HÜDA PAR Batman İl Başkanlığı, 12 Eylül askeri darbesinin hafızalarda baskıcı ve zorba işkence rejimi olarak kaldığını belirtti.
Türkiye’nin bir darbeler ülkesi haline getirildiği dile getirilen açıklamada, “Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren halk düşman görülerek jakoben yaklaşımlarla halkın inanç ve değerleri baskı ve katliamlarla dizayn edilmeye çalışıldı. Halka batılı yaşam tarzını zorla dayatma, halka karşı bu ülkede yapılan darbelerin ilkiydi. Devrim ve inkılap adı altında Müslüman halka darbe üstüne darbe vuruldu. Türkiye’deki darbeler Cumhuriyetin ilk yıllarından günümüze değişik isimler adı altında gelmiştir. 27 Mayıs Darbesi, 12 Eylül Darbesi, 28 Şubat Post-Modern darbesi, E-Muhtıralar.” Türkiye'nin darbeler tarihine dikkat çekildi.
12 Eylül askeri darbesinin etkileri en uzun süren darbe olduğuna işaret edilen açıklamada, “12 Eylül 1980 Darbesi, yüz binlerce kişinin gözaltına alınıp işkenceden geçirildiği, hukuka aykırı bir şekilde sözde yargılandığı, yüzlerce kişiye idam cezasının verildiği, 50’sinin infazının gerçekleştirildiği, siyasi partilerin, sivil toplum örgütlerinin kapatıldığı ve Türkiye Cumhuriyeti tarihinin karartılmış sayfalarından kara bir gündür.” denildi.
Açıklamada, 12 Eylül darbesinin üzerinden 35 yıl geçmesine rağmen yeni bir anayasanın yapılamamasının bu darbenin etkisinin halen canlılığını koruduğunun göstergesi olduğu belirtildi.
12 darbecileri hakkında açılan davaya da değinilen açıklamada, bir zulüm vesikası olan askeri darbenin yöneticilerinin yargılanma aşamasının sulandırıldığı ve hiçbir netice elde edilmediği ifade edildi.
12 Eylül darbesinin ve darbelerin zihinsel, teknolojik ve eğitim açısındaki gelişmeleri etkilediği belirtilen açıklamada, “Yaşanan işkence ve insanlık dışı muamelelerle insanımız travma geçirmiş ve psikolojisi bozulmuştur. İşkencelerden geçmiş insanların sağlık açısından problemleri henüz bitmiş değildir. Bunun ayrıca halk nezdinde de oluşturduğu travma vardır. 12 Eylül'de işkence görenlerin dışında halkın nezdinde de tamamen baskıcı, zorba, insanlara zulmeden, insanları insan yerine koymayan bir işkence rejimi olarak hafızalarda kalmıştır.” ifadeleri kullanıldı.
Son olarak, “Vicdanlarda mahkûm olan, en ağır cezalara çarptırılmayı hak eden, tüm darbe ve darbecileri lanetliyoruz. Emperyalistlerin isteği doğrultusunda yapılan bu tür darbelerin bir daha olmaması için sorumlular en ağır şekilde cezalandırılmalıdır. Ölmüş olsalar bile en azından rütbelerinin sökülmesi ve darbe hevesinde bulunan insanların bu tür girişimlere bulunmaması gerekir.” denildi. (batmanbasin.com)