Lütfen bekleyin..
Yaklaşık 21 yıl önce 24 Ekim 1994 tarihinde teskeresine 2 gün kala firar etmeye kalktığı iddia edilen Suriye sınırında sırtından vurulmuş olarak bulunan Batmanlı asker Nihat Özcan’nın yakınları, Nihat’ın katillerinin belli olduğunu ve buna rağmen hiçbir soruşturma başlatılmadan olayın üstünün kapatıldığını söyledi.
Yıllardır olayın aydınlatılması için hukuk mücadelesi verdiklerini söyleyen Nihat Özcan'ın kardeşi Şeyhmus Özcan, konuyla ilgili olarak İlke Haber Ajansı’na konuştu.
Ağabeyinin terhisine 2 gün kaldığını ve firar etmesi için hiçbir nedeninin olmadığını söyleyen Özcan, hasta olan arkadaşına müdahale etmeyen komutanına kızdığı için ağabeyinin bir teğmen tarafından bilerek katledildiğini iddia etti. Ağabeyinin dindar bir kişiliğinin olduğunu ve herkes tarafından sevilen biri olduğunu vurgulayan Şeyhmus Özcan, ağabeyinin kesinlikle firar etmesi için bir gerekçesinin olmadığını savundu.
“Ağabeyim bir teğmen tarafından öldürülüp, firar süsü verildi”
Nihat Özcan'ın komutanı tarafından öldürüldüğünü ve bu öldürme hadisesinin de üstünün örtülerek bir firar senaryosu hazırlandığını ileri süren Şeyhmus Özcan, şunları söyledi: “Bundan 20 yıl 8 ay önce ağabeyim Hatay'ın Hassa Gökhan Sınır Karakolu'nda görevini ifa ederken terhisine 2 gün kala şüpheli bir şekilde firar ettiği iddia edilerek öldürüldü. Daha sonra yaptığımız araştırmalarda, meğerse o gün Nihat firar etmemiş, hasta olan bir askere sahip çıktığından dolayı bir teğmen tarafından öldürülüp ve firar süsü verilerek olayın kapatıldığını öğrendik.”
“Katil bellidir, Cumhurbaşkanımızdan adalet istiyoruz”
Ağabeyinin kim tarafında ve nasıl öldürdüğünü daha sonra öğrendiklerini söyleyen Özcan, “20 yıl sonra devletin arşivine ulaşıp, noterden de onaylattık. Nihat’ı hangi silahla, kaç mermiyle kimlerin ve nasıl öldürdüğünü tespit ettik. Bunun için bir sürü yetkili yere durumu bildirdik ama hiç kimse yetkisini kullanıp bizimle ilgilenmedi. 2-3 yıl önce zamanın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e mektup gönderdik. Onun talimatıyla askeri soruşturma açıldı ama soruşturmayı yapan savcı hiçbir askeri, bir tanığı ve şüpheliyi huzuruna çağırmadan, talimatla bazı askerlerin tutarsız ifadelerinden sonra zaman aşımına koydu. 10 yıl daha uzatacak yetki varken kanıt yetersizliği bahanesiyle olay kapatıldı. Hâlbuki 7 sayfalık Arapça kanıtlar var. Nihat’ı kimlerin ve nasıl öldürdüğüyle ilgili hepsini noterde onaylatmışız. Katil bellidir. Biz Cumhurbaşkanımızdan adalet istiyoruz.” dedi.
“Bizi yüzleştirsinler, katilin kim olduğunu belgelerle ispatlayacağız”
Konuyla ilgili bir mahkeme açılmasını istediklerini belirten Özcan, “Nasıl basit bir olayda mahkeme açılıyorsa, davalı ve davacı hâkimin karşısına çıkıyorsa biz devletimizden bunu istiyoruz. Bizi yüzleştirsinler, biz katilin kim olduğunu belgelerle ispatlayacağız. Ama hiçbir tanık hâkimin huzuruna çağırılmadan olay zaman aşımına koyulması haksızlıktır, bu adalet değildir. Diyorlar ki, ‘adalet devletin hazinesidir’ biz devletimizden o hazineyi görmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Devletten adalet bekliyoruz”
Tek isteklerinin adaletin yerini bulması olduğunu vurgulayan Nihat Özcan'ın babası Fahrettin Özcan ise şu ifadelere yer verdi: “Oğlum tezkeresine 2 gün kala bir teğmen tarafından öldürüldü. Bunun için ne de yaptıysak kimseye sesimizi duyuramadık. Bizler hakkımızı diğer dünyada Allah’ın huzurunda alacağız. Bu dünyadaki insanlar bu hakkı unutsa da Allah unutmaz. Kaç sefer Recep Tayyip Erdoğan ve Ahmet Davutoğlu’na dilekçe gönderdiysek de bundan bir şey çıkmadı. Bizler oğlumun katilinin ortaya çıkarılmasını istiyoruz. Oğlum namazını düzenli kılar, Kur’an okurdu. 3 ay boyunca kesintisiz oruç tutardı. Çok dindar bir kişiydi. Sahipsiz olduğu için oğlumu öldürdüler. Bizler devletten adalet bekliyoruz.”
Hatay'ın Hassa Gökhan Sınır Karakolu'nda 21 yıl önce askerlik yapan Batmanlı piyade er Nihat Özcan'ın tezkeresine 2 gün kala firar ettiği iddia edilmiş ve Özcan sırtından vurularak katledilmişti. (M.Fatih Akgül - İLKHA)
