Lütfen bekleyin..
Doğu ve Güneydoğu’da faaliyetlerde bulunan 565 sivil toplum kuruluşu, Diyarbakır Şeyh Said Meydanı’nda Tek Ses Tek Yürek’ sloganıyla basın açıklaması yaptı.
Aralarında Memur Sendikaları Konfederasyonu (Memur-Sen), Özgür-Der, AYDER, Diyarbakır Değerleri Tanıtma Derneği ve AK Ocakları gibi kuruluşların da bulunduğu STK temsilcileri, Dağkapı Şeyh Said Meydanı’nda toplandılar.
Açılış konuşmasını Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın yaptığı basın açıklaması, Türkçe ve Kürtçe olarak okundu.
"Yeter Artık, Êdî Bese" pankartı altında yapılan açıklamanın Türkçesini okuyan Eğitim-Bir-Sen Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Çakırcı, çatışmalı ortamın sonlandırılması için barış çağrısında bulundu.
Kardeşlik zeminini oluşturabilmek için ümmet bilinciyle hareket etmek gerektiğini belirten Çakırcı, “Kandan beslenen, çatışma kültürünü geliştiren, aramızdaki bağı güçsüzleştiren ve statükocu, tek tipleştirici zihniyetle mücadelenin yolu İslam kardeşliğidir. Yüreklerimizi dağlayan elim hadiselerin yaşandığı şu zorlu günlerde hepimize düşen, bir kez daha birbirimize sımsıkı kenetlenmektir.” dedi.
“Kalıcı barış PKK’nın silahı bırakmasıyla mümkündür”
Barışın sağlanabilmesi için PKK’nin derhal silah bırakması, korku ve baskıya neden olan dayatmalardan vazgeçmesinin zorunlu olduğunu dile getiren Çakırcı, şunları söyledi:
“Kalıcı barış, PKK’nın hem şiddet dilini, hem şiddet aparatlarını, hem de şiddet aracı olan silahı bırakmasıyla mümkündür. Siyaset, tek tipçi, dışlayıcı anlamlar içeren çağrılardan vazgeçmeli, çözüm olarak sokağı değil TBMM’yi görmelidir. Özgürlükçü bir anayasanın yapımı için sorumluluk alınmalıdır. Ve siyaset, adalete, hukuka ve ahlaka dayalı değerleri kendine referans yapmalıdır. Siyaset, fitne, kin ve yalandan uzak durmalı, illegal yapıların değil milletin sözcülüğüne soyunmalıdır.”
“Çözüme her şartta destek sunabilirsek kalıcı çareler üretebiliriz”
Çakırcı, devletin sorunlarla yüzleşmekten çekinmemesi gerektiğini kaydederek, “Devlet otoritesinin varlığı eski Türkiye’de olduğu gibi ‘ceberrut’ bir kimlik olarak değil, ‘özgürlüklere garantör bir tutum’ olarak ortaya konmalı ve bu amaçla özgürlüklerin devlet otoritesi kaynaklı ihlalini doğuracak uygulama ve düzenlemelerden özenle kaçınılmalıdır. Millet önce sağduyulu olmalıdır. Biz, kararlı bir duruş sergileyip, sorunun çözümüne her şartta destek sunabilirsek kalıcı çareler üretebiliriz.” ifadelerini kullandı.
STK temsilcileri, açıklamanın ardından dağıldılar. (Hamza Adiyaman/Emrah Deniz - İLKHA)
