Suriye'nin Hesekê kentinden PYD zulmünden kaçarak Türkiye'ye yerleşen Arap Dili ve Edebiyatı öğretmeni Emin Süleyman, PYD'nin başta Kürtler olmak üzere orada yaşayan halka yaptığı zulümleri anlattı.
Kürt olduğunu iddia eden PKK/PYD'nin Kürtlere yaptığı baskı ve zulümler neticesinde Türkiye’ye göç etmek zorunda kaldığını belirten Süleyman, "Herkesin düşmanı farklı kesimden iken bizim düşmanlarımız ise bizdendi. Eğer çoban koyunların düşmanı olursa bizim kurttan şikâyet etmemiz ne kadar doğru olur ki. Onlar Esed’in 44 yıl boyunca deşmiş olduğu yaramıza merhem olacakken Kürtlere zulmediyorlar." sözleriyle PYD zulmünü özetledi.
Baas rejiminin Kürtlerin derilerini yüzdüğünü ve hâlâ çok sayıda Kürd'ün Esed'in zindanlarında olduğunu ifade eden Süleyman, "Esed’in zulmünden kurtulan etlerimizin kemiklerini de PYD kırdı, dağıttı. Oraları güzelleştirmeleri gerekirdi. PYD, halkı için kurt değil Kürt olmalıydı. Bunlar bize çok eziyet ettiler." dedi.
PYD'nin bölgede tek kalmak istediğini belirten Süleyman, "Bu kavimcilik, ırkçılık ve laiklik anlayışı düşmanlığı tetikliyor. Biz insanlık adına Kürtler, Mesihiler, Araplar Êzidiler birlikte yaşayalım. Kimse kimsenin hakkını yemesin. Her şeyin kanunu vardır. Sen kendi hakkını değil de başkalarının önündeki payı yersen hakkı ihlal etmiş olursun." ifadelerini kullandı.
Süleyman, PYD'nin, Kürt halkını karşısına almamak için "Ben Kürdistan’ın düşmanı ya da dinin düşmanıyım, dışarıdaki güçlerin söylemi ile hareket ediyorum." diyemediğini söyledi.
“Esed'in 44 yıldır yaptığı zulmü şimdi PKK/PYD yapıyor”
Esed'in 44 yıl boyunca yaptığı zulümlerle Kürtleri köle durumuna soktuğunu belirten Süleyman, aynı zulmün bugün de PKK tarafından yapıldığına dikkat çekerek, "PKK’yi savunan bazı Kürtler de Esed yönetimine göre hareket ettiler. Esed’in yaptığını yaptılar. 1980 yılında Türkiye’den Suriye’ye gelip bizim davamız devlettir. Bizim davamız Kürdistan’dır, biz özgür değiliz dediler. Ama amaçları sadece Kominizm, Marksizm ve Leninizm’di. PKK, Leninizm’dir. Bize Kürdistan’ı savunacaklarını söylediler ancak Esed ile hareket ediyorlardı. Esed de bizim düşmanımızdı. Esed, bize kimlik vermiyordu. Biz Esed’e karşı çıkınca Esed de PKK üzerinden Kürtleri birbirine kırdırtmaya çalıştı." diye konuştu.
“PYD Esed'den aldıklarına karşı Kürtlere saldırdı”
Esed'in, Kürtlerin olduğu yerlerde belediye, karakol ve emniyeti PYD’ye bıraktığını ifade eden Süleyman, PYD'nin Amûdê'de yaptığı zulmü şöyle anlattı:
"PYD Amûdê, Qamişlo gibi yerlerde Kürtler üzerindeki baskılarını arttırdı. Daha sonra burada kendilerinden olmayan 3 kişiyi iftirayla tutukladı. Biz de bunların hakkını savunmak için günde 2 defa sokaklara çıktık. Bir ara biz bin 500 kişilik bir kitle ile dar bir sokakta iken bize saldırdılar ve bizden 8 kişiyi öldürdüler. Bizim güçlenmememiz için bize engel oluyordular ki, saha onlara kalsın. Esed ve PYD’ye toprak kalsın. Onlar kendilerinin demokrat olduklarını söylüyorlardı ama haktan yana konuşmamıza müsaade etmiyorlardı. PYD ve Esed doğruyu söyleyen, haktan yana olan arkadaşlarımızı öldürdüler. Biz Esed’in yaptıklarına karşıydık. Bu da PYD’nin işine gelmiyordu. Çünkü PYD, Esed’den karakol, belediye almıştı. Bu alınan yerler bedava değildi ve Esed için çalışıyorlardı.”
