Batman İl Sağlık Müdürü Uzman Doktor Semih Canpolat, İLKHA muhabirine ölümcül hastalıklara neden olan sigara, tütün kullanımının zararlarını anlattı.
Türkiye'de 15 yaş üzeri nüfusta tütün ürünü kullanmayanların, toplumun yaklaşık yüzde 70'ini oluşturduğunu aktaran Canpolat, Dünya Sağlık Örgütünün verilerine göre; Dünyadaki çocukların yarısının tütün dumanıyla kirlenmiş havayı soluduğunu ve her yıl 65 bin çocuğun pasif etkilenimin yol açtığı hastalıklar sebebiyle hayatını kaybettiğini belirtti.
Hamilelik döneminde tütün ürünü kullanmanın, bebekler için ömür boyu sürecek çeşitli sağlık sorunlarına yol açtığını ifade eden Canpolat, tütün ürünleri pasif etkilenim yoluyla kullanmayanlar için de ölümcül zararlar verdiğini söyledi.
"Ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda"
Elektronik sigara, nargile, ısıtılmış tütün ürünleri gibi tütün ürünlerinin her türlüsünün zararlı, içeriğindeki kanserojen maddeler sebebiyle ciddi sağlık sorunlarına sebep olduğunu vurgulayan Canpolat, şöyle devam etti:
"Dünyada olduğu gibi ülkemizde de en yaygın kullanılan bağımlılık yapıcı madde olan tütün ürünleri; Kanser, kalp damar hastalıkları, KOAH gibi pek çok önlenebilir hastalık ve erken ölüm sebepleri arasında ilk sırada yer almaktadır. Akciğer kanserinin yanı sıra KOAH, astım, pnömoni gibi tütün ürünü kullanımı ile doğrudan ilişkili olan solunum sistemi hastalıkları, ülkemizde de ölüm nedenleri arasında ilk sıralarda yer almaktadır."
"Tütün ürünü kullanımı vücudun her organına zarar verir"
Özellikle genç yaşta tütün ürünü kullanmaya başlayan kişilerde KOAH ve astım gelişme riskinin çok daha yüksek olduğuna dikkat çeken Canpolat, "Tütün ürünü kullanımı, vücudun hemen hemen her organına zarar verir ve önlenebilir pek çok hastalık, sakatlık ve erken ölüme sebep olur. Tüm bu riskler göz önüne alındığında, geç kalmadan bırakmak için adım atmak çok önemlidir. Tütün ürünü kullanımını bırakmak, her zaman ve her yaşta büyük fayda sağlamaktadır." dedi.
Sigara bırakan kişinin vücudunda ne gibi değişimler olur?
İlk sigara bırakma gününden itibaren yüksek kalp atış hızının normale döndüğünü, kan basıncının düştüğünü ve tat ile koku alma duyularının geliştiğini belirten Canpolat, "2-12 hafta içinde dolaşım düzelir, kanın akışkanlığı artar. El ayak gibi vücudun uç kısımları daha iyi kanlanır, akciğer kapasitesi artar, öksürük ve nefes darlığı azalır, zamanla bağışıklık sistemi güçlenir. Bir yıl sonra, akciğerler daha sağlıklı hale gelir, koroner kalp hastalığı riski, sigara içen birininkinin yaklaşık yarısına kadar düşer. 5 yıl sonra inme riski ve kalp krizi riski azalır ve bu riskler zamanla azalmaya devam eder. 10 yıl sonra akciğer kanseri riski sigara içen birinin yarısı kadar olur ve ağız, gırtlak, yemek borusu, mesane, serviks ve pankreas kanseri riski azalır. 15 yıl sonra, koroner kalp hastalığı riski sigara içmeyen birininki ile aynı seviyeye iner." diye konuştu.
"2010 yılından bu yana 3,5 milyonun üzerinde muayene yapıldı"
Ülke genelindeki 467 sigara bırakma polikliniğinde hizmet sunulduğunu dile getiren Canpolat, "Sigara bırakma poliklinik hizmetleri konuya özel; Uzaktan, yüz yüze ve yerinde eğitim olmak üzere konuya özel eğitim verilen hekimler tarafından yürütülmektedir. Sigara bırakma polikliniklerimizde; 2010 yılından bu yana 3,5 milyonun üzerinde muayene yapıldı. Sigara bırakma polikliniklerinde, hekimlerimiz tarafından uygun görülen hastalara, sigara bırakma tedavisinde kullanılan ancak ülkemizde geri ödeme kapsamında olmayan ilaçlara erişim de sağlanmaktadır." ifadelerini kullandı.
Canpolat, hekimlerin hastayı muayenesi ve değerlendirmesi doğrultusunda 2010 yılından itibaren 1.4 milyondan fazla kişinin Bakanlık tarafından ücretsiz olarak sağlanan sigara bırakma tedavisinden faydalandığını kaydetti. (İLKHA)