DOĞRUHABER
20 Temmuz'da Suruç'ta patlayan bomba çözüm sürecini bitirdi. Pkk'nin “devlet yaptırdı” söylemi ile başlattığı çatışmalarda yüzlerce insan hayatını kaybetti. Çözüm sürecinin getirdiği rehavet havasında örgütlenmesini tamamlayan Pkk şehirlerde özyönetim ilanı adı altında gövde gösterisinde bulunurken; devlet de Pkk'nin şehirlerdeki eylemlilik halini bitirme adına sokağa çıkma yasakları uyguluyor. Bir yandan Pkk'nin özyönetimi diğer yandan devletin sokağa çıkma yasağı halkı perişan ediyor.
SOKAĞA ÇIKMA YASAKLARI HALKI SARSIYOR
Hdpkk'nin özyönetim saplantısı halkın can ve mal güvenliğinin ayaklar altına alınmasına neden oluyor. Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın raporuna göre 16 Ağustos-11 Aralık arasında yedi kentteki 17 ilçede 52 kez süresiz ve gün boyu sokağa çıkma yasakları ilan edildi. Bu yasaklar Pkk'nin eylemliliğini azaltmaya yönelik olsa da sonuçta asıl yarayı Kürt halkı alıyor. Yasakların bazı ilçelerde günlerce sürmesi insanların temel gıda maddelerine ve içme suyuna hasret kalmasına neden oluyor. Bazı evlerde 2 gün boyunca bir yudum su içemeyen insanların olması bu yöntemin sorgulanmasına neden oluyor
ÇUKUR SAPLANTISINI TERK EDİN
Pkk'nin hendek(çukur) stratejisinde ve şehiriçi savaşında kaybeden Kürt halkının kendisi oluyor. Çukurların altına ve çevresine yerleştirilen binlerce kilogramlık patlayıcıların ve şehir savaşının halka en büyük zararı verdiği; Fırat Simpil olayında çok bariz bir şekilde görülmüştü. Pkk'nin askere yönelik saldırısında henüz 13 yaşındaki küçük Fırat paramparça olmuştu. Savaşı şehirlere taşıyan Pkk'nin Kürtlere büyük bir kötülük yaptığına inanan vatandaşlar duygularını isimlerini vermeyerek medya ile paylaşma yoluna giderken; bu durum aynı zamanda yaşanan baskıyı da gözler önüne seriyor.
DEVLET BAŞKA BİR YÖNTEM BULMALI
Pkk'nin baskısını ve saldırganlığını lanetleyen Kürt halkının devlete bakışı da çok pozitif değil. Devletin operasyonlarının 90'lara göre daha insani olduğunun altını çizen vatandaşlar özellikle sokağa çıkma yasaklarından şikâyetçi.
EĞİTİME DARBE
Sokağa çıkma yasaklarından dolayı çocukların eğitimlerinin darbe aldığını ifade eden vatandaşlar, PKK'nin ambulans saldırılarından dolayı sağlık noktasında da ciddi sorunlar yaşıyor.
Zaman zaman yiyecek bir lokma ekmeğe muhtaç bırakılan Kürt halkının yaşadığı çaresizlik ve seçeneksizlik insanların yerini yurdunu terk etmesine neden oluyor.
Silvan'da, Nusaybin'de, Sur'da yaşayan on binlerce insan evini-barkını terk ederek batıya ya da çevre köylerde yaşayan akrabalarına sığınmak zorunda kalıyor. 13 Aralık'ta Milli Eğitimin Şırnak'ın Cizre ile Silopi İlçesi'nde görevli öğretmenlere SMS ile mesaj göndererek ‘hizmet içi eğitime' alındıklarını bildirmesi ile öğretmenlerin her 2 ilçeden ayrılması eğitime vurulan bir başka darbe oldu. Cizre'de 104 okulda 43 bin 127 öğrenci, Silopi'de ise 39 bin 128 öğrenci öğretmensiz kaldı.
Eğitim yılının başında Pkk'nin uyguladığı okul boykotu ve Ydg-h'nin öğretmenleri tehdit eden açıklamaları ve yakılan onlarca okul zaten eğitim seviyesi düşük olan bölge insanına yapılabilecek en büyük kötülüklerden biri olarak kaydedildi
ESNAF İFLASIN EŞİĞİNDE
Bölgede yaşanan çatışmaların en fazla etkilediği kesim şüphesiz esnaf oluyor. Pkk'nin çukur ve barikat stratejisi esnafın para kazanmasını engelliyor. Bir yandan kepenk kapatmalar diğer yandan sokağa çıkma yasakları esnafı iflasın eşiğine getirdi. On binlerce insanın göçü ve yaşanan şiddet, ekonomik sirkülasyonu durdurma noktasına getirdi. Sur, Nusaybin, Derik ve çatışmanın olduğu diğer yerlerde esnaf kirasını, çeklerini ödeyememekten şikâyetçi... Çatışmanın son bulması çağrısında bulunan esnaf, kayıplarının giderilmesini ve vergiden muaf tutulmalarını devletten talep ediyor.