Lütfen bekleyin..
Bu aydan nasibi olanlar yeterince istifade etti. Şimdi Ramazan'a elveda diyoruz. Elveda ey başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu günahlardan, cehennemden azat ve beraat ayı. Elveda ey şefkat ve merhamet mektebi. Ey barış ve güven iklimi... Elveda ey yoksulların ve kimsesizlerin yüzünü güldüren, sofralara bereket akıtan. Elveda ey sevgi ve muhabbetin zirve yaptığı, cömertlik bilincinin doruğa çıktığı birleştirme ve kaynaştırma ayı. Bu duygular ile Ramazan'a bu yıl veda ederken nefislerin terbiye edildiği ramazan ayını geride bırakıp bayramın sevincini yaşıyoruz. Bayram ile ilgili önemli tavsiyelerde bulunan Molla Beşir Şimşek, Ramazanda kazanılan güzelliklerin muhafaza edilmesi gerektiğine dikkat çekti. Şimşek, bayramın bir ibadet olduğunu ifade ederek, bayramın da ibadet şuuru ile geçirilmesi gerektiğini söyledi.
İBADET RAMAZANLA TAÇLANIYOR
Ramazan ayının Müslümanlar için çok bereketli bir ay olduğunu ifade eden Molla Beşir Şimşek, “Üç ayların başlaması ile beraber, Müslümanlar bir ibadet seferberliğine giriyorlar. Temizleniyorlar, takva sahibi oluyorlar. Ahiretleri için büyük bir yatırım yapıyorlar. Bu Ramazan ile taçlandırılıyor. Kur'an-ı Kerim tilaveti ile mukabeleler okunuyor, camiler teravihlerde tıklım tıklım doluyor, fakir insanlar hatırlanıyor, zekât ve fitreler veriliyor. En önemlisi de bu yaz döneminde insanların, arzu ve isteklerinden uzak durarak uzun bir süre oruç tutmaları kolay değil. Bu takdire şayandır. Peygamberimiz Tebük seferi dönüşünde sahabelerine diyordu ya ‘şimdi küçük savaştan geldik, büyük savaş için hazırlıklı olun' Sahabeler şaşkın bir şekilde ‘büyük savaş nedir?' diye sorduğunda Peygamberimiz ‘nefisle olan savaştır' diye buyuruyor.” ifadelerini kullandı.
MÜSLÜMANLAR BAĞIŞLANMAYI HAK ETMİŞLERDİR
Bayramın Müslümanlar için bir mükâfat olduğunu söyleyen Şimşek, “Müslümanlar nefis ile bir savaşa girmişler ve bunu başarı ile bitirmişlerdir. Böyle olunca büyük bir zaferin kutlandığı gündür bayram. Müslümanlar bağışlanmayı hak etmişlerdir. Peygamber efendimiz bayram günü meleklerin “Ey Müslümanlar topluluğu! Keremi bol olan Rabbinizin rahmetine koşunuz. O, bol iyilik ve ihsanda bulunur. Sonra onlara bol bol mükâfatlar verilir. Siz gece ibadet etmekle emrolundunuz ve emri yerine getirdiniz. Gündüz oruç tutmakla emrolundunuz, orucu tuttunuz ve Rabbinize itaat ediniz, mükâfatınızı alınız.” Bayram namazını kıldıktan sonra bir münadi şöyle seslenir: “Dikkat ediniz, müjde size! Rabbiniz sizi bağışladı, evlerinize doğru yola ermiş olarak dönünüz. Bayram günü mükâfat günüdür. Bugün semâ âleminde mükâfat günü olarak ilan edilir” diye müjde verildiğine dikkat çekti.
BAYRAM BİR AYLIK SEVİNCİN MUTLULUĞUDUR
Bayramın, Ramazan ayı boyunca nefisle mücadele neticesinde ücretin hak edildiği gün olduğunu belirten Şimşek, “Ramazan boyunca her gün iftar açılırken bir sevinç yaşanıyordu. Bu o günün başarısının sevinciydi. O bir günlük ibadetin sevinciydi. Şimdi Ramazan'ın sonunda bütün bir ayın sevinci yaşanıyor. Müslümanlar bunu bayram olarak kutluyor. Bayram günü mükâfat günüdür. Bir işçi düşünün ki çalışıp yorulduktan sonra ücretini alınca, yorgunluğundan eser kalmıyor ve mutlu oluyor” dedi.
BAYRAMDA BİR İBADETTİR
“Bayramın kendisi de bir ibadettir, bu şuurla bayramı idrak etmek gerekiyor” diyen Şimşek, “Bayram aynı zamanda bir bağışlanmanın sevincidir. Çünkü Peygamber Efendimiz ‘her kim ki ramazan orucunu tutarsa Allah'ın mağfiretine nail olur, Allah onu af eder' diye buyuruyor. Bir mü'min için af olmak büyük bir mükâfattır. Buna sevinmezse insan neye sevinir acaba? Bayram ibadet neticesinde elde edilen bir sevinçtir. Bu sevincin de buna uygun bir şekilde idrak edilmesi gerekiyor. İbadet ile elde edilen bir mükâfatı, siz kalkıp ibadetsiz bir hale çevirirseniz bu doğru olmaz. Rabbimize ibadet ederek bütün bunları kazandık. O zaman bayramı da bu çerçevede değerlendirerek daha büyük bir mükâfat elde etmek gerekir” diye konuştu. (ŞÜKRÜ GÜNDÜZ / DOĞRUHABER)
