Lütfen bekleyin..
DOĞRUHABER- İstanbul Beykoz'da 17 Ocak 2000 yılında yapılan polis baskınıyla şehid edilen Hizbullah Cemaati Kurucu Rehberi Hüseyin Velioğlu Batman'da halkın yoğun katılımıyla Karşıyaka Mezarlığı'ndaki kabri başında anıldı. 17 Ocak günü öğle namazının ardından Velioğlu'nun kabrine gruplar haline akın eden sevenlerinin sayısı, kısa sürede on binleri aştı. Kadınların da yoğun ilgi gösterdiği anma programında Yasin-i Şerifler, salavatlar ve dualar okundu.
İSLAM DAVASINA CANIMIZI VERDİK
PKK'liler tarafından katledilen Yasin Börü ve arkadaşları ile Aytaç Baran'ın fotoğrafını taşıyan pankartın da açıldığı anma programında halk, Hüseyin Velioğlu'nun fotoğrafını gösteren dövizler taşıdı. Kabri başında bir konuşma yapan Şehitler Kervanı Platformu Başkanı Ömer Çelik, Hüseyin Velioğlu ve dava arkadaşları gibi kendilerinin de İslam davasına gönül verdiklerini belirterek, “İslam davasına canımızı verdik. Çünkü bu dava çok yüce bir davadır. İslam davası uğruna gün oldu İbrahim olduk, ateşlere atıldık. Gün geldi Zekeriya olduk, testerelerle biçilmeyi göze aldık, gün oldu Yahya olduk, ölüme seve seve gittik. Gün oldu Habil olduk, kardeşlerimiz tarafından vurulduk. Gün oldu Musap olduk, seve seve canımızı feda ettik.” dedi.
KÖY KÖY, KASABA KASABA VE İL İL DOLAŞARAK İSLAM'I ANLATTILAR
Hüseyin Velioğlu ve dava arkadaşlarının İslam davası için yapmış oldukları fedakârlıklardan da bahseden Çelik, “40-50 derece yazın sıcağına aldırmadan, Şehit Rehber (Hüseyin Velioğlu) ve dava arkadaşları, onun davasına gönül vermiş seydalarla birlikte köy köy, kasaba kasaba ve il il dolaştılar. Bir yerde İslam'a ve Müslümanlara fayda verebileceğini bildiği hemen hemen herkese gittiler. Bu davanın güzelliğini ve davaya hizmet etmek gerektiğini anlattılar. Şehit Rehber, en soğuk memleketten, en sıcak memlekete kadar dava arkadaşlarıyla beraber dolaşarak insanlara İslam'ı anlattılar. Kurtuluşumuzun, dünya ve ahiret hayatımızın saadetinin böyle bir cemaati inşa etmek ve bu cemaatin doğrultusunda mücadele etmek olduğunu anlattılar.” ifadelerini kullandı.
YÜZLERCE ŞEHİT VERDİK, ZİNDANLARA ATILDIK, HİCRETLER YAŞADIK
Hüseyin Velioğlu'nun ve dava arkadaşlarının İslam'a hizmetteki çalışmalarının meyvesini verdiğini sözlerine ekleyen Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Böyle mükemmel, merhametli ve şefkatli bir cemaat bize oluşturdular. Fakat bunu oluştururken muhaceratlar eziyetler, işkenceler ve sıkıntılar gördüler. Yüzlerce kardeşimizi, azizlerimizi şehit vererek, bu camiayı bu hale getirdiler. Şehit Rehber ve dava arkadaşlarının şehit oluşlarını iyi okuyun. Sizler bir defa gözlerinizi açtığınızda etrafınızda yüz binlerden insan ve seydalar olmadı. Bu hale ve duruma gelinceye kadar nice kardeşlerimizi feda ettik, nice kardeşlerimiz zindanlarda eziyet ve işkencelerle şehit oldular. Nice kardeşlerimiz yıllarca eşlerini, çocuklarını, anne ve babalarını görmediler, muhacerat yaşadılar ve halen yaşamaktadırlar. Vallahi eğer bizler, şehit Rehberin, Şehit Selahaddin'in ve diğer aziz şehitlerimizin bize kanıyla emanet ettiği bu davanın kıymetini bilmezsek dünya ve ahrette de Allah muhafaza hüsrana uğrayanlardan olacağız.”
ONLAR BU ÜMMETE MEŞALE OLDULAR
Daha sonra Hizbullah Cemaati kurucu rehberi Hüseyin Velioğlu'nun hayatından kesitler aktaran Velioğlu'nun yakın arkadaşlarından Şeyh Fatih, “Şehit Rehber ve dava arkadaşları, zor şartlarda Hizbullah Cemaatini kurdular. Onlar da Hz. Muhammed (SAV) ve sahabeler gibi köy köy, kasaba kasaba, şehir şehir durmadan dolaşarak, insanlara Peygamberin dini olan İslam'ı anlattılar. Onlar bu ümmete meşale oldular ve onların önünü aydınlattılar.” diye konuştu.