“PYD, Esed'i aratmadı”
PYD’nin istediği doğrultuda harek ettiğini söyleyen Süleyman, “Her şey karşılıklıdır. PYD’nin Esed için bir şey yapması gerekiyordu. Bundan dolayı bu kişileri öldürdüler. Çobanlar, koyunların düşmanı olunca kurttan şikâyet etmek yersizdir. Halkımız öldüğünde bazıları yorganların kılıfını çocukları için kefen yapıp onları gömdüler. Çünkü halkın çarşıya gidip kefen almalarına bile müsaade etmediler. Baskı konusunda PYD, Esed’i aratmadı." dedi.
“Kendilerinden olmayanları hain ilan ediyorlar”
PYD'nin kendilerinden olmayan Kürtleri hain ilan ettiğine dikkat çeken Süleyman, "Onlara ters olan bir şey söylediğin zaman seni darp ediyorlar, sana ceza veriyorlar. Doğruyu söyleyeni ya tutukluyorlar ya öldürüyorlar. Kurtulmak için onlara uyman gerek." ifadelerini kullandı.
“Öğretmenler maaşlarını Esed'den alıyor”
PYD'nin kontrolü altındaki bölgelerdeki okullarda ideolojik eğitim verildiğini dile getiren Süleyman, bu nedenle eğitim kalitesinin düştüğünü belirterek, "Okula gidenlerin sayısı azalmış. Çocuklarımız okula gidemiyor. Eğitim kalitesi düşmüş. Genellikle siyaset ile alakalı şeyler öğretiliyor. Okullardaki ders kitapları Esed’e ait. Oradaki öğretmenler de maaşlarını Esed’den alıyor." dedi.
“Her gelen Kürtlerle oynuyor”
PKK/PYD, Esed ve Rusya'nın birlikte hareket ettiğini ifade eden Süleyman, şunları ifade etti: "Her birinin suyu aynı denize akıyor. Geneli ittifak halindedir ve Kürtlere karşıdırlar. Onları öldürmek istiyorlar. Bütün bunları, meydan onlara kalsın diye yapıyorlar. Suriye’de Kürtlerin olduğu yerlerde Amûdê, Qamişlo gibi yerlerde hem Esed’e, hem de PKK/PYD’ye ait kurumlar var. PYD, PKK’den emir alıyor. Satranç taşları gibi oynuyorlar bizimle. Her gelen bizimle oynuyor. Tarihimiz de son birkaç yılda yaşananlar gibidir. Bundan dolayıdır ki biz Kürtlerin son 60 yıllık tarihinde hep acı ve keder var."
“Halk çarşaf giymekten korkuyor”
PYD kontrolündeki yerlerde halkın dinini yaşayamadığını belirten Süleyman, "Hak, adalet ve İslamiyet’ten cami dışında söz edemiyorsun. Camiler var ancak halk gidemiyor. Halk çarşaf giymekten de korkuyor. Çünkü biri çarşaf giydiği zaman onu IŞİD’çi diye gösteriyorlar. Aslında kendileri IŞİD’den rahatsız değiller. Çünkü PYD; IŞİD ve Esed birlikte hareket ediyor. PYD, IŞİD’in olduğu yerlere karışmıyor. Esed’in olduğu yerlere karışmıyor. Ama bir yerde Müslüman olan birileri bir çalışma yapsa ya da bir yer Müslümanların kontrolünde ise hemen PYD buna müdahale ediyor.” diye konuştu.
“Nerede suçlu, kötü biri varsa PYD/PKK’ye katıldı”
4-5 yıl önce sokaklarda zulmedenlerin, hırsızlık yapanların PYD’ye katıldığına dikkat çeken Süleyman, "Nerde suçlu, kötü biri varsa PYD/PKK’ye katıldı." dedi.
PYD'nin halkın ihtiyaçlarını karşılamadığı gibi halktan haraç aldığını belirten Süleyman, son olarak şunları söyledi: "Halk ziraat ile ilgili ihtiyaçlarını, altınlarını satarak karşılıyor. Ayrıca ziraat ve çiftçilikle uğraşan insanlar göç ettiklerinden dolayı arazilerini başkalarına terk etmek zorunda kaldılar. Bunların dışında eksiklikler çok, ilaç tohum ve benzeri şeyler yok. Halktan haraç alıyorlar. Çatışmalardan dolayı ülkeden kaçanlar ile geri dönmek isteyen mültecilerden sınırda haraç alıyorlar. Müslümanlar ve gayrimüslimler her kim özgür yaşamak istese ve onlara muhalif davransa velev ki bu gayrimüslim de olsa ona baskı uygulayacaklar." ifadelerini kullandı.
Kaynak: