Eğitim Bir Sen Batman Şube Başkanı Mehmet Ergin, 2017-2018 Eğitim Öğretim yılı 1.Kanaat döneminin sona ermesi nedeniyle açıklama yaptı.
Ergin, 2017-2018 Eğitim Öğretim yılı 2.kanaat döneminin başta Batman olmak üzere tüm ülkede yaşanan sıkıntıların çözüme kavuştuğu bir dönem olmasını dilediği açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
2017-2018 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat dönemi 19 Ocak'ta sona ermiş olacak. TEOG’un kaldırılması, yükseköğrenime giriş sistemindeki değişikliğin gölgesi ve sarsıntısı altında günübirlik politikalar ve sürdürülebilir olmayan kararlar nedeniyle gerek eğitim-öğretim gerekse eğitim çalışanları olumsuz etkilenmiştir.Alan değişikliği taleplerinin karşılanmaması, öğretmen performans değerlendirmesi pilot uygulamasının oluşturduğu tedirginlik, yer değişikliği sürecinde yaşanan sorunlar, öğretmene karşı giderek artan şiddet gibi olumsuzluklar ne yazık ki eğitim-öğretim yılının ilk dönemine damgasını vurmuştur.
Günübirlik politikalar çözüm değil, sorun üretmektedir
Birimlerin birbirleriyle çelişen kararları ve uygulamaları; Millî Eğitim Bakanlığı’nın hedef, amaç, politika ve eylem noktasında birbiriyle uyumlu, birbirini tamamlayan, sebep-sonuç ilişkisini gözeten bir politika oluşturma ve uygulama becerisini gösteremediğini gözler önüne sermektedir.Karar alma düzeyinde çok boyutlu ve sebep-sonuç analizini gözeten bir süreç işletilmelidir.
Eğitimcilere yönelik şiddete Bakanlık seyirci kalmamalıdır
Maalesef bugün öğretmenler saldırılara karşı savunmasızdır. Eğitim kurumlarında güvenlik tedbirleri yeterince alınmamakta, sorumluluk öğretmenlere ve yöneticilere bırakılmaktadır. Bakanlık, eğitimcilere yönelik her saldırının sıkı takipçisi olmalı; kendi personelinin yanında olduğunu göstermeli ve nerede duracağı belli olmayan şiddet olaylarının bir an önce son bulması için gerekeni yapmalıdır.
Eğitim yönetiminde kariyer liyakat esaslı olmalıdır
‘Eğitim Yönetiminde Liyakat ve Kariyer Sistemi’ raporumuzda da dikkat çektiğimiz üzere, eğitim yönetiminin taraflarından olan öğretmenler, eğitim yöneticileri ve denetim elemanlarından oluşan komisyonlardan alınan görüşler ve akademik araştırmaların incelenmesi sonucunda liyakat ve kariyer esaslı bir eğitim yönetimi sistemi oluşturulmalıdır.
Öğretmen ihtiyacı ivedilikle karşılanmalıdır
Son yıllarda hatırı sayılır öğretmen atanmasına rağmen önemli sayıda öğretmen ihtiyacı olduğu da bir gerçektir. Norm fazlası öğretmenlerin eş vb. gerekçelerle ihtiyaç duyulan yerlere gidemeyeceği dikkate alındığında reel öğretmen ihtiyacı 120 bin civarındadır. Bakanlık, daha fazla öğretmen istihdamı gerçekleştirmelidir. Eğitimde reformların kalıcı olması, okullarda boş ders kalmamasına ve sınıflarda sadece kadrolu öğretmenlerin bulunmasına bağlıdır.
Farklı istihdam modellerinden vazgeçilmelidir
Eğitim kurumlarında öğretmenler arasında kadrolu/sözleşmeli şeklinde ortaya çıkan ayırım kurum içi çalışma barışını bozmaktadır. Bu durum, öğretmenlerin verimliliğini düşürmekte; aynı niteliklere sahip ve aynı görevi ifa eden insanlar arasında bir nevi kast sistemi oluşturmaktadır. Sözleşmeli olarak istihdam edilenler kadrolu olanların sahip olduğu özlük haklarına sahip olmadıklarından, hak kayıpları ve mağduriyetler pek çok davaya neden olmanın yanında Bakanlığa olan güveni de azaltmaktadır.
Kamu vicdanını yaralayan mülakatla öğretmen atama yöntemi sona erdirilmelidir
. Tek başına sözleşmeli öğretmenlik uygulaması çok ciddi bir sorun iken, atanacak öğretmen seçiminin mülakatla yapılması, yapılan mülakatlar çerçevesinde adayların kazanma ya da kaybetme nedeninin objektif bir şekilde izah edilememesi, yıllarca emek vererek okumuş ve birçok yazılı sınavdan geçmiş öğretmen adaylarının farklı komisyonlarca bir kaç dakikalık mülakatla elenmesi adalet duygusunun zedelenmesine neden olmaktadır. Mülakat uygulaması yerine daha adil, hakkaniyetli, ehliyet ve liyakat ölçülerine göre bir istihdam modeli hayata geçirilmelidir.
İstihdamda zorluk çekilen bölgelerde cezbedici yöntemler uygulanmalıdır
İstihdamda güçlük çekilen bölgelerde en önemli sorun, kalıcı öğretmen istihdamının sağlanamamasıdır. Eğitim çalışanlarına, zorunlu hizmet bölgelerinde görev yapmaları halinde illerin mahrumiyet durumlarına göre ilave özel hizmet tazminatı ödenmesi, hem bölgenin eğitim çalışanı açığının kapatılması bakımından hem de bölgenin zorluğuna göre eğitim çalışanının yaşamış olduğu mağduriyeti gidermesi bakımından zaruret arz etmektedir.
Ortaöğretime geçiş sürecinde doğacak problemler şimdiden öngörülmelidir
Bakanlık tarafından TEOG’un yerine getirilen yeni ortaöğretime geçiş sisteminde tüm öğrencileri merkezi olarak sınava sokan ve yerleştiren bir geçiş sistemi yerine bu yeni sistemde öğrencilerin sadece bir kısmının sınavla yerleştirilecek olması ve sınavın isteğe bağlı olması, sınav stresini azaltması yönüyle olumludur Merkezi sınavla öğrenci alacak okulların belirlenmesinde özellikle nüfus ve kentin büyüklüğü gibi nesnel kriterler mutlaka dikkate alınmalıdır. Fen liseleri ile sosyal bilimler liselerine ek olarak bazı Anadolu liseleri, meslek liseleri ve imam hatip liseleri de merkezi sınavla öğrenci almalıdır.
Sınavsız yerleşecek öğrencileri yerleştirmede katı bir merkezi yerleştirme anlayışı yerine daha esnek bir yaklaşım benimsenmelidir. Sınavsız yerleştirme işlemi yapılacak okullara katı bir kontenjan/kapasite sınırlaması konulmamalıdır. Aksi hâlde, öğrencinin evinin en yakınındaki okula yerleşmeme ihtimali söz konusudur. Bundan dolayı, öğrencinin evinin en yakınındaki tercih ettiği okul türüne adrese dayalı olarak yerleşmesi esas olmalıdır.
Kamu görevlilerine kılık-kıyafet dayatılmamalı, darbe ürünü yönetmelik kaldırılmalıdır
Kamusal alan yalanıyla yıllarca kadınlara ve kız öğrencilere uygulanan kılık-kıyafet dayatması, verdiğimiz mücadele, yaptığımız eylem ve etkinlikler sonucunda kaldırılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığına Bağlı Okul Öğrencilerinin Kılık ve Kıyafetlerine Dair Yönetmelik’te de yapılan değişiklikle öğrencilere kılık-kıyafet dayatmasının kaldırılması son derece önemli bir adım olmuş ve bir yasak daha tarihe karışmıştır. Çerçeve yönetmelikte de acilen değişiklik yapılmalı ve sivil itaatsizlik gerekçelerimizden olan erkek kamu görevlilerine de kılık-kıyafet dayatmasından vazgeçilmelidir.