BİZLER DE ONLAR GİBİ İNSANLARIN KURTULUŞU İÇİN HİZMET ETMELİYİZ
Son olarak söz alan Molla Beşir Şimşek, şu ifadelere yer verdi: “İnşallah bizler de Şehit Rehber ve dava arkadaşlarının fedakârlıkları, azim ve kararlılığıyla yürüttükleri davayı daha da öne götüreceğiz. Şehit Rehber'e olan sevgimiz senede bir gün kabri başına gelmekle olmasın. Bizler de onlar gibi insanların hidayeti için çalışmalıyız. Şehit Rehber'in hayatını okuyup, bundan kendimize dersler çıkarmamız lazım. Bizler de onlar gibi çalışmalıyız. Bu insanların ıslahı için ve cehennemden korumak için ter dökmeliyiz. Tüm imkânımızla insanların kurtuluşu için hizmet etmeliyiz. Şehit Rehber ve dava arkadaşları gibi bizler de bu milletin kardeş olmasını istiyoruz. Bu memleketlerde kan akmasını istemiyoruz. Bu kötülüklerin sebebi ise Kur'an'sız bir hayat yaşanmasındandır. İşte Şehit Rehber ve arkadaşları bu amaçla yola çıktılar. Bugün bizler de bu amaçla bu yolu sürdürüyoruz.”
GÖZYAŞLARINA HÂKİM OLAMADILAR!
Hizbullah Rehberi Hüseyin Velioğlu'nun ağabeyi de gelenlere teşekkürlerini ileterek, böylesi bir tablo karşısında çok duygulandığını dile getirdi. Anma programında birçok kişinin duygularına hâkim olamayıp gözyaşları dökmesi dikkat çekerken on binlerce kişi, yaptıkları duaların ardından Velioğlu'nun kabrinden ayrıldı.
SALDIRMADILAR, YIKMADILAR, SESSİZCE DAĞILDILAR
Güneydoğunun merkezinde bulunan Batman gibi bir yerde, devlet tarafından katledilmiş liderlerini anmak için bir araya gelen halkın sükûnu ve hiçbir taşkınlık yapmadan, kimselere saldırmadan sessizce dağılması ise halk tarafından büyük bir taktir gördü.
"YÜKÜMÜZ AĞIR, SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜKTÜR"
■ ENES DURMAZ - DOĞRUHABER
Hizbullah Cemaati'nin kurucu Rehberi olan Hüseyin Velioğlu'nun şehadetinin 16'ıncı yılı dolayısıyla, Cemaatin rehberi Edip Gümüş tarafından bir mesaj yayımlandı. Şehid Rehber'in mezhebi, meşrebi ve grubu ne olursa olsun ehli kıble olan Müslümanların kardeş olduğunu ve imkânları dâhilinde birbirlerine yardımcı olmaları gerektiği dersini verdiğini ifade eden Gümüş, “Böylesine vasat bir çizgiye sahip olmamız hasebiyle yükümüz ağır ve sorumluluğumuz büyüktür” dedi.
İşte o mesajın tam metni;
Bismillahirrahmanirrahim
“Müminlerden Allah'a verdiği ahdi yerine getiren nice erler vardır. Kimi bu uğurda canını vermiş, kimi de beklemektedir. Ahidlerini hiç değiştirmemişlerdir.” (Ahzab: 23) Şehadetinin 16. yıldönümü münasebetiyle Aziz Rehberimizi bir daha rahmetle yâd ederken, dua ve çalışmalarımızda sürekli andığımız Aziz Rehberimiz ile diğer tüm şehitlerimize Allah–u Teâlâ'dan rahmet ve mağfiret diliyoruz.
ŞEHİD REHBER, BÜYÜK BİR FEDAKÂRLIK GÖSTERİP AĞIR BEDELLER ÖDEDİ
Hayatını İslam'a vakfeden, gecesini gündüzüne katıp çalışan ve İslam davası uğruna canını feda eden Rehberimizin, bizlere miras bıraktığı vasat düşünce ve fikirlerinin bugün ne kadar önem arz ettiğine bir kez daha şahit oluyoruz. Şehid Rehber, büyük bir fedakârlık ve ağır bedeller ödeyerek inşa ettiği Cemaat ve mücadele çizgisiyle Müslümanlara yeniden silkiniş ve izzete ulaşma yolunu göstermiş ve ak bir yüzle Rabbine şehid ve şahid olarak kavuşmuştur. Ashab–ı Kiram, Selef–i Salihin ve çağdaş İslam davetçisi âlimlerin Kur'an'ı ve Sünneti yorumlayış şeklini takip edip vasat yolu esas alan Şehid Rehber, Müslümanların bu çizgiyi takip ederek sıkıntılarını aşacağına ve İslam düşmanlarının baskı ve zulmünden kurtulacağına inanıyordu.
