Kıl dönmesinin sanıldığının aksine doğuştan değil, sonradan ortaya çıktığını belirten Dr. Ömer Faruk Akıncı, bu hastalığın ortaya çıkasına neden olan birçok faktörün olduğunu söyledi.
Batman'da özel bir hastanede görevli Genel Cerrahi uzmanı Prof. Dr. Ömer Faruk Akıncı, vatandaşları kıl dönmesi konusunda uyararak hastalığı tetikleyen faktörlere dikkat çekti.
Kıl dönmesinin özellikle gençler arasında yaygın olduğunu belirten Akıncı, kıl dönmesinin genç nüfusun yüzde 10'da görüldüğünü kaydetti. Kuyruk sokumunda bulunan sabit kılların bu hastalığa sebebiyet vermediğini belirten Akıncı, "Yakından bakıldığında kıllar buğday başağı gibidir ve ucu battıktan sonra derine doğru sürüklenir. Bir kılın batması diğerlerini de sürükleyerek cilt altında bir yuva oluşturur. Daha sonra burada bir yabancı cisim, granülasyon dokusu oluşur. Bu dokunun enfekte olmasıyla da akıntılı sinüs ağızları ve fistüller oluşarak hastalık yayılır." dedi.
"Dar giysiler, kıl dönmesine neden oluyor"
Dar giysilerin kıl dönmesine neden olduğunu belirten Akıncı, uzun yıllar varsayıldığının aksine kıl dönmesinin doğuştan olmadığını, sonradan ortaya çıktığını söyledi.
Akıncı, “Hastalığın oluşmasına yol açan birçok faktör mevcuttur. Vücuttaki kılların yapısı ve miktarı, kuyruk sokumundaki çukurluğun derecesi, uzun süre aynı pozisyonda oturulması, yapılan uzun yolculuklar, dar giysi giyilmesi, uzun süre banyo ve duş alınmaması, bölgenin ıslak ve nemli kalması gibi faktörler hastalığın ortaya çıkmasında etkilidir." diye konuştu.
"Spinal anesteziyi tercih ediyoruz"
Kıl dönmesi tedavisinde spinal anestezi ile hastaları ameliyat etmeyi tercih ettiklerini söyleyen Akıncı, "Ameliyat lokal anestezi ile yapılabileceği gibi spinal anestezi veya genel anestezi ile de yapılabilir. Hem lokal anesteziye göre cerrahın daha rahat çalışabilmesi ve dolayısıyla daha konforlu bir ameliyat imkânı vermesi hem de hasta için genel anesteziye göre daha az riskli olması nedeniyle biz, çoğu zaman spinal anesteziyi tercih ediyoruz. Ameliyat sonrası dönemde nüks gelişmemesi için, bir süre yaranın üzerine direk oturulmaması, yaranın kuru ve temiz tutulması, vücut direncinin yerinde olması önemlidir." şeklinde konuştu. (İLKHA)