Batman’ın Hasankeyf ilçesinde Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Ilısu Barajı ve hidroelektrik santrali sebebiyle sular altında kalacak bazı eserler taşınırken bazısı da yerinde korunuyor.
Batman’ın Hasankeyf ilçesinde 12 yıl önce Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğü tarafından başlatılan Ilısu Barajı ve hidroelektrik santrali (HES) sebebiyle sular altında kalacak olan tarihi ilçede çalışmalar aralıksız sürüyor. Zeynel Bey Türbesi ve Artuklu Hamamı’nın ardından İmam Abdullah Zaviyesi ve minareler gibi diğer tarihi eserlerin de taşıma çalışmalarına devam ederken sular altında kalacak eserler ise yerinde korunma çalışmaları sürüyor.
Tarihi Hasankeyf ilçesindeki Ilısu Barajı nedeniyle sular altında kalacak eserleri korumaya yönelik düzenlenen çalışmalar kapsamında, Mardinike Külliyesi, Sultan Süleyman Külliyesi ve Er-Rızk Camii gibi eserler yerinde korunacak. Sultan Süleyman Külliye Minaresi’nin doğu ucundaki kubbeli odanın içinde 1432’de ölen Sultan Süleyman’ın, Eyyubi ile Artuklu sultan, padişah ve vezirlerin mezarlıkları ile ilgili henüz bir çalışma yapılmış değildi.
Ilısu Baraj göleti altında kalacak ve yerinde korunacak eserler yüzey temizliği su ile yapıldıktan sonra capping (taşlar arası temizlik) yapılıyor. Bu işlemlerden sonra bir bezle üzeri kapatılan tarihi yapılar ince kum harç ile doldurulup bunun üzerine ince, orta ve kama kumla üstü kapatılarak korunacak. Barajın ömrü sona erdikten sonra tarihi eserler tekrar gün yüzüne çıkarılacağı belirtiliyor.
Yerinde korunan eserler
Artuklu Köprüsü: Ortaçağın en büyük taş köprüsüdür. Kesin olmamakla beraber Artuklular tarafından 12. yüzyılda yapıldığı söylenmektedir. Tarihi köprü baraj göleti altında dalma turizme açılacak.
Sultan Süleyman Külliyesi: Minare kaidesindeki kitabeye göre külliye birimleri Eyyubi Sultanı Süleyman tarafından 1407 yılında yaptırılmıştır. Cami, medrese, imaret ve türbelerden oluşan külliyenin doğusunda yer alan türbede 1432 yılında vefat eden Sultan Süleyman yatmaktadır.
Sultan Süleyman Camisi’nin en önemli bölümü günümüze kadar gelebilmiş olan minaresidir. Minare taş taş kesilerek yeni Hasankeyf yerleşkesine taşınacak. Avlu giriş güneyinde bulunan dikdörtgen kaideli minarenin her cephesine, ma’kılî hatlı Arapça yazı panoları işlenmiştir. Kaidenin üzerinde yükselen silindirik gövde, dört kuşakla bölümlere ayrılmıştır.
Külliyenin birimlerinden olan camideyse orta mekanı mukarnaslı bir kubbe ile örtünmüştür. Kubbe içerisi alçı bezemeleriyle süslenmiştir. Mihrabı, Mardin-Artuklu eserlerini andıracak şekilde çift renkli taş geçmeleriyle yapılmıştır. Düzgün kesme taştan özenle örülen ve süslenen minare, bitişiğindeki taçkapı ve bulunan güneydeki çeşmeyle birlikte anıtsal bir cephe konumundadır. Çeşme üzerindeki inşa kitabesinde Sultan Süleyman tarafından 1416 tarihinde yaptırıldığı yazılır. Külliyede buluna taçkapı ve yanında bulunan diğer kapı kültür parkına taşınacak diğer tüm eserler yerinde korunacak.
Mardinike Külliyesi: Aşağı şehir kuzeydoğu ucunda yer alan halk arasında “Mardinike Camii” olarak bilinen yapılarda başlatılan kazı çalışmaları 2010 yılında tamamlanmıştır. Mardinike Külliyesi iki bloktan oluşmaktadır. Kuzey taraftaki birinci blok avlu çevresinde yer alan cami, medrese ve değişik amaçlarla tasarlanmış bölümleri içermektedir. Güneyde yer alan ikinci blok ise giriş avlusu, minare, cami, zaviye, imaret, han anıtsal mezar mekanları ve seramik atölyelerinden oluşmaktadır.
Yapıların zamanla meydana gelen deprem veya savaşlarla birkaç kez tahrip olduğu ve daha sonraları farklı işlevler de verilerek elden geçirdikleri anlaşılmaktadır. İnsitu durumdaki mekanlar farklı dönemlerde yapılan eklemelerle oluşturulduğu için karmaşık bir plan ve mimariye sahiptir. Kompleksi oluşturan yapıların çoğu temel seviyesine kadar yıkılmış, içerdiği mimari ve dekoratif özellikleri de kaybolmuştur. Mardinike Cami, mimari ve süsleme özellikleri ile Büyük Selçuklu dönemine işaret edilmektedir. Mardinike Külliyesi yerinde korunacak.
Hasankeyf Kalesi: Tarihi kayıtlara göre 4. yüzyıl ortalarında Bizanslılar tarafından kurulmuştur. Daha sonraki dönemlerde de korunma özelliğinden dolayı, Hasankeyf'in en önemli yerleşim birimini oluşturmuştur. Kalede yüzlerce iskan yerinin yanında Büyük Saray, Küçük Saray, Ulu Cami gibi tarihi eserler yer almaktadır. Büyük Saray kalenin kuzeyinde yer alan ve göçükler altında kalan sarayın kitabesi olmadığından kesin olarak ne zaman ve kimin tarafından yapıldığı bilinmemektedir. Yapının özelliklerinden Artuklu eseri olduğu tahmin edilmektedir. Kaledeki Ulu Camii Eyyubiler döneminde 14. yüzyılın ilk yarısında antik bir yapının kalıntıları üzerinde yapılmış, ancak sonraki dönemlerde de tamir gördüğü, değişikliklere uğradığı, üzerindeki kitabelerden anlaşılmaktadır.
Tarihi Hasankeyf Kalesi de tüm eserleriyle yerinde korunacak ve yeni Hasankeyf yerleşkesinden kaleye yapılacak teleferik yardımıyla Hasankeyf Kalesi ziyaretçilerini ağırlayacak. (İLKHA)