YÜKÜMÜZ AĞIR SORUMLULUĞUMUZ BÜYÜKTÜR
Mezhebi, meşrebi ve grubu ne olursa olsun ehli kıble olan Müslümanların kardeş olduğunu ve imkânları dâhilinde birbirlerine yardımcı olmaları gerektiği dersini veriyordu. İşte böylesine vasat bir çizgiye sahip olmamız hasebiyle yükümüz ağır ve sorumluluğumuz büyüktür. Başta bölgemiz olmak üzere İslam coğrafyası, bugün emperyalist kâfirlerin müdahale, oyun ve desiseleriyle karşı karşıya bulunmaktadır. Bu kâfirler, yerli işbirlikçilerin de yardımıyla ümmete büyük zulümler yaşatmaktadır. Müslümanlar ise ihtilaflar içerisinde bocalamakla, birbirlerine düşmanlık yapmakla ve birbirlerinin kanlarını dökmekle onların emellerine hizmet etmektedirler. Bu hal, Müslümanların zafiyet ve perişanlığını beraberinde getirmektedir.
“RABBİMİZ! BİZİM KANIMIZI MÜSLÜMANLARA, MÜSLÜMANLARIN KANINI DA BİZLERE DÖKTÜRME!”
Ümmet genelinde yetkisi olan idareciler, sözü dinlenen otoriteler, zamanında ümmet nezdinde kabul görmüş İslami yapı ve oluşumların her birisi; “Sadece benim yolum doğrudur” anlayışıyla hareket etmekle sorunu daha içinden çıkılmaz bir hale getirmektedirler. Bu da isteyerek ya da istemeyerek bu fitneye katkı sunmak demektir. Müslümanlar olarak bu kötü gidişat için müspet bir adım atmaz, müspet bir söz söylemez ve asgari müştereklerde bile olsa bir araya gelmek suretiyle birbirimizi sahiplenmez ve mukaddesatımızın İslam düşmanları tarafından çiğnenmesine engel olmazsak, bir bütün olarak dünyada zillet halimiz devam edecektir. Böylesi bir dönem ve ortamda; “Rabbimiz! Bizim kanımızı Müslümanlara, Müslümanların kanını da bizlere döktürme!” duamızı pratikleştirmenin yanında dilimizle hatta kalbimizle de birbirlerinin kanını dökenlere meyletmeyelim ki Rabbimiz bizi işlenen bu günahlara ortak kılmasın. Bunun yanında kardeşlerimiz şu duayı da ihmal etmesinler: “Ya Rabbi! Müslümanların, birbirlerinin kanlarını dökmemeleri, aralarında ittihadın sağlanması, bütün güç ve kuvvetlerini kâfirlere yöneltmeleri için esbap hazırla.”
KARDEŞLERİMİZ BU DAVAYA SAHİP ÇIKMALI
Kardeşlerimiz; Şehid Rehberlerinin, uğruna canını feda ettiği davasına sahip çıkmak suretiyle her türlü tembellik ve zafiyetten kurtulmalıdırlar. İbadetlerini huşu içerisinde yaparak, üstün bir ahlakı kuşanarak, örnek bir yaşantı sergileyerek, takvalı ve adil olma vasfını taşıyarak hareket etmelidirler. İslam'dan uzaklaştırılmaya çalışılan Müslüman halkımızın yeniden İslam'a yönelmesi için eza ve cefalara katlanarak cesur bir direniş sergilemelidirler. Elhamdülillah kardeşlerimiz, bir insanın hidayetine vesile olmanın dünya ve içindekilerine sahip olmaktan daha değerli olduğunun şuuru ve heyecanıyla çalışıyorlar. Bu ilahi bir lütuftur. Bu istikamette gayretlerini sebatla sürdürmelidirler. Hiçbir maddi bağ, insanların hidayeti için çalışan kardeşlerimize ayak bağı olmamalıdır.
ŞEHİT REHBER İÇİN RAHMET VE MAĞFİRET DİLİYORUM
Aziz Rehberimizin şahadetinin sene–i devriyesi münasebetiyle daha uyanık ve teyakkuzda olmamız gerektiğini hatırlattıktan sonra; başta Şehit Rehber ve diğer aziz şehitlerimizi bir kez daha anıyor, Allah Teâlâ'dan onlar için rahmet ve mağfiret diliyorum. Rabbimizden onların kabirlerini cennet bahçelerinden bir bahçeye çevirmesini ve bizi İslam şehitlerinin şefaatlerine nail kılmasını diliyorum.
Kardeşiniz Edip GÜMÜŞ
