FETÖ ve 28 Şubat mağduru mahkûmlara yönelik zulmün ailelerine de yansımasını kınayan 28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi Sözcüsü Hüseyin Olam, cuntacıların başlattığı sürecin devam ettiğini belirtti.
28 Şubat ve FETÖ mağduru mahkûmlara yönelik zulmün bitirilmesi bir yana, bu zulmün genişleyerek devam etmesi ve mahkûm ailelerinin de mağdur edilmesi büyük tepki topladı.
28 Şubat ve FETÖ Mağduru Aileleri İnisiyatifi Sözcüsü ve mahkûm yakını Hüseyin Olam, yaptığı açıklamada, FETÖ ve 28 Şubat mağduru tutuklulara yönelik zulmün ailelerine de yansımasını kınadı. Olam, kendi 28 Şubatlarının katlanarak sürdüğünü, cuntacıların başlattığı sürecin devam ettiğini söyledi.
Yıllardır İslami kimlikli mahkûmların mağduriyetlerini dile getirdiklerini bildiren Olam, "Daha farklı platformlarda bunları dile getirdik, basın açıklamaları yaptık, çektikleri sıkıntıları, uğradıkları mağduriyetleri, bunları kimlerin mağdur ettiğini tek tek anlattık. Gerek basın gerekse sivil toplum kuruluşları ile bunları dile getirdik ama maalesef Yusufi ailelerine karşı bu iktidar kör ve sağırdır." dedi.
"Gerçekten bizim 28 Şubat'ımız katlanarak sürüyor"
Türkiye'de 28 Şubat'ın bitmediğini, etkisinin hâlâ sürdüğünü dile getiren Olam, "28 Şubat bizim için bitmedi. 1997'de o zamanın genelkurmay başkanı Hüseyin Kıvrıkoğlu, '28 Şubat bin yıl sürecek.' diye bir söz söylemişti. Gerçekten bizim 28 Şubat'ımız katlanarak sürüyor. Bu zulümler gittikçe arttırılıyor. Biz bu mağduriyetlerin giderilmesi için çaba gösterirken artık mağduriyetleri ailelere de yansıtıyorlar. Cumhurbaşkanının ilk iktidara geldiğinde bir lafı vardı: Velev ki suçlu olsalar bile bir insanın suçu kendisini bağlar, bir yakınına sirayet edilmemelidir. Bu adaletsizliktir, hiçbir hukukta da yoktur. Bir kişi suçlu ise suç onundur. Annesini, babasını, oğlunu ve ailesini bu suçla itham edemezsin." şeklinde konuştu.
"FETÖ bizimle alakalı ne demişse doğrudur gibi bir muameleyi bize uyguluyorlar"
Yusufi ve ağır hasta Şeyhmus Alpsoy'un zihinsel engelli oğlunun maaşının kesilmesine tepki gösteren Olam, şunları söyledi:
"Duyduğuma göre, orada bir yetkili, annesine 'Teröristlere de mi maaş ödeyelim?' demiş. Yani Türkiye'de bütün zihinsel engelli insanlara tanılan haktan bu kardeşimizi niye mahrum ediyorsunuz, ne suçu var bu çocuğun? Bu zulüm değil mi, bu 28 Şubat'ın ta kendisi değil mi? Hani kendileri, '28 Şubat'ı kaldıracağız.' diyorlardı. 28 Şubat mağdurlarına haklarını iade edeceğiz fakat öyle değildir, kesinlikle doğru değil. Konu bize gelince 28 Şubat'ı da uyguluyorlar. FETÖ bizimle alakalı ne demişse doğrudur gibi bir muamele bize uyguluyorlar. O cuntacılar, mağdur edilen insanlara ne yapmışsa bunu yerinde görüyorlar. Hâlbuki bu tamamen adaletsizliktir ve zulümdür."
"Zulüm 28 Şubat mağdurlarının ailelerine sıçradı"
"Bu zulüm daha ne kadar devam edecek?" diyen Olam, "Ben 28 Şubat'ın biteceğinden ümidimi kesmişim. Çünkü yapılan muameleler bunu gösteriyor. Ne 28 Şubat biter ne de 15 Temmuz'da FETÖ'cü darbecilerin yapmış olduğu mağduriyetler biter. Biz bunları ancak Allah'a havale edebiliriz." ifadelerini kullandı.
"En azılı katiller bile FETÖ mağduru diye bırakıldılar"
İslami kimlikli mahkûmlar hariç en azılı katillerin bile FETÖ mağduru olarak serbest bırakıldıklarına işaret eden Olam, "O dönem devletin her kurumuna yerleşmiş, ele geçirmiş olan FETÖ'cülerdi. Takibe gönderdikleri elemanları, sorgucuları, dosya hazırlayıcıları, savcıları, hâkimleri hatta cezaevi müdürleri ve gardiyanları bile FETÖ'cüydüler. Bir sarmala alıp dilediklerini yaptırabiliyorlar. O zaman onlarla beraber yürüyen iktidar da onların her şeyine gözlerini kapatıyorlardı ve bunların yaptığı her şeyi doğru biliyorlardı. Bunlar ne zaman ki iktidarla çatışıp, gerçek yüzlerini ortaya çıkardılar o dönem tutuklamış oldukları Ergenekoncular ve tutuklanan askeri elemanların hepsi bunların eliyle yapıldı diye bırakıldılar. Gerekçe ise FETÖ'cülerin kumpası diyerek hepsi serbest kaldı. Müebbet ceza yiyenleri bile bıraktılar ama konu biz olunca maalesef bu Yusufileri yargılayan savcılar, hâkimler, belki onlarla aynı cezaevinde bulunmalarına rağmen bizim söylediklerimizi pek kâle almıyorlar. Allah'ın yardımı olursa bir düzenleme gelir yoksa bunların vicdanına kalırsa ben kesinlikle iyi niyetli olduklarına inanmıyorum." dedi. (İLKHA)