KAYBOLAN KOMŞULUK BAĞLARIMIZ
Hızla gelişen teknolojiyle birlikte Müslümanlar, dünyevileşme girdabında kendi değer ve yargılarından uzaklaştılar. Artık birbirimizin hal ve hatırını doğal bir şekilde sormak yerine, internet vasıtasıyla soruyoruz. Yani sosyal bir varlık olan insan, sanal bir varlığa dönüşmeye doğru hızla ilerliyor. Cemiyet halinde yaşayan insanoğlu, modern hayatın baskısıyla, mahalle kültüründen, site, apartman, villa kültürüne geçişte, çok büyük bir değer olan komşuluk bağlarını yitirdi… Zenginler ile fakirlerin aynı yaşadığı bir mahallede zengin, fakirin derdini, sorununu görüyordu… Durumu iyi olan, durumu iyi olmayanı görüyor ve ona yardımcı oluyordu… Modern kentleşmeyle birlikte, zenginler mahalleden çıkıp, hatta şehrin de dışına çıkarak, sadece kendileri için yaşamayı tercih ettiler…
KOMŞU HAKLARI
Muaviye b. Hayde' (r.a.) dan rivayet ediliyor:
“Ey Allah'ın Rasulü! Komşumun benim üzerimdeki hakkı nedir?” diye sordum.
Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurdu:
“Hastalanırsa ziyaret edersin, ölürse cenazesine katılırsın, senden borç isterse verirsin, muhtaç duruma düşerse açığını örtersin, bir hayra kavuşunca tebrik edersin, başına bir felaket gelirse teselli edersin, binanı onun binasından yukarıya yükseltip rüzgârını engellemesin -yemekten ona verme durumun hariç- tencerenin kokusuyla rahatsız etmezsin ” (Taberani)
İslâm, komşuluk haklarına, komşuyu gözetmeye, komşu ile ilgilenmeye çok büyük önem vermiştir. Buna rağmen toplumun yozlaştırılmasıyla birlikte, artık kimse komşusundan haberdar değil. Komşularımızın durumunu, kapılara konan dürbünlerden takip ediyoruz.
KOMŞUSU AÇ İKEN, TOK YATAN BİZDEN DEĞİLDİR
Meşhur bir deyim vardır: “Ev alma, komşu al” Eskiden ev alınırken bu ilkeye çok dikkat edilirdi. Çünkü komşu, insanın yanı başında olan, evleri-kapıları birbirine bitişik olan, günlük birbirlerini çok rahat görebilen kimselere denir. Eğer komşularınız ahlâklı güngörmüş insanlardan olursa bu, sizin ve çocuklarınız geleceği adına çok büyük bir avantajdır. Tam tersi olursa, komşunuzun bütün kötülüklerinden, siz ve çocuklarınız etkilenir.
Enes b. Mâlik (r.a.)'dan rivayetle Rasulullah (s.a.s.) şöyle buyurmuştur:
“Yanındaki komşusu aç iken, bunu bildiği halde tok olarak geceyi geçiren bana inanmış değildir.” (Taberânî, Bezzâr)
Hz. Peygamber (s.a.s.), Sahabeler ve âlimlerimiz komşuluk hakkında çok titiz davranmışlardır. Bu bağlamda, artık “komşusuz komşuluğa” son vermemiz gerekiyor. Komşuluk bilincini yeniden kuşanmalıyız!
DERGİDE YAZISI OLAN YAZARLAR
Prof. Dr. Ali Çelik, Yrd. Doç. Dr. Emine Keskiner, Muhammed Emin Yıldırım, Aydın Talay, Hüseyin Kerim Ece, Abdullah Dai, Ziya Gündüz, Ahmet Varol, Süleyman Gülek, Yakup Paslı, Muhammed İslamoğlu, Selahaddin Işık, Rıdvan Sevin, Zübeyden Nalbant, İbrahim Dönertaş, Ferşat Mollaoğlu…
Dergi Hakkında Detaylı Bilgi İçin: 0216 612 78 22 www.vuslatdergisi.com