gençliğin boş içerikli, edebi anlamda değersiz, ahlak ve edebe saldırı maksatlı kaleme alınmış birkaç popüler kitabın dışında kitabın, okumanın ne olduğunu bilmediğini kaydetti.
"Düşünmeyen, sorgulamayan bir gençlik yetişsin isteniyor"
Bilgi ve bilinç vermeyen, hatta afyon gibi uyuşturan ve gençliğin nefsani arzularına hitap eden bu kitapların çoğunun egemen çevreler tarafından bilinçli olarak gençliğe okutulduğuna dikkat çeken Aydın, yoğun bir propaganda gücüyle gençliğin bu tür kitaplara yönlendirildiğine işaret etti. Aydın, "Düşünmeyen, sorgulamayan, kaderi hakkında söz sahibi olmayan, geleceğiyle ilgili karar verme yeteneğinden yoksun, zavallı bir gençlik yetişsin isteniyor." dedi.
"Çabuk kandırılan bir gençlik ülkenin, halkın geleceği, huzuru, bağımsızlığı için büyük bir tehlikedir"
Okumayan, bilgi ve bilinç sahibi olmayan bir gençliğin varlığının büyük bir tehdit olduğunun altını çizen Aydın, şöyle devam etti:
"Çabuk aldanan, kandırılan, oyuna gelen, algı operasyonlarına kolaylıkla kanan böyle bir gençlik dış düşmanların, emperyalist güçlerin elinde çok rahat bir şekilde oyuncağa dönüşebilir. Ki bugün İslam dünyasında yaşanan iç huzursuzlukların, kargaşanın nedenlerinden biri de budur. Çabuk kandırılan, oyuna gelen bir gençlik ülkenin, halkın geleceği, huzuru, iç barışı, bağımsızlığı için büyük bir tehlikedir. Gençlik kültür ve bilinçten yoksun olduğu için İslam düşmanı sapkın akımların, ahlak düşmanı şer güçlerin tehdidi altındadır da aynı zaman. Bu şer güçler gençliği kolaylıkla etkilemekte, şeytani projelerini hayata geçirme konusunda zorluk çekmemektedir."
"Anne ve babalar okuyarak çocuklarına örnek olmalıdırlar"
Yetkililer, eğitimciler, anne babalar, sorumluluk duyan, ülkenin geleceğini düşünen herkesin bu konuda duyarlılık gösterip okuyan bir neslin yetişmesi için harekete geçmesi gerektiğini belirten Aydın, "Milli, manevi, ahlaki değerlerle barışık, kültür ve bilinç aşılayan, kaliteli bir okuma için seferberlik başlatılmalıdır. Özellikle her evde birer kitaplık olmalı, anne ve babalar okuyarak çocuklarına örnek olmalıdırlar." diye konuştu.
"Kitaba ciddi yatırım yapılmalı, buna özel bütçe ayrılmalıdır"
Yetkililerin kitaba ulaşımı kolaylaştırması gerektiğini söyleyen Aydın, "Kitap hediye kampanyaları yaygınlaştırılmalı, kitaba, yazara ve okumaya önem verilmeli, bu konuda toplum ve gençlik teşvik görmelidir. Ateş pahası olan kitap fiyatları aşağı çekilmeli, özellikle eğitimciler kitap konusunda öğrencileri için örnek teşkil etmeli. Devlet, STK’lar, diğer kurumlar, camialar kitaba ciddi yatırım yapmalı, okumanın yaygınlaşması için özel bütçe ayırmalı ve bunu sürekli yapmalıdır." ifadelerini kullandı.
"Ahlak yoksunu Batılı yazarların eserlerine mahkûm edilen bir gençlikten hiçbir fayda gelmez"
"Ancak dediğim gibi kaliteli, toplumun değerleriyle barışık, dış güçlerin, düşman oluşumların, sapkın ideoloji ve akımların propagandasını yapmayan bir okuma olmalı bu" diyen Aydın, son olarak şunları söyledi:
"Kaliteli, seviyeli, halkıyla barışık, özgür düşünceli, manevi ve ahlaki değerlere bağlık yazarlara sahip çıkılmalı, bu yazar, aydın ve edebiyatçıların önü açılmalı, gençlik ve toplum bu kalemleri okumaya yönlendirilmeli.
Batıl, yoz, düşman ideolojilerin, sapkın akımların, sömürgeci dış güçlerin, ahlak yoksunu Batılı yazarların eserlerine mahkûm edilen bir gençlikten ne bu ülkeye ve ne de bu halka hiçbir fayda gelmez. Böyle bir okuma gençlikteki ahlaki yozlaşmayı, değerlerden uzaklaşmayı, akli ve bilinçsel uyuşukluğu artırmaktan başka bir işe yaramaz."(İLKHA)