HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu Pkk saldırıları ve çözüm sürecinde yapılan yanlışlarla ilgili önemli açıklamalarda bulundu. Pkk'nin silah bırakmayacağının daha en başından belli olduğunu söyleyen Yapıcıoğlu, “Silah Pkk'nin varlık sebebidir. Şimdi başa dönüldü. Yeniden çatışmalı bir dönem başladı” dedi. Yapıcıoğlu, hükümetin çözüm sürecinde yanlış bir yol izlediğini ifade ederek, “Hükümet/devlet meseleyi silahlı çatışmadan, Pkk'den ibaret sanarak, Öcalan ile görüşerek onun üzerinden çözeceğini düşündü. Pkk ise başka taleplerle kendisine alan açma ve meşruiyet kazanma olarak süreci araçsallaştırdı” diye konuştu.
HAKLILIĞIMIZ ORTAYA ÇIKTI AMA SESİMİZİ DUYURAMADIK
HÜDA PAR olarak bu süreçteki yanlışları sürekli dillendirdiklerinİ ancak açıklamalarının dikkate alınmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, “Anadilde eğitim gibi temel hakların eli silahlı olanlarla görüşülmesi ve pazarlık konusu yapılması da büyük bir yanlıştı. Başından beri bunu gördük ve her fırsatta dile getirdik. Fakat sesimizi duyuramadık” dedi.
PKK KÜRTLERİ YÖNETMEK İSTİYOR
Hükümetin Kürtlere verilecek haklar ile Pkk'nin silah bırakmasını birbirine karıştırdığını söyleyerek “Hükümet, Pkk'nin silahsızlanmasını ve silahlı unsurların ülke dışına çıkmasını istiyor. Bunu sağlayınca da Kürt meselesinin çözülmüş olacağına inanıyor. Pkk'ye göre ise Kürtlerin sorunu Pkk tarafından yönetilmemesidir. Toplumun Kürt sorunundan anladığı gasp edilmiş hakların iadesi iken, sürecin taraflarının çözümden anladıkları, iktidar alanlarını genişletip tahkim etmekten başka bir şey değildir. Yani halk adaletle yönetilmek istiyor, onlar ben yöneteceğim kavgasını veriyor” ifadelerini kullandı.
HERKES SORUMLU DAVRANIP KÖTÜ NİYETLİLERE FIRSAT VERMESİN
Yaşanan bütün olumsuzluklara rağmen “ümidimizi muhafaza etmeliyiz” diyen Yapıcıoğlu, “Herkes sorumlu davranırsa ülkeyi çatışma ortamına çekmeye çalışan kötü niyetliler amaçlarına ulaşamazlar. Şiddet sarmalının içerisine düşmemek için vatandaşların, başta Kürtler olmak üzere, meşru hak talepleri karşılanmalı ve asla silahı bir yöntem olarak görenlerle pazarlık konusu yapılmamalıdır” dedi.
MUHATAPLAR DEĞİŞECEK AÇIKLAMASI SAMİMİ DEĞİL
Başbakan Davutoğlu'nun “muhataplarımız değişecek” açıklamasını da değerlendiren Yapıcıoğlu, “Bu açıklamayı Pkk'yi yeniden masaya oturtmak için yapılan bir manevra olarak okumak daha doğrudur. 6-8 Ekim'den sonra Bülent Arınç da benzer bir açıklama yapmıştı. Fakat pratik herhangi bir adım atılmadı. Zaten meseleyi Pkk'nin silah bırakması ve silah bırakanların topluma yeniden entegrasyonundan ibaret sayan bir anlayış, bu konuda başka kimi muhatap alabilir ki? Belki de HDP'yi devreden çıkarıp doğrudan Pkk ile veya patronlarıyla görüşecekler. Yani postacıları devreden çıkaracaklar” diye konuştu.
HDP KAPATILMASIN SUÇLULAR CEZALANDIRILSIN
HDP'nin kapatılması ile ilgili Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmayı değerlendiren Yapıcıoğlu, “Yapılacak şey parti kapatma ile ilgili hükümleri yürürlükten kaldırmaktır. Suç işleyen parti üyesi veya yöneticisi varsa bununla partiyi cezalandırmak doğru değil” dedi.
SİLAH PKK'NİN VARLIK SEBEBİDİR
Çözüm süreci bitti mi?
Çözüm sürecinde bir süredir patinaj yapılıyordu. Başından beri Hükümet Kürt meselesini Pkk meselesine, silahlı çatışma veya şiddet meselesine indirgemişti. Geçtiğimiz Salı günü hükümet kanadından yapılan açıklamalardan da hükümetin halen aynı noktada olduğu anlaşılıyor. Hükümetin süreçten beklediği, Pkk'nin silahlı unsurlarının ülke dışına çıkması ve silahını Türkiye'ye karşı kullanmamasıdır. Pkk'nin silah bırakmayacağı daha en başından belliydi. Çünkü silah Pkk'nin varlık sebebidir. Şimdi başa dönüldü. Yeniden çatışmalı bir dönem başladı.
KÜRTLERE VERİLECEK HAKLAR PAZARLIK KONUSU YAPILDI
Çözüm sürecinde size göre ne tür yanlışlıklar yapıldı?
Hükümet/devlet meseleyi silahlı çatışmadan, Pkk'den ibaret sandığı için meseleyi Pkk lideri Abdullah Öcalan ile görüşerek onun üzerinden halledeceğini düşündü. Pkk ise başka taleplerle kendisine alan açma ve meşruiyet kazanma olarak süreci araçsallaştırdı. Diğer taraftan anadilde eğitim gibi temel hakların eli silahlı olanlarla görüşülmesi ve pazarlık konusu yapılması da büyük bir yanlıştı. Başından beri bunu gördük ve her fırsatta dile getirdik. Fakat sesimizi duyuramadık.
HÜDA PAR'IN UYARILARI DİKKATE ALINMADI
Çözüm sürecine ilişkin itiraz ve önerileriniz neden dikkate alınmadı. Bu dikkate alınmayışın bilinçli bir tercih olduğunu düşünüyor musunuz?
Süreci yürütenlerin kendilerine olan aşırı güvenleri değilse eğer, dışarıdan birilerinin dayatması nedeniyle olabilir. Türkiye'nin müttefikleri bu şekilde çözümü dayatmış da olabilir. Belki de tek muhatap ile daha kolay çözebilirim diye düşünmüşlerdir. Bunların hepsi ihtimal dâhilindedir.
PKK ÇÖZÜM İSTEMİYOR
Çözüm sürecine dair öngörülerinizde haklı çıktınız. Bundan sonra, yapılan yanlışlardan dönülmesini bekliyor musunuz? Hükümet ve Pkk Kürt meselesinin çözülmesini gerçekten istiyor mu?
Hükümet Pkk'nin silahsızlanmasını ya da en azından silahlı unsurların ülke dışına çıkmasını istiyor. Bunu sağlayınca da Kürt meselesinin çözülmüş olacağına inanıyor. Pkk'ye göre ise Kürtlerin sorunu Pkk tarafından yönetilmemesidir. Toplumun Kürt sorunundan anladığı; gasp edilmiş hakların iadesi iken, sürecin taraflarının çözümden anladıkları, iktidar alanlarını genişletip tahkim etmekten başka bir şey değildir. Yani halk adaletle yönetilmek istiyor, onlar ben yöneteceğim kavgasını veriyor. Attıkları adımlar ve ortaya koydukları yaklaşımlar da bu amaçlarına hizmet ediyor.
SURUÇ'TAKİ BOMBA İLE TÜRKİYE'YE MESAJ VERİLDİ
Suruç'taki bombalı saldırıyla birlikte IŞİD sınır ötesindeki savaşı Türkiye'ye mi taşımak istiyor?
Türkiye, Cerablus'a girip orada güvenli bölge oluşturma hesapları yapıp bunu yüksek sesle dile getirirken bu saldırı gerçekleşti. Bir anlamda şu mesaj verildi: “Gelip fiilen benimle savaşırsan, savaşı elde tuttuğum topraklarda değil senin hükmettiğin yerlerde yapmak zorunda kalırsın.”
Türkiye Suriye'de yürüttüğü yanlış politikasının bedelini ödüyor. Suriye'nin bütün komşuları, iç savaşı önlemek veya bitirmek için çaba sarf etmek yerine, her birisi savaşan gruplardan bir veya birkaçını destekleyerek gelecekte istedikleri bir Suriye'nin inşasına yoğunlaştılar. Bu da Suriye'nin bütün olarak harap olmasına yol açtı. İç savaştan başka bir sonuç beklemek de gerçekçi değil. Bu savaşın Türkiye'ye sıçramaması için herkesin sorumlu davranması gerekiyor.
KÜRTLERİN HAKLARI ELİNDE SİLAH OLANLARLA PAZARLIK KONUSU YAPILMASIN
Türkiye çatışma ve şiddet sarmalından sizce nasıl kurtulur?
Tam aksine ümidimizi muhafaza etmeliyiz. Herkes sorumlu davranırsa ülkeyi çatışma ortamına çekmeye çalışan kötü niyetliler amaçlarına ulaşamazlar. Şiddet sarmalının içerisine düşmemek için vatandaşların, başta Kürtler olmak üzere, meşru hak talepleri karşılanmalı ve asla silahı bir yöntem olarak görenlerle pazarlık konusu yapılmamalıdır.
PKK İLE KÜRT SORUNU KARIŞTIRILDI
Daha önce yaptığınız açıklamalarda başta Kürt sorunu ve Pkk olmak üzere birçok sorunun kaynağı olarak sistemi işaret etmiştiniz. Sorunun kaynağı olan bu sistem düzelmeden Kürt sorunu çözülür mü?
Pkk sistemin yanlışlarının ve zulümlerinin ürettiği bir sonuçtur. Bataklığı kurutmazsanız sivrisinekler üremeye devam eder. Pkk Kürt sorununun kendisi değildir. Kürtlere yapılan zulmün neticelerinden biridir. Kürt meselesinin tarihi, cumhuriyetten eskidir. Oysa Pkk, 35 yıllık bir meseledir. Bataklık sistemin bizatihi kendisidir. O ıslah edilmeden ürettiği sorunların hiçbirisi bitmez. Sistem halkın değerleriyle, inancıyla, kültürüyle ve diliyle barışmak zorundadır.
HÜKÜMET HDP'Yİ DEVRE DIŞI BIRAKIP PATRONLARI İLE GÖRÜŞECEK
Başbakan Davutoğlu çözüm süreci için “Çözüm devam edecek ama muhataplarımız değişecek” dedi. Siz bu açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Hükümetin HÜDA PAR ile bir görüşmesi oldu mu?
Bu açıklamayı, masadan kaçan Pkk'yi yeniden masaya oturtmak için yapılan bir manevra olarak okumak daha gerçekçidir. 6-8 Ekim'den sonra Bülent Arınç da benzer bir açıklama yapmıştı. Fakat pratik herhangi bir adım atılmadı. Zaten meseleyi Pkk'nin silah bırakması ve silah bırakanların topluma yeniden entegrasyonundan ibaret sayan bir anlayış, bu konuda başka kimi muhatap alabilir ki? Belki de HDP'yi devreden çıkarıp doğrudan Pkk ile veya patronlarıyla görüşecekler. Yani postacıları devreden çıkaracaklar.
HDP KAPATILMASIN, SUÇ İŞLEYEN CEZALANDIRILSIN
Yargıtay Başsavcılığı'nın HDP ile ilgili inceleme başlattığı iddia ediliyor. HDP ile ilgili bir kapatma davasının açılmasıyla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Partilerin kapatılmasına karşıyız. Anayasa'da ve Siyasi Partiler Kanunu'nda partilerin kapatılması ile ilgili hükümler var olduğu sürece Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı bu hükümlerin ihlal edildiğini düşündüğünde benzer incelemeler yapacaktır. Bu hükümler varken kimse niye bu incelemeler yapılıyor diyemez. Yapılacak şey parti kapatma ile ilgili hükümleri yürürlükten kaldırmaktır. Suç işleyen parti üyesi veya yöneticisi varsa bununla partiyi cezalandırmak doğru değil.
90'LI YILLARDAKİ YANLIŞLAR YAPILMAMALI
1990'lı yıllarda Pkk adı altında yapılan operasyonlarda halka çok zarar verildi. Başlatılan bu operasyon ve süreç için böyle çekinceleriniz var mı?
Hem Pkk hem IŞİD veya başka bir isim altında operasyon yapıldığında herhangi bir suç işlememiş hiç kimsenin mağdur edilmemesi lazım. Bir tek masumun zulmen özgürlüğünün elinden alınmasındansa varsın on mücrim dışarıda dolaşsın. Adalet bunu gerektirir ama zulüm üreten bir sistemden adalet de beklemiyoruz. Pek çok kudretli mücrim dokunulmaz durumda iken, kimsesiz garipler en küçük bir şüphede cezalandırılmaktadır.
ÖNÜMÜZDE ERKEN SEÇİM VAR
Çatışmalı süreç hükümet kurma çalışmalarını nasıl etkiler, önümüzde bir erken seçim mi var?
Son bir haftadaki çatışmalar hükümet kurma ihtimalini güçlendirmiş, erken seçim ihtimalini zayıflatmıştır. Ama her halükarda kurulacak olan hükümetin dört yıl devam edebileceğini düşünmüyoruz.
Abdulbaki Bal / Doğruhaber