Tesettürün sadece başörtüsünden ibaret olmadığına dikkat çeken Sosyolog Enise Dal ile Eğitimci Yazar Merve Bozan, giyinişin Allah’ın rızası doğrultusunda ve İslam’ın emrettiği şekilde olması gerektiğini söylediler.
Genç kuşağın tesettürü Kur’an-ı Kerim’de söylendiği gibi değil modanın heva ve heveslerine uyarak kullanmasının yanlış olduğunu söyleyen sosyolog ile eğitimci yazar, tesettüre gerekli önemin verilmediğinin altını çizdiler.
Yazar ve eğitimciler, Tesettür ile ilgili kurumlarda ve okullarda ciddi bir engel kalmadıysa da aslında toplumumuzun çok ciddi bir tesettür sorunun var olduğunu ve her geçen gün sorunun daha da büyümekte olduğunu belirttiler.
"Tesettür salt bir örtü değildir"
Toplumda tesettür yozlaştırılmış olduğunu, tesettür bilinci yok edilmeye doğru sürüklendiğini belirten Sosyolog Enise Dal, "Yozlaşan tesettürden bahsediyorsak aslında ilk başta neden yozlaştığını farkına varmamız gerekiyor. Eğer bu soruyu sormazsak yozlaşmanın önüne de geçemeyiz. Yozlaşan tesettür değince bizim aklımıza iki şey gelmektedir. Bunların bir tanesi gelenek, diğeri ise modernizm gelmektedir. Çünkü insanlar bir şeylerin farkında değiller ya da bir bilinç oluşturamamışlar. Örtüyü salt başı örten bir örtü olarak algılarsak eğer, başlarını örten ya da iki tel saçını örten insanların başörtüsüne bir söz söylememiş, ona yozlaştırılmış bir tesettür dememiş oluruz. Tesettür salt bir örtü değildir. İslami kaideler, kurallar tamamıyla bir bütündür. Bir bütün olarak algılamamız gerekiyor. Parçacı bir yaklaşımla buna asla yaklaşamayız." dedi.
"Kur’an-ı Kerim’deki başörtü kamil olan baş örtüdür"
“Kur’an-ı Kerim’de tesettür neyse biz Müslümanlar içinde tesettür o olmalıdır” diyen Dal, konuşmasına şöyle devam etti:
"Başörtü değince insanların aklarına başı örten bir bez parçası gelir diğer bütün mahiyetini boşaltmış oluruz. Bunu kavrayabilmemiz için bu örtünün mahiyetini doldurmamız lazım bunun için de Kur’an-ı Kerime bakmamız lazım ve peygamber efendimizin ve ondan sonraki tabii neslinin uygulamalarına bakmak lazım böyle yaparsak ancak mahiyetini anlamış oluruz. Bu mahiyeti bizimde anlayabilmemiz, kavrayabilmemiz için birkaç noktanın üzerinde durmak gerekiyor. Bunlardan bir tanesi, ilk başta herkes şunu bilsin ki, Allah dinini tamamlamıştır. Herhangi bir yoruma, güncellemeye ihtiyaç yoktur. Dolayısıyla Kur’an-ı Kerim’deki başörtü kamil olan baş örtüdür. Herkesin bu başörtüye geri dönüş yapması gerekiyor eğer bu geri dönüş sağlanamazsa tesettür sadece yozlaşan tesettür olmaz, bunun ahlaki alt yapısını da doldurmamış oluruz. Tamamıyla tesettür olarak algılarsak, tesettür ahlakını da algılamamız gerekiyor bunu toplumda yaygınlaştırmamız gerekiyor."
"Ülke gündemini oluşturan birçok sorunun nedeni tesettürsüzlüktür"
Toplumda tesettür bilincinin yok edilmeye doğru sürüklendiğine dikkat çeken Eğitimci Yazar Merve Bozan ise "Çağın tesettürü ile ilgili maalesef ki yozlaştırılmış bir zihinle karşı karşıyayız. Bireyler hedef alınıyor, bireyler edep ve hayâdan yoksun bırakılmaya çalışılıyor. Birey edep ve hayâdan yoksun bırakılırsa, İslami değerlerden yoksun kalır ve İslami değerlerden yoksun kalmış olan bir birey de toplumu çökertmek için yeterli bir nedendir. Bugün ülke gündemini oluşturan birçok sorunla karşı karşıyayız ve bunun alt nedenlerine baktığımız zaman tesettürsüzlüğün olduğunu anlıyoruz." şeklinde konuştu.
"İslam’ın kalesi olan tesettürün içini boşaltmış"
Tesettürün mümin bayanlar için gerekli olan, ihtiyaç olan ve bu ihtiyaç üzerine Allah-u Teâlâ'nın farz kıldığı bir giyiniş biçimi olduğunu hatırlatan Bozan, şunları kaydetti:
"Tesettür bizim için İslam’ın vazgeçilmez kalesidir. Günümüzde kamusal alanlarda hemen hemen her yere tesettür ile girebildiğimiz halde maalesef ki İslami değerlerden arındırılmış bir tesettür önümüze sergilenmiş durumda ve buda İslam’ın kalesi olan tesettürün mahiyetini, içini boşaltmış durumdadır. Bizler bu tehlikenin farkına varıp bir önce elimizden gelen her şeyi yapmamız lazım ülke genelinde de aynı şekilde çalışmaların başlatılması gerekiyor. Bugün tesettürle başlayan serüven yarın İslam’ın vazgeçilmez başka bir emrine başvuracaktır. Bu tehlikeyle karşı karşıyayız ve bizler toplumun her kesiminde yozlaşmış olan zihinlerini temizlemek için çaba sarf etmeliyiz bizim bundan başka bir çıkış yolumuz da yoktur." dedi. (Mehmet Sait Çelik-İLKHA)