6-8 Ekim olaylarının Türkiye’yi kaosa sürükleyip parçalamaya yönelik korkunç bir proje olduğunu ifade eden Hak ve Özgürlükler Platformu Sözcüsü Feyzi Aydın, söz konusu projeyi dindar Kürdlerin etkisiz bıraktığını söyledi.
Merkezi Batman’da bulunan Hak ve Özgürlükler Platformu, 6-8 Ekim olaylarının dördüncü yıl dönümü münasebetiyle bir açıklama yaptı. 6-8 Ekim’in bir Amerika projesi olduğunu belirten platform sözcüsü Feyzi Aydın, projenin ülkemizdeki uygulayıcılarının ise FETÖ ve PKK olduğunu söyledi.
Demirtaş’ın ABD'den döndükten sonra, olayların fitilinin ateşlendiğini vurgulayan Aydın, “6-8 Ekim bir Amerikan projesiydi. Devlet içinde örgütlenmiş, ordu ve emniyet teşkilatlarını adeta ele geçirmiş FETÖ ile PKK’nin ortaklığıyla hayata geçirilen bir projeydi. Bu satılmış örgütler bizzat emri Amerika’dan almışlardı. Selahaddin Demirtaş, ABD dönüşü 6-8 Ekim olaylarının fitilini ateşledi. FETÖ’nün elebaşı ise zaten Amerika’da, CIA'nın kontrolünde yaşıyordu.” dedi.
“Şeytani projelerine engel gördükleri İslami camiayı imha etmek istediler”
6-8 Ekim provokasyonunun amacının Türkiye’yi iç savaşa, kaosa sürüklemek, sonra da bölüp parçalamak olduğunu belirten Aydın, “Amaç buydu. O dönemde devlet bölgede yok gibiydi. Askeriye ve emniyet FETÖ’nün denetimindeydi. Bu şeytani projeye en büyük engel bölgedeki İslami camiaydı. Onlar da bunu bildikleri için ilk aşamada İslami camiaya saldırdılar. Bölgedeki dindar kesimleri, özellikle HÜDA PAR'ı imha etmek istediler. Amerika ve devlet içerisine çöreklenmiş FETÖ’cü asker ve polislerin de desteklerini arkasına alan HDP/PKK’li çeteler büyük bir katliama imza atmaya kalkıştılar. Amaçları büyük bir katliam gerçekleştirip dindar kesimleri sindirmek, böylece hain emellerinin önünde hiçbir engel bırakmamaktı.” ifadelerini kullandı.
“Dindar Kürdler 6-8 Ekim darbe girişimine engel oldular”
Bölgedeki İslami kesimin şehit verme pahasına bu hain projeye engel olduğunu söyleyen Aydın, “Ama dindar Kürdler bu korkunç vahşet ve saldırı karşısında paniğe kapılmadılar. Devletin ortadan kaybolduğu bu karanlık günlerde şehit verme pahasına direndiler. Ve Amerika’nın bu şeytani projesinin, darbe girişiminin başarıya ulaşmasına engel oldular. Tıpkı 15 Temmuz akşamı yüzlerce şehit verme pahasına sokaklara dökülüp direndikleri gibi.” diye konuştu.
“90’lı yıllarda dindarlara yönelik saldırının arkasında da ABD vardı”
Doksanlı yıllardaki olayların da arkasında ABD'nin kirli planlarının olduğunu vurgulayan Aydın, konuşmasına şöyle devam etti: “Aslında Amerika’nın bölgemize ve ülkemize yönelik bu şeytani tuzağı yeni değil. Doksanlı yıllarda da bölge Müslümanları, İslami camia böyle bir vahşetle karşı karşıya kaldı. Doksanlı yıllarda devleti ele geçirmiş karanlık Ergenekon yapısı ile PKK yine işbirliği kurarak Amerika’nın ülkemizi bölüp parçalama, kendisine bağlı bir kukla devlet kurma, ikinci bir İsrail inşa etme projesine hizmet etmek için İslami kesimlere saldırdılar. Çünkü bölgedeki dindarlar, İslami camia o zaman da hain emellerin önündeki en büyük engeldi.”
“Canları pahasına hain planlara geçit vermeyen dindar gençler hâlâ zindanlarda”
Doksanlı yıllarda Kemalist elitlerle PKK’nin işbirliği içerisinde dindarları karşı imha saldırısı başlattıklarını söyleyen Aydın, “Doksanlı yıllarda sözde Kürd milliyetçisi PKK, Kürd halkına yönelik büyük katliamlar gerçekleştirdi. Kürd halkının varlığını inkâra yeltenecek kadar asimilasyoncu politikaları hayata geçirmiş Kemalist, ulusalcı elitlerle birlikte İslami kesimi bölgeden atma, katlederek sindirme çalışması başlattı. Lakin dindarlar, Müslüman gençler canları pahasına bu hain projeye direndi. Hainlere geçit vermedi. Ne yazık ki bu kahraman gençler ödüllendirileceklerine hâlâ zindanda çile doldurup adalet bekliyorlar.” açıklamasında bulundu. (İLKHA)