Mustafa Kaynak M. Hüseyin Temel – Diyarbakır M. Salih Keskin / Mehmet Aslan – Mardin
1 Kasım Pazar günü yapılacak olan seçimlerle ile ilgili bölge halkı, sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler kaygılarını dile getirdiler. Birçok ilçede açılan hendeklerden ve kurulan barikatlardan bıkan bölge halkı, örgütün baskısından dolayı insanların hür iradelerini sandığa yansıtamadığından şikâyetçi. Sandık güvenliğinden önce halkın güvenliğinin sağlanmasını isteyen vatandaşlar, “her şeye rağmen gidip oyumuzu kullanacağız ama halkın can ve mal güvenliği sağlanırsa, insanlar sandıklara gidip hür iradeleri ile istedikleri partilere oyunu verebilecek” diyor.
Birçok yerde kazılan hendekler ve kurulan barikatlardan dolayı esnaf iflas edip kepenkleri kapattı. Bölge halkı artık insanların ölmesini istemiyor. Her şeye rağmen sandığa gideceklerini söyleyen vatandaşlar, bu seçimlerin ülke ve bölge için hayırlı olması temennisinde bulunuyor.
HALKIN GÜVENLİĞİ MUTLAKA SAĞLANMALIDIR
1 Kasım Pazar günü yapılacak olan Genel Seçimlerle ilgili değerlendirmelerde bulunan siyasiler ile Diyarbakır halkı, seçim güvenliğinin sağlanmaması durumunda halkın özgür iradesinin sandıklara yansıyamayacağını ifade ettiler. AK Parti Diyarbakır İl Başkanı Muhammed Akar, en önemli meselelerinin güvenlik olduğu ve halkın özgür iradesinin sandığa yansıması için bütün tedbirlerin alınacağını söyledi. Seçmenlerin güvenli bir şekilde oy kullanmaları için toplantılar düzenlediklerini belirten Akar, seçim güvenliğinin kendileri için çok önemli bir mesele olduğunu ifade etti. Geçen dönemlerde; sandık, seçmen ve seçim güvenliği konusunda bir takım problemlerin yaşandığını dile getiren Akar “Toplumun huzurunu kaçıracak olaylar her zaman olmuştur. Geçmiş yıllara göre halkın sandık güvenliği noktasında daha bilinçli olduğunu görmekteyiz ”dedi.
“Bu dönem sandıkları boş bırakmayacağız”
Sandık güvenliğinin sağlanacağını sözlerine ekleyen Akar, “Kırsal bölgelerde jandarma, şehir merkezinde ise polisin alacağı tedbirler vardır ve sandık başında müşahitlerin, sandık kurul üyelerinin, sandık başkanlarının alacağı tedbirler vardır. Sandık kurulu başkanları, kurul üyeleri ve kolluk görevlilerinin, halkın iradesinin sandığa yansıması için bütün tedbirleri alacaklarını düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
SANDIKLARIN KURULACAĞI BİRÇOK YERDE HENDEK VAR
Diyarbakır'ın Sur ve Silvan ilçelerinde ciddi sıkıntıların olduğunu ifade eden Akar son olarak, “Sandıkların taşınması konusunda YSK'nın verdiği karara bizler uymak zorundayız. Ama ben yanlış yapıldığı inancındayım. Çünkü Sur ve Silvan ilçelerinde ciddi sıkıntılar var. Silvan'ın merkezi hariç diğer mahallelerinde perdeleme usulü ve hendekle bir engelleme var. Bizim isteğimiz şu kim hangi partiye oy verecekse versin biz ona karışmıyoruz. Ama kime oy verecekse özgür bir şekilde oyunu versin biz bunun peşindeyiz.”ifadelerine yer verdi.
ÖRGÜT BASKI YAPIYOR
Saadet Partisi Diyarbakır Milletvekili Adayı Fesih Bozan ise yapılacak olan seçimin sağlıklı olmayacağını belirterek can ve mal güvenliği gözetilmedikçe olumlu bir seçimin olamayacağına dikkat çekti. Halkın kendi hür iradesini kullanamadığını belirten Bozan, “Örgütün taraftarı olan partiye oy verilmemesi noktasında şiddete yönelik bir korku var. Her iki durumda da halk kendi hür iradesini kullanamıyor. Seçimden sonra da halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması gerekiyor ki sağlıklı bir seçim yapılsın” dedi.
YAPILACAK SEÇİMİN SAĞLIKLI OLACAĞINI DÜŞÜNMÜYORUM
Çatışma ortamının olduğu yerde insanların özgürce oy kullanamayacağını söyleyen Hak Par Diyarbakır İl Başkanı Vasıf Kahraman ise “Bu ortamda insanların özgürce oy kullanacaklarını tahmin etmiyorum. Yapılacak olan seçimin sağlıklı olacağını düşünmüyorum. Güvenliğin sağlanması da çok zordur. Ancak sıkıyönetim ilan edilebilir. Bu da darbedir. Bunu da kimse kabul etmez. İç karışıklığa hatta iç savaşa götürür bizi diye düşünüyorum.” ifadelerini kullandı.
VATANDAŞ GÜVENLİK SAĞLANSIN DİYOR
Diyarbakır halkı ise insanların özgür iradesiyle oy kullanabilmesi için güvenliğin sağlanması gerektiğini ifade ediyor.
Diyarbakır'ın; Türkiye'nin kozmopolitik bir şehri olduğunu belirten İbrahim Halil Özyaramış, “Diyarbakır'da sandık güvenliği yoktur. Geçen senelerde de gördük devlet burada sandıkları terk etmiş gibiydi. 7 Haziran seçimlerinde ‘Paralel Yapıya' mensup olan polislerin sandıklarda görünen rezaletleri açıktır. Bence halkın iradesi sandığa yansımayacak ama inşallah yansır. Her vatandaşın hiçbir baskı altında kalmadan özgür bir şekilde gönlünden geçen partiye oy vermesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
SANDIK BAŞINDA SEÇMEN YÖNLENDİRİLİYOR
Seçim güvenliğinin devletin elinde olduğunu belirten Abdulkadir Güneş, güvenlik tedbirleri alınmazsa halkın iradesinin sandığa yansımayacağını söyledi. Güneş, “Devlet güvenliği sağlamalıdır. Oyların düzgün, hilesiz bir şekilde sayılması güvenlik ve tedbire bağlıdır. Eğer güvenlik ve tedbirler alınırsa sıkıntı çıkmayacağını düşünüyorum. Oy kullanmasını bilmeyen kişilere oradaki görevliler götürüp kendi fikrindeki partilere oy verdiriyorlar. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor.” dedi.
HALK HDP'YE KÜSTAH KARİKATÜRÜ İÇİN TEPKİSİNİ VERECEK
Sur ilçesinde bazı insanların can güvenliğinden dolayı oy kullanmadığına dikkat çeken Ahmet Sapmaz da, “İnsanların seçim günü rahat bir şekilde oy kullanabilmesi için İçişleri Bakanlığının bu konuda ciddi bir tedbir alması gerekiyor. Bu seçimde birçok insan DBP'li Yenişehir Belediyesinin astığı karikatür nedeniyle oy vermeyecektir. Çünkü bu halk en kutsalına yapılan hakareti kabul etmeyecektir. Bir önceki seçimlerde halk tehdit edildi, birçok insan barış olsun diye HDP'ye oy verdi. Ama şimdi vermez” ifadelerini kullandı.
İNSANLAR BASKI ALTINDA OY KULLANIYOR
İnsanların baskı altında oy kullandığını belirten Gamze Adıyaman ise “Bölgede seçim çok sıkıntılı geçiyor. Oy kullanmaya giderken görüyoruz. HDP'liler genelde yaşlıları alarak onları oy kullanma yerlerine götürüp, onların yerine oy kullanıyorlar. Oyların çalınmaması için polislerin sandık başlarında çok dikkatli olması gerekiyor. Özelikle Diyarbakır'da oylar sayılırken veya sayımdan sonra olayların çıkmaması için güvenliğin üst düzeyde olması gerekiyor. Kesinlikle insanlar baskı altında oy kullanıyor” ifadelerine dikkat çekti.
SEÇİM HÜR İRADEYLE YAPILMALIDIR
Diyarbakır'da seçimin güvenli geçeceğine inanmadığına vurgu yapan Mihrican Kaçmaz ise, “Seçim hür iradeyle yapılmalıdır. Kimin seni yönetmesini istiyorsan ona oy verirsin. Milletvekilimin kim olmasını istiyorsam ben oyumu ona veririm. Başkasının baskısıyla oy kullanmak saçmalıktır. Açık oy denen şey sadece doğu illerinde, köylerinde ve mezralarında oluyor. Köyün muhtarı veya önde gelenleri herkesin adına oy kullanır bu da tabi sağlıklı bir seçim değildir. Açık oylama olursa halkın iradesi sandığa yansımayacaktır. Oy namustur. Oyunu kime veriyorsan o ideolojiyi savunuyorsun demektir. A partisi veya B partisi için değil herkes için güvenilir bir seçim olmasını temenni ediyorum.” ifadelerini kaydetti.
ŞIRNAKLI SEÇMENLER DE ENDİŞELİ
Şırnaklılar 1 Kasım'da halkın hür iradesi ile oy kullanması için seçim güvenliğinin şart olduğunu ifade etti. Şırnak halkı ve Sivil Toplum Kuruluşları, halkın iradesinin sandığa tam olarak yansıması için gerekli güvenliğin sağlanarak sandıkların çok iyi korunması gerektiğine dikkat çekti. Şırnak Nuh Eğitim Der Başkanı Nurettin Tatar, bölgenin genel durumu göz önüne alındığında halkın hür iradesiyle baskı altında kalmadan oy kullanması gibi bir durumun görünmediğini söyledi.
SANDIKTA GÖREVLİ DIŞINDA KİMSE OLMAMALI
Halkın kendi iradesiyle rahat bir şekilde oy kullanacağını sanmadığını ifade eden Tatar, “Mutlaka baskı uygulanacaktır. Çünkü bu, örgütün mayasında vardır. Eğer devlet, bütün sandıkların emniyetini alırsa sandıklardaki görevliler dışında kimse bulunmazsa, birilerinin gövde gösterisine izin verilmezse seçmenin özgür iradesi sandığa yansıyabilir.” dedi.
HENDEKLERİN OLDUĞU YERDE HALK HÜR İRADESİYLE OY KULLANAMAZ
Şırnak esnafından Ramazan Ertaş ise, PKK'nin sözde özerklik adı altında hendek kazıp barikat kurduğu bazı mahallelerde özgür irade ile oy kullanılamayacağını belirtti. Ertaş, halkın özgür iradesinin sandığa yansıyabilmesi için tüm mahalle ve sokaklarda sandık güvenliğinin sağlanması gerektiğini ifade etti.
MARDİNLİLER SEÇİM GÜVENLİĞİNDEN ENDİŞELİ
Mardinli seçmenler, seçim güvenliği alