Hemşirelerin, tüm dünyada olduğu gibi ülkede de sağlık hizmetlerinin vazgeçilmezleri arasında olduğunu belirten Yalçın, "Hemşirelerin, tüm dünyayı kasıp kavuran Covid-19 salgınındaki hayati rolleri, insanlar nezdindeki saygın konumunu daha da pekiştirmiştir. Aynı durum ülkemiz için de geçerlidir. Tüm sağlık çalışanlarımız gibi hemşire arkadaşlarımız da salgının en başından beri büyük özveri göstererek adeta destan yazmışlardır. Üstelik bu özveriyi, hemşire istihdamı noktasında, OECD ülkeleri arasında en alt sıralarda yer almalarına rağmen göstermişlerdir." dedi.
Başta hemşire kadrosunda çalışanlar olmak üzere sağlıkta istihdam eksikliğinin önemli bir sorun olduğunu vurgulayan Yalçın, "Bu sorun, fazla mesai ve zorlu çalışma koşullarıyla birlikte düşünüldüğünde daha yakıcı hale gelmektedir. Öyle ki çoğu sağlık çalışanı, mesai bitiminde evine gittiğinde çocuğuna zaman ayıracak dermandan yoksun kalabilmektedir. Elbette hemşire arkadaşlarımız dahil, sağlık çalışanlarının tamamı, artık bazıları kronikleşen daha başka sorunlarla da mücadele etmek mecburiyetinde kalıyorlar. Bu sorunları görmezden gelmek, ötelemek, yok saymak sağlık çalışanlarının ağır iş yükünü artırıp, ümitsizliklerini derinleştireceği gibi yürütülen sağlık hizmetlerini de olumsuz etkilemektedir. O nedenle sağlık çalışanlarının sorunlarının acilen çözüme kavuşması gerekmektedir." diye konuştu.
Hakkaniyetli bir döner sermaye sistemi oluşturulması gerektiğini ifade eden Yalçın şöyle devam etti:
"Her sağlık çalışanı alın terinin karşılığını hakkıyla almalı. Farklı türdeki sözleşmeli istihdam modelleri çalışma barışını bozuyor. Sözleşmeli istihdam türüne son verilmeli, 4-B’liler, vekil ebe ve hemşireler, kamu dışı çalışanlar vb. kadroya geçirilmeli. 3600 Ek Gösterge sağlık çalışanları için lüks değil, haktır. Verilen sözler tutulmalı, 3600 branş ayırımı yapılmadan, bütün sağlık çalışanlarını kapsayarak çıkarılmalı. Sağlıkta Şiddet Yasası tavizsiz bir şekilde işletilmeli, şiddet yapanın yanına kâr kalmamalı. Sınavını sahada hakkıyla veren sağlık çalışanları, Unvan Değişikliği Sınavı’ndan muaf tutulmalı. Bir defaya mahsus unvan değişikliği sınavsız yapılmalı. Lisans Tamamlama hakkı 2014 sonrası mezunlara da tanınmalı, fırsat eşitliğindeki zaman engeli kaldırılmalı. Sağlık-Sen olarak bu sorunların çözümünün sağlık çalışanlarına hakkın teslimi noktasında adaletin ve vicdanın gereği olduğuna inanıyoruz."(İLKHA)