Peygamber Sevdalıları Genel Merkezi adına yayınlanan mesajı, Marmara Koordinatörlüğü Sözcüsü Faruk Ketboğa okudu.
Allah'a hamd ve Resulüne (Sallalahu Aleyhi Vesellem) salat ve selam ile konuşmasına başlayan, orucun farz kılındığı ayeti kerimeyle devam eden Ketboğa, salgın hastalığa denk gelen bu Ramazan ayının evlerde ailece yapılacak dua, ibadet, zikir ve Kur'an-ı Kerim tilavetleriyle en güzel şekilde ihya edilmesi gerektiğini vurguladı.
Başı rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennemden kurtuluş olan Ramazanı Şerif'e tekrardan kavuşmanın sevincini yaşadıklarını söyleyen Ketboğa, 11 ayın sultanı olarak nitelendirilen Ramazan ayının, bin aydan daha hayırlı olan "Kadir Gecesi" ile birlikte, sahuru, iftarı, teravihi, mukabeleyi, itikâfı, sadakayı, sabrı, paylaşmayı gibi nice güzellikleri içinde barındıran nimetlerle dolu manevi bir ay olduğunu ifade etti.
"Ailemizle beraber Kur'an-ı Kerim'e, tövbeye, istiğfara, duaya, zikre ve ilme daha fazla zaman ayırmalıyız"
Sahuru bereket, iftarı merhamet, gecesi ve gündüzü hayırlarla dolu bu ayda cennet kapılarının açıldığı, cehennem kapılarının kapandığı ve şeytanların da zincire vurulduğu manevi iklimden her Müslümanın en güzel şekilde faydalanması gerektiğini vurgulayan Ketboğa, şöyle konuştu:
"Ramazan ayı; rahmettir, berekettir, paylaşmaktır, sıla-i rahmi gözetmektir, nefsi terbiye etmektir, affetmektir ve affedilmektir. Peygamber Efendimiz bu mübarek ay hakkında, 'bu ayda kim ki Allah için bir gün oruç tutsa Allah onunla ateş arasına genişliği sema ile arz arasını tutan bir hendek yapar' buyurmuştur. Bu ayda orucumuzla bedenimizi dinlendirip ruhumuzu da ibadet gıdalarıyla doyurmanın huzurunu yaşamalıyız. Ramazan ayının kıymetini hakkıyla bilmeli, bu mübarek ayı maddi ve manevi hayır yapmak için büyük bir nimet görüp Rabbimize daha fazla yönelmeliyiz. Malum salgından dolayı karantina hayatı yaşadığımız bu zor zamanlara Ramazan ayının denk gelmesinden ötürü evimizde ailemizle beraber Kur'an-ı Kerim'e, tövbeye, istiğfara, duaya, zikre ve ilme daha fazla zaman ayırıp en verimli şekilde istifade etmeliyiz."
"İnfak ve yardımlaşmadan uzaklaşmış toplumlar refah ve medeniyete ulaşamazlar"
Tutulacak olan oruçlarla nefsimizi dizginleyip malayani işlerden uzaklaşarak Allah'ın rızasını kazanacak salih amellerle Rabbimize yakınlaşmanın gayreti içerisinde olmak gerektiğini hatırlatan Ketboğa, "İslam'ın şiarlarından olan zekât, infak, sadaka; İslam medeniyetinin ekonomik temellerini oluşturan mali ibadetlerdir. Mübarek Ramazan ayında her türlü ibadetin, ziyadesiyle yapılması icap ettiği gibi mali ibadetlerde de bu kaide geçerlidir. İnfak, yardımlaşmak ve başkasına kendinde olanı vermekten uzaklaşmış toplumlar; asla iyiliğe, toplumsal refaha ve medeni bir hayata ulaşamazlar." diye konuştu.
Ketboğa, Peygamber Sevdalıları olarak Ramazan ayının dünyanın dört bir tarafında zulüm ve esaret altında olan Müslümanlara kurtuluş vesile olması, dünyayı esaretine alan malum salgından dolayı şifa bekleyen bütün hastaların şifa bulması dileğinde bulunarak tüm İslam âleminin Ramazanı Şeriflerini tebrik etti. (İLKHA)