“Batman Çözüm Gazetesi'nin Hüda-Par tarafından desteklenen Bağımsız Milletvekili Dr. Aydın Gök ile "Aydın Gök ile seçime dair" adlı röportajı değerli okuyucularımıza sunuyoruz:
Dr. Aydın Gök kimdir?
Evli ve 5 çocuk babası olan Gök, 1966 yılında Batman'ın Hasankeyf ilçesine bağlı Mebiye köyünde
doğdu. Sırasıyla Batman Devrim İlkokulu, Petrol Ortaokulu ve Batman İmam Hatip Lisesi'nden mezun olan Gök, 1994 yılında Fırat Üniversitesi Tıp Fakültesini bitirdi. Tıp Fakültesinden mezun olduktan sonra meslek hayatına Batman'ın Beşiri ilçesinde başlayan Gök, yıllarca Batman'da farklı sağlık kurumlarında doktorluk yaptı.
HÜDA PAR Batman il teşkilatını kurmak için Batman Bölge Devlet Hastanesindeki görevinden istifa eden Gök, 7 Haziran 2015 Genel Seçimlerinde HÜDA PAR’ın desteklediği Batman bağımsız milletvekili adayı oldu.
Yüzyıllardır var olan Kürt sorununa sizin bakış açınız nedir? Milletvekili seçildiğiniz takdirde parlamentoda Kürt sorununun çözümü için ne tür girişimlerde bulunacaksınız?
Kürt sorunu yüzyıllardır süregelen bir sorundur. Kürt sorunu Cumhuriyetin kuruluşundan önce İttihat ve Terakki zihniyetiyle başlayan bir meseledir. Yaklaşık 100 yıldır Kürtler açısından dışlayıcı, asilime edici politikalar sonucu Kürt meselesi ortaya çıkmıştır. Bu mesele birçok soruna da kaynaklık etmiştir. Son dönemde de Kürt meselesinin çözümü adına bazı adımlar atılıyor. Bizler bu konunun hem yetersiz olduğunu ve hem de yanlış mecra da gittiği kanaatindeyiz. Bu konuda taraflarda samimiyet eksikliği görüyoruz. Çözüm süreci, barış süreci dediler fakat şu ana kadar hem devlet hem de örgütün samimi davranmadığını gördük. Kürt sorununu, bir taraf devletin ali menfaatlerine kurban etmeye çalıştı, diğer taraf da örgütün ideolojik çıkarlarına alet etmeye çalıştı.
“Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalıdır”
Kürdistan ve Kürt meselesiyle ilgili olarak şunları söylüyoruz; Kürtlerin varlığı anayasal olarak tanınmalıdır. Türkler ve Kürtler, ülkenin asli kurucu hakları olarak kabul edilmelidir. Şu an Kürtlerin tanınmasıyla ilgili anayasada herhangi bir madde yoktur ve Kürt kelimesi geçmiyor. Türkler hangi haklara sahip iseler, Kürtler de aynı haklara sahip olmalıdır. Biz bunu aynı şekilde diğer etnik kesimler için de söylüyoruz.
“Kürtçe eğitim dili olmalıdır”
Ayrıca Kürtçe de, Türkçe ile beraber ikinci resmi dil olarak kabul edilmeli, Kürtçe aynı zamanda eğitim dili olmalıdır. Anadilde eğitim hakkı da verilsin. Diğer vatandaşlar da makul talep olursa, kendi dillerinde eğitim alabilmelidirler.
“Sınırlar sembolik hale gelmelidir”
Sınırlar konusunda da şunu diyoruz; Kürdistan sınırlarının sembolik sınırlar haline getirilerek kimlikle geçişe imkân sağlanmalıdır.
“Devlet, Kürt alimlerine yapılmış olan zulüm için özür dilemelidir”
Bir de devlet, geçmişte yaptıklarından dolayı özür dilemeli, kabirlerini gizlediği Said-i Nursi, Şeyh Said ve Seyit Rıza gibi şahsiyetlerin mezar yerlerini açıklamalıdır. Çünkü zamanında bu insanlar mağdur edildiler, haksız yere idam edildiler ve kendi eş, dost, akrabaları mezar yerlerini bilmedikleri için onları ziyaret edemediler. Sonrasında da haksız yere itham edildiler. Bu şahsiyetler için iade-i itibar olmalı ve devleti temsil makamında olanlar, başta Şeyh Said olmak üzere Kürtlerin büyük bir saygıyla andıkları Kürt alimlerine yapılmış olan zulmü resmen kabul etmeli ve bu şahsiyetlerin yakınlarından ve halktan devlet adına özür dilemelidirler.
“Yerel yöneticilerini halk seçmeli”
Kürt meselesinin çözümü adına ortaya attığımız çözümlerden biri de, yerinden yönetim meselesidir. Yerel yönetimler güçlendirilmeli, nasıl ki belediye başkanlarını halk seçiyorsa vali, kaymakam gibi yerel yöneticilerini de halk seçebilmeli ve Adem-i merkeziyet olmalıdır. Dolayısıyla halkın sorunlarıyla yakından ilgilenebilecek ve sorunlarını bilen yerel yöneticilerin yönetimde olmaları bu halkın geleceği açısından inşallah daha sağlıklı olacaktır. Böyle bir talebimiz olacaktır.
“Bölgeye ekonomik kalkınmada pozitif ayrımcılık yapılmalıdır”
Bu bölge ihmal, inkâr ve asimilasyon politikalarıyla mağdur edildi. Aynı şekilde halkımız ekonomik yönden de yıllarca mağdur edildi. Kürt meselesinin çözümü adına üzerinde durulması gereken meselelerden biri de, bölgenin kalkınmasıdır. Bölgeye ekonomik kalkınmada da pozitif ayrımcılık yapılmalıdır. Devlet bizzat kendisi istihdam sağlasın, iş alanları ve fabrikalar açsın diyoruz.
“Siyasi genel af olmalıdır”
Kürt meselesine yönelik taleplerimizden bir tanesi de, siyasi genel aftır. Tüm siyasi ve tutuklu mahkûmlara, yurtdışında bulunan siyasi suçlulara, vatandaşlıktan çıkarılanlara genel bir af gelmelidir diyoruz. İnanıyoruz ki, Kürt meselesinin çözümünde de böyle bir adım önemli bir rahatlama sağlayacak, barışa faydası olacaktır.
“Seçim barajı düşünce özgürlüğünün önünde bir engeldir”
Seçimlerdeki yüzde 10’luk baraj kaldırılırsa bundan Türkiye ne kazanır? Seçmenin desteklediği parti yüzde 10 barajının altında kalması durumunda bu seçmene nasıl etki eder? Yüzde 10’luk barajın olması veya olmaması Türkiye’ye ne kaybettirir ve kazandırır?
Seçimlere parti olarak yani HÜDA PAR olarak girecektik. Fakat Türkiye’deki yüzde 10’luk seçim barajı engeli nedeniyle biz de seçime bağımsız adaylar olarak girmek zorunda kaldık. En yüksek seçim barajı şu an Türkiye’de uygulanmaktadır. Avrupa dahil diğer ülkelere baktığımızda seçim barajı, 0-5 oranı arasında gidip gelmektedir. Kimi ülkede baraj uygulanmamaktadır, kimi ülkelerde de en fazla yüzde 5'lerdedir. Sadece bir iki ülkede yüzde 7 baraj uygulanmaktadır. Fakat ülkelerin çoğunda bu yüzde 3 tür. Dolayısıyla en büyük mağduriyeti Türkiye’deki seçmen yaşamaktadır. Seçim barajı, temsilde adalet ilkesine ters, haksız bir uygulamadır.Her vatandaşın oy kullanması isteniyorsa o zaman her seçmenin oyu eşit kıymette olmalıdır. Dolayısıyla yüzde 9 küsurlarda seçim barajına takılan milyonlarca seçmenin oyu boşa gitmiş oluyor. Aynı şekilde her partinin aldığı oy da eşit kıymet ve değerde olmalıdır. Ayrıca seçim barajı seçmen üzerinde psikolojik bir baskı sebebi olabilmektedir. Desteklediği partinin barajı aşamaması ihtimali kişiyi kerhen de olsa başka partiye oy vermek zorunda hissettiriyor. Seçim barajı düşünce özgürlüğünün önünde bir engeldir.
“Seçildiğim takdirde öncelikle sahipsiz Batmanımızın sorunlarına eğileceğim”
Son olarak, Batman’ın sorunları nelerdir ve sizin bu sorunlara karşı çözüm önerileriniz nelerdir?
Şüphesiz milletvekili seçilirsem, Batmanlı kardeşlerimin vekili olarak meclise gireceğim. Ve en önemli önceliğim sahipsiz Batman’ımıza hizmet etmek, faydalı olmak olacaktır. Sahipsiz Batman diyorum. Zira dört yıldır mecliste olan Batman’ın vekillerinin karneleri sıfırlarla doludur. Batman için, Batman halkı için ciddi hiçbir talepleri ve hizmetleri olmamıştır. Şuan Batman büyük bir köy görünümdedir.
Batman’ın en büyük sorunlarının başında işsizlik geliyor. Bu gün Batman’ımız yüzde 23’lük işsizlik oranıyla ilk sıralardadır. Bu konuda ciddi adımlar da atılmadı. Can, mal ve nesil emniyeti yoktur. Biz bunu 6-8 Ekim olaylarında gördük. Can ve mal güvenliğinin olmayışı birçok olumsuzluğa sebep olabilmektedir. Batman’da işsizliğin bitmesi için devletin bizzat yatırım yapması lazım ve özel sektörün de önünü açması lazım. İstikrar, can ve mal güvenliği, huzurun olmadığı bir yerde siz özel sektörü burada tutamazsınız. Özel sektörün ciddi manada yatırımlar yapabilmesi için can ve mal güvenliğinin mutlaka sağlanmış olması lazım.Uyuşturucu kullananların sayısı giderek artmaktadır. Trafik ve ulaşım berbat bir haldedir. İşsizlik sorunu için yeni istihdam alanları oluşturulmalı, fabrikalar açılmalıdır. Batman yatırımcı için cazibe merkezi haline getirilmelidir. Can ve mal güvenliğinin sağlanması adına ciddi tedbirler alınmalı, kardeşlik, sevgi ve muhabbetin yerleşmesi için emniyet tedbirlerinin dışında eğitim ve sosyal projeler üzerinde durulmalıdır. Bu sayede hırsızlık, yağma ve cinayetlerin önüne geçilmiş olur. Üniversitede, tıp, mühendislik ve hukuk bölümleri açılmalıdır. Özellikle Karşıyaka Mahallesi bölgesine donanımlı bir hastane yapılmalıdır. Kentsel dönüşümün şartları cazip hale getirilmeli, TOKİ tarafından yeni konutlar yapılmalıdır. Devlet yılların meselesi olan İluh deresinin ıslahını bizzat kendisi yapmalıdır. Batman’ın şehirlerarası yolları ölüm yolu olmamalı, uçak seferleri artırılmalıdır.
Milletvekili seçildiğim takdirde öncelikle Batmanımızın sorunlarına eğileceğim. Sadece meclise kapak atıp da taziyeden taziyeye gelmeyeceğiz diyoruz. Batman’a geldiğimizde de Batman’ın tamamını dolaşıp vatandaşlarımızla bire bir görüşeceğiz. Onların sorunlarını dinleyip çözümü adına da inşallah üzerimize düşeni yapmaya çalışacağız.
7 Haziran Seçimlerinde beklentiniz nedir?
30 Mart Yerel Seçimlerinde yeni bir parti olmamıza rağmen, ciddi bir oy aldık. Seçim çalışmalarımız her alanda yoğun bir şekilde devam ediyor. Güzel bir teveccüh ve yoğun katılımlar var. 7 Haziranda oylarımızı katlayacağımızı düşünüyoruz. Lehimize olacak sürpriz bir seçim bekliyor ve her hâlükârda meclise gideceğimizi düşünüyoruz.
Seçim Çalışmaları Sırasında Seçmenlere Neler Vadettiniz?
Biz seçmenlerimize ayağı yere basan vaatlerle gittik. Batmanımızın, bölgemizin ve ülkemizin ciddi sorunlarını masaya yatırıp, seçim beyannamesi hazırladık. Ve vaatlerimizi dört ana başlık altında topladık. Halkımıza, seçmenimize beyannamemiz dışında, sorunlarının takipçisi olacağımızı, sadece seçimden seçime, sandıktan sandığa değil, her ihtiyaç anında yanlarında olacağımızı söyledik.
Kendilerine asla ihanet etmeyeceğimizi, yalan vaatlerde bulunmayacağımızı, hizmetkârları olacağımızı vurguladık.
Seçim Kampanyanızı Hangi Konular Üzerinde Yürüttünüz?
Seçim kampanyasını dört ana başlık üzerinden yürüttük.
1-Türkiye için istediklerimiz,
2- Kürt meselesi veya Kürdistan için istediklerimiz,
3- İslami muhalefet adına istediklerimiz ve
4- Sahipsiz Batman adına istediklerimiz.
Türkiye için Önceliklerimiz:
1- Yeni, Sivil, Yerli Anayasa: Yeni anayasa, vesayetten ve ideolojiden arınmış sivil bir anayasa olmalı, etnik vurgu yapmamalı, Herkesin Türk olduğu nitelemesinden vazgeçilmeli, İnsani hak ve özgürlüklere kuvvetli vurgu yapmalı, meclis de dâhil olmak üzere hiçbir devlet kademesinde göreve başlayacaklar ideolojilere bağlılık üzerine yemin etmemelidir, Hak ve adalet ölçüsü gözetilmeli, hiçbir vatandaşın ötekileştirilmesine veya iç düşman olarak tanımlanmasına yol açacak vurgular olmamalı.
2- Adalet; Ama Herkese: Yargı önünde adalet olmalı, Gelir dağılımında adalet olmalı, işçi memur alımında adalet olmalı, ücretlendirmede adalet olmalı, hizmette adalet olmalı
3- Mazlumdan Yana, Adalet Eksenli Dış Politika: Komşularla düşman değil dostça ilişkiler olmalı, Milli menfaatler değil, ortak menfaatler gözetilmeli, İslam ülkeleriyle siyasi birlik oluşturulmalı, İsrail'i tanımaktan vazgeçilmeli, Emperyalist ülkelerin işgal politikalarına destek olunmamalı.
4-Hayat Pahalılığı- İşçinin, Emekçinin Alın Terinin Korunması: Maden işletmeciliği dünya standartlarına getirilmeli, İşçi ölümlerine karşı ciddi ve caydırıcı denetim gelmeli, Asgari ücret yükseltilmeli, Mevsimlik işçilere sosyal güvence verilmeli, Ucuz ve vergisiz elektrik, doğalgaz ve su temini sağlanmalı
5- Kadın, Gençlik ve Aile: Kadına şiddetin önü alınmalı, Kadın istismarının önü alınmalı, Özgür gençlikten önce eğitimli gençlik üzerinde durulmalı, Aile müessesesi korunmalı, Gençliğe iş ve gelecek imkânları sağlanmalı diyoruz.
Haberin Linki: http://www.cozumgazetesi.com/haber/3863/batman-bagimsiz-adayi-aydin-gokle-roportajimiz/