Lütfen bekleyin..
HAMAS'ın "Aksa Tufanı Operasyonu" yedinci gününe girdi.
HAMAS sadece askerleri hedef alırken siyonist işgal rejimi ise yasaklı fosfor silahlarını dahi kullanarak her türlü silahla Gazze halkına yönelik korkunç bir katliam ve soykırım uyguluyor.
Saldırılarda çoğu kadın ve çocuk olmak üzere binden fazla Filistinli şehid olurken, binlercesi ise yaralandı.
Siyonist odakların algı operasyonlarının etkisi altında olan medya ise ne yazık ki bu katliam ve soykırımı görmezken mazlumları zalim, zalimleri mazlum gösteren haberlere imza atıyor.
Bu davranışın insani ve vicdani olmadığını, insafa sığmadığını belirten gazeteciler, başta Türkiye olmak üzere dünya medyasına seslenerek, siyonist algının etkisinde kalmadan tarafsız ve ilkeli, gerçekçi haberler yapmalarını istedi.
Sadullah Aydın
"Medya siyonistlerin soykırım ve katliamlarını görmezden geliyor"
Siyonistlerin mazlum insanların, sivillerin üzerine ölüm yağdırdığını vurgulayan Gazeteci-Yazar Sadullah Aydın, "5-6 gündür siyonist rejimi, tüm yasaklı silahları hatta kimyasal silahları ve fosfor bombaları kullanarak Gazze'ye ölüm yağdırıyor. Kadın, çocuk, camii hatta kilise demeden korkunç bir yıkım gerçekleştirerek bir soykırıma imza atıyor. Sosyal medya ve haber ajanslarında, çocuk cesetlerini, yıkılan camileri, havaya uçurulan sivil yerleşim yerlerini görüyoruz. Ne yazık ki siyonist odakların etkisi altında olan ve onlar tarafından yönlendirilen bir kısım medya bu korkunç zulmü, bu vahşi soykırımı ve katliamı görmezden geliyor. Sanki mazlum olan, zulme uğrayan, katledilen israil halkıymış gibi haberler yapıyorlar." dedi.
"Siyonist medya mazlumu zalim, zalimi ise mazlum gösteriyor"
"Bu ne insafa ne vicdana ne de insanlığa sığar" diyen Aydın, "Tarafsız habercilik ilkesine de asla sığmaz. Malcolm X'in bir sözü var. Diyor ki; 'Eğer dikkat etmezseniz medya sizlere zalimi mazlum mazlumu ise zalim olarak gösterir.' Bu nedenden dolayı siyonistlerin, Amerika'nın, israiliin ve Batının güdümü altında olan medya organları, ne yazık ki zalimi mazlum, mazlumu zalim, kötüyü iyi iyiyi ise kötü gösterecek algıyı yapma maharetine sahiptirler. Bu konuda hiçbir yalandan, iftiradan, çirkeflikten ve çirkinlikten kaçınmıyorlar. Basın mensubu kardeşlerimizden ve Türkiye'deki medya mensuplarından isteğimiz; Haberlerini siyonist algının etkisi altında kalmadan vicdanlarının sesine kulak vererek, insaflı ve tarafsız bir şekilde halkı bu konuda aydınlatıp bilinçlendirmeleridir." ifadelerini kullandı.
Veysi Demir
Gazeteci-Yazar Veysi Demir ise işgal rejiminin bir haftadır Gazze'de büyük bir insanlık kıyımı ve soykırım uyguladığını söyledi.
"Filistinlileri, sivillere katliam yapmış gibi gösteriyorlar"
Yapılan soykırım ve katliamlar karşısında dünya basının takındığı tavrın korkunç olduğunu vurgulayan Demir, "Basının görevi burada ayna olmaktır ve olayları olduğu gibi basına yansıtmaktır. Özellikle uluslararası basın kuruluşları CNN, BBC, uluslararası bazı kanallar ve ajanslar maalesef israilin yaptıklarını görmezden geliyor ve sürekli olarak Filistinlileri, sivillere katliam yapmış gibi gösteriyor ve israilin yapmış olduğu katliamı görmezden geliyorlar. Basının görevi bu değildir. Basının görevi olayları olduğu gibi yansıtmaktır ve bu konuda basının üstüne düşeni yapması gerekmektedir." dedi.
"İşgal rejiminin katliamlarını görmezden geliyorlar"
Basının, işgal rejiminin yaptığı katliamları görmezden gelmeyip olayları olduğu gibi vermesi gerektiğini ifade eden Demir, şöyle devam etti:
"İşgal rejimi sadece orada değil bütün dünya genelinde etkili ajanları marifetiyle maalesef Filistinlileri yıllardan beri hep öcü olarak gösterip, israilin yapmış olduğu katliamları ve soykırımları görmezden geliyorlar. Müslümanlar olarak şuurlu olmamız lazım. Batı medyası ve onların güdümünde olan ve onlar tarafından fonlanarak desteklenen etki ajanları gibi faaliyet yürütenler maalesef içimizdeki bazı basın kuruluşları da aynı şekilde israilin yapmış olduğu katliamları görmezden geliyor ve Filistinlilerin kendilerini savunma hakkını terörist bir eylem gibi göstermeye çalışıyor. Bu konuda uyanık ve bilinçli olmamız gerekiyor." (İLKHA)
