31 Mayıs 2010'da siyonistlerin saldırısına maruz kalan Mavi Marmara'da şehid olanlar unutulmuyor.
10 Müslümanın şehid olduğu, onlarca kişinin de yaralandığı Mavi Marmara katliamının üzerinden 10 yıl geçti. Saldırı sonrası Mavi Marmara Gemisi ve içindeki insan hakları aktivistleri işgal rejimi tarafından alıkonulmuştu.
"Ey iman edenler! yahudileri ve hristiyanları dost edinmeyin. Onlar birbirlerinin dostudurlar. Sizden kim onları dost edinirse şüphesiz o da onlardan olur. Şüphesiz Allah, zalim kavmi doğru yola iletmez." (Maide/51)
İnsanlık tarihinin her döneminde azgınlık göstermiş, Allah'a isyan etmiş, yaptıkları zulüm ve katliamlarla anılır olmuş israiloğulları'nın son nesli siyonist çete, tıpkı ataları gibi Müslümanların kanını akıtmaya dün olduğu gibi bugün de devam ediyor. Genelde tüm insanlığı, özelde ise İslam'ı ve Müslümanları kendine hedef alan siyonistler, cürümleri nedeniyle mazlumlar tarafından telin ediliyor.
14 Mayıs 1948'de İslam ümmetinin bağrına hançer gibi saplanan terör rejimi, o günden bugüne oluk oluk kan akıttığı gibi, fitneleriyle de Müslümanlar arasında büyük uçurumların, tefrikaların oluşmasına zemin hazırlıyor. Bir taraftan dünya ekonomik sistemini elinde tutarak insanlığı sömüren siyonistler, diğer taraftan da mazlum ve mustazaflara uyguladığı zulümlerle toprağı kana boğuyor. Ancak dün tıpkı Hayber'de olduğu izzetli Müslümanlar, israiloğullarının zulümlerine karşı direniyor. "Hiçbir zalim zulmüyle payidar olmadığı gibi terör rejimi de zulümleriyle payidar olamayacaktır." inancı, müminlerin umutlarını canlı tutuyor…
İnsanlık, tarih boyunca israiloğullarının büyük ihanetlerine, sapkınlıklarına, zulümlerine şahitlik etti, ediyor. Yakın zamanı kapsayan son 72 yılda yaşanan Deir Yasin, Sabra Şatilla, El-Halil ve Cenin katliamları unutulamadığı gibi yaşanan acılar da hâlâ tazeliğini koruyor. Bu anlamda terör rejiminin pervasızca işlediği başka bir katliam da ebette ki, 2010 yılının 31 mayısında yaşanan Mavi Marmara Katliamı olarak göze çarpıyor.
Gazze'de abluka altındaki mazlumlara gıda ve ilaç yardımı taşıyan Mavi Marmara'nın, 2010 yılında uluslararası sularda siyonist çete tarafından vahşice saldırıya uğraması unutulmuyor. Onlarca kişinin yaralandığı saldırıda 10 Müslümanın şehid olması, mazlumları siyonist rejime karşı bilemeye devam ediyor. Ne önceki yaşanan katliamlar unutuldu ne de Mavi Marmara unutuluyor.
Kamuoyu, Mavi Marmara davasının, hükümetin siyonist rejimle vardığı mutabakat nedeniyle düşürülmesini de unutmuyor. Dün işgal rejimine karşı alınan tavırdan taviz verilmesi, İslam ümmetine hiçbir katkı sağlamayacağına inanılıyor. Mübarek Kudüs ve mukaddes Mescid-i Aksa, işgalci siyonistlerin zulmü ve esareti altında inlerken siyonistlerle normalleşmenin daha büyük felaketlere zemin hazırlayacağı düşünülüyor. Müslüman kamuoyu, ambargolar kalkana, Kudüs özgür olana kadar tavizsiz bir mücadele verilmesi gerektiğine inanıyor. (İLKHA)
.