Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Memur-Sen'e Davet, Tercih Evet" programı kapsamında Batman'da düzenlenen etkinliğe katıldı.
Programa Batman İl Müftüsü Turgut Erhan, Batman İl Milli Eğitim Müdürü Mahmut Kurtaran, Memur-Sen Batman İl Temsilcisi Mehmet Ergin ve Memur-Sen Konfederasyonu’na bağlı sendikaların şube başkanları ile çok sayıda davetlinin katıldı.
Program Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayarak Memur-Sen Batman İl Temsilcisi Mehmet Ergin'nin konuşmasıyla devam etti.
Ardından konuşan Ali Yalçın 16 Nisan’ın sıradan bir tarih olmadığını, önümüzde çok önemli bir sürecin olduğunu vurguladı.
Memur-Sen olarak alanlara inmelerindeki en büyük sebebin, Türkiye'nin tarihte ilk defa bu kadar şansa yakın oluşundan kaynaklandığını aktaran Yalçın, "Bu ülke ilk defa bu fırsatı yakalıyor. Şimdiye kadar yapılan seçimler tartışmalar hiç bu kadar ülkenin önünü açabilecek fırsat içerisinde barındırmadı. Aradan geçen dalgalı kur gibi inip çıkan toplumsal olaylar, darbe girişimi, işgal hareketi, hükümet değişikliği, 7 Haziran 1 Kasım arasındaki istikrarsızlık dolayısıyla tamamını aşağıya doğru çekti. Dolar kur oynadı, bizim aklımız yerinden oynadı. Onun için bu ülkeyi önce istikrara kavuşturmak lazım. Ülkeyi sağlama almadan kazanımları sağlama almak mümkün değil. Her defasında sıfır noktasından bir daha başlıyoruz. Aldığımızı kaybediyoruz. Sıfırdan bir daha başlıyoruz. Aldığımızı üzerine koyamıyoruz. Çünkü altı delik olduğu gibi akıyor." diye konuştu.
Yalçın, şöyle konuştu: "Bu ülkenin sorunu istikrar. Yönetimde istikrar. Bu ülke istikrarı yakalayamamış bir ülke demokratik sistemde parlamenter sistemin faziletleri anlatılıyor bu ülkede, ama bu ülkede demokratik sistemde parlamenter sistemin faziletleri değil rezaletleri hiç anlatılmıyor. Halbuki yaşadığımız sıkıntı oralarda gizli. Osmanlı 3 kıtada bir cihan devleti olarak dünyaya hikmetti. 624 yıldan fazla hüküm sürdü. Toplamda 36 kişi yönetti. Amerika 229 yıllık bir hikaye 45 başkan. Türkiye 94 yılık Cumhuriyette 65 hükümet. Bir buçuk yıla bir hükümet. 65 hükümet döneminde 6 fiili açık darbe, örtük darbelerin haddi hesabı yok. Bu ülkede 27 günlük hükümetler var. Bir yılda bir hükümet değişikliği. Bir yılda bir belediye başkanını değiştiği yerde evinin önündeki çukuru kapatmayı belediye başkanı fark edemez bile."
"Yasin Börüleri hunharca katlettiler ve bu ülkede Suriye gibi bir iç savaşın içine çekme provasını yönettiler"
FETÖ/PKK ilişkilerine değinen Yalçın, "Gezide, 'Mısır yapamadık, 17-25'te edemedik. O zaman 6-8 Ekim'de size Suriye veririm' diyerek merhamet, yürekli çocukları, kurban eti dağıtan Yasin Börüleri hunharca katlettiler ve bu ülkede Suriye gibi bir iç savaşın içine çekme provasını yönettiler. Ama başaramadılar. Olmasa topyekun girişim diyerek 15 Temmuz'da bu milletin tankıyla, topuyla, tüfeğiyle acımasızca geldiler. Alçak uçuş yapıp alçakça saldırdılar. Bizim medeniyetimizi domine eden 5 şehir vardır. Kahire, Şam, Bağdat, Kudüs ve İstanbul dördü gitti. Dördü etkisizleşti ortada bir İstanbul kaldı. Onun için başına gelen pişmiş tavuğun başına gelmedi. Türkiye bu süreçten çıkmak için 16'sı uçuş noktası. Eğer 16'yi geçerse bu ülke 'Evet' ile buluşursa, sandıklar 'Evet' de patlarsa bundan sonra vesayetçiler havasını alır. Almanya, İsviçre, Hollanda avucunu yalar." diye konuştu.
"Doğru bir başlangıç yapmak için 16 Nisan bu ülke için bir şans"
Yalçın, "Hayır demek PKK/FETÖ olmak demek midir, hayır. 'Hayır' demek, PKK'ye göbek artırmak, FETÖ'ye kına yaktırmak, Hollanda'ya cümbüş çektirmek Almanya'ya lokma döktürmektir. Onun için mesele basit. Meseleyi düzgün görmek lazım. Bu ülkede 'Hayır' çıkması durumunda dolar fırlamıştır. Yatırımlar azalmıştır. İş tartışma çoğalmıştır. Bu ülkeyi kaosa götürme başlamıştır. Onun için millet olarak ille de bir yanağımızdan vurulduğumuz zaman öbür yanağımızı çevirmek zorunda değiliz. İstikrarsız dönemleri yaşadık. Bu ülkenin neler yaşadığını gördük. Tarihten ders almak, işi doğru kılmak ve doğru bir başlangıç yapmak için 16 Nisan bu ülke için bir şans. Bunu değerlendirirsek Ekmeğimiz büyür, milli gelir artar, mutfağa düşen pay çoğalır ve aldığımız kazanım artı bir olarak durur ve yanımıza kalır. Yoksa sıfıra döner aynı şeyleri bir daha bir daha tekrar ederiz. Bunu bildiğimiz ve gördüğümüz için alanlardayız." dedi. (M. Fatih Akgül-İLKHA)