Lütfen bekleyin..
Eğitim Bir-Sen Batman Şubesinin Genişletilmiş İl Divan Toplantısı TPAO Kristal Park’ta yapıldı.
Toplantıya; Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Milli Eğitim Müdürü Mehmet Çelik, Eğitim Bir-Sen Batman Şube Başkanı Mehmet Ergin ve sendika üyeleri katıldı.
Toplantının ardından basın mensuplarına açıklamada bulunan Eğitim Bir-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, çözüm süreciyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye’nin mevcut alışkanlıklarını geride bıraktığını söyleyen Yalçın, “Türkiye, İnkar ve asimilasyon politikalarından taltif, takdir ve restorasyon politikalarına geçmiş durumda. Dolayısıyla birlik, beraberlik anlamında kardeşlik süreci olarak adlandırdığımız çözüm süreci bu anlamda önemli bir parametredir. Biz Türkiye’de kardeşlik ikliminin yeniden tesisi anlamında milletin birlik ve beraberliğinin sağlanması açısından, çözüm sürecini son derece önemsiyoruz. Çözüm sürecinin bu ülkenin birliğine, beraberliğine yeniden asli misyonunun dönüşüne bir vesile olduğunu düşünüyoruz.” dedi.
“CHP’nin ve HDP’nin seçim bildirgelerini asla daha kabul edemeyiz”
CHP ve HDP’nin seçim bildirgelerini eleştiren Yalçın, şöyle dedi: “Türkiye seçim sürecine ilerlerken ortada seçim bildirgelerinde yer alan, vesayetçi Türkiye’yi çağrıştıran bazı vaatler ve yaklaşımlar var. Bunları yadırgadığımızı ve asla bunlara geçit ve onay vermeyeceğimizi buradan ifade ediyorum. Öncelikle 28 Şubat’ın psikolojik ortamına dayatılan o günkü bazı siyasilerin milli güvenlik kuruluna sadakat ve topuk selamını vererek ‘siyasi hayatıma mal olsa dahi bunu başaracağım’ dediği imam hatiplerin orta kısmının kapatılması ve 8 yıllık eğitimin hayata geçirilmesi noktasında ortaya koydukları yanlış tavır ve tutumun bugün bazı siyasi partilerin seçim bildirgelerinde onlara klavuzluk ettiğini görüyoruz. Onlar Türkiye’nin 28 Şubat’ın bakiyesini geride bırakan 4+4+4 kesintili eğitim sistemini yeniden değiştireceklerini ve 28 Şubat’taki 8 yıllık kesintisiz siteme geçeceklerini ifade ediyorlar. CHP’nin ve HDP’nin seçim bildirgesinde buna ilişkin yaklaşımlar var. Bunu asla daha kabul edemeyiz.”
“Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili HDP’nin kurduğu cümle rahatsız vericidir”
Türkiye’nin bir daha vesayet iklimine dönmemesi ve teslim olmaması gerektiğini belirten Yalçın, “Diyanet İşleri Başkanlığıyla ilgili özellikle HDP’nin kurduğu cümlenin ortaya koyduğu yaklaşımı son derece rahatsız verici olduğunu, bunun bu ülkede birlik ve beraberliğe ve huzura asla hizmet etmeyeceğini ifade ediyorum. Din kültürü ve ahlak bilgisi dersine ilişkin seçim bildirgelerinde yine kaldırma vaatleri var. Türkiye’deki bazı marjinal grupların bu konudaki hazımsızlıklarını ve rahatsızlıklarını gidermenin yollarının başka olduğunu ve bunun Din kültürü ve ahlak bilgisi dersini kaldırmaktan geçmediğini hatırlatmak isterim.” diye konuştu.
“Ensar, mühacir kardeşliğinin alt yapısına uymayan bir yaklaşım var”
CHP’nin Suriye mültecilerinin geri gönderilmesiyle ilgili söylemlerini de eleştiren Yalçın, “Yine CHP’nin Suriye’den ülkemize iltica eden 2 milyon mültecinin Türkiye’nin kucak açışından rahatsız olduğunu ve bu mültecilerin yeniden ülkelerine iade edileceklerine ilişkin söylemleri var. Bu son derece rahatsız edici bir durumdur. Çünkü bu ülke Müslüman bir ülkedir. Bu ülkede insanlar çocukluğundan itibaren Hz. Peygamber döneminde ensar-mühacir kardeşliğinden beslenerek büyüdüler. Dolayısıyla burada ensar-mühacir kardeşliğinin alt yapısına uymayan bir yaklaşım var.” şeklinde konuştu.
“Bazı sivil görünümlü siyasetçiler, İsrail’e selam gönderiyor”
İsim vermeden HDP’nin İsrail’e selam gönderdiğine dikkat çeken Yalçın, “Özellikle Türkiye üzerinden oyunların oynandığı Siyonist devlet İsrail’in Mavi Marmara saldırısı ve orada şehit ettiği insanların bedellerini ödememişken, bundan dolayı özür dilememişken, buna ilişkin hükümlerini yerine getirmemişken, Türkiye’de bazı sivil görünümlü siyasetçiler, İsrail’e selam gönderircesine kendi kültürüne, yaklaşımına ve bu ülkenin kadim duruşuna yakışmayacak bir tavır ortaya koydu. Müslümanların ilk kıblesi olan Mescid-i Aksa’ya ilişkin, oranın Yahudilerin olduğuna dair ortaya koyduğu yaklaşımı kınıyorum. Bu söylem, asla bu ülkedeki hiçbir siyasetçinin dile getirmemesi ve söylememesi gereken bir söylemdir.” ifadelerini kullandı.
“Seçimden sonra yeni kurulacak hükümetinde ilk muhattabı kamu çalışanlarıdır”
Türkiye’nin bir daha eski bir Türkiye olmaması temennisinde bulunan Yalçın, açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Türkiye bir daha geride yaşadığı her 10 yılda bir örselendiği, darbe dönemlerini, milli iradenin zapturapt altına alınma garabetini bir daha yaşamamalıdır. Türkiye vesayet ikliminden uzaklaşmalı ve demokrasi Türkiye’nin korku tünelinden çıkmalıdır. Eski Türkiye’yi çağrıştıracak, onu andıracak söylemden siyasiler uzak olmalı, Türkiye mutlaka 7 Haziran seçimlerinden sonra güçlü olarak çıkmalıdır. Seçimden sonra yeni kurulacak hükümetinde ilk muhatabı kamu çalışanlarıdır. Yeni kurulacak hükümete şimdiden çağrımız, toplu sözleşme masasının bütçe disiplinin esareti altına alınmadan, bütçenin sınırlıklarından ve imkansızlıklarından bahsetmeden, bizim taleplerimizin maliyetinden ziyade mahiyetine önem verilerek masaya gelinmesi ve çalışanların çözüm bekleyen sorunlarına olumlu yaklaşılması ve çözümlerle güçlendirilmesi gerekiyor.”(M.Fatih Akgül-İLKHA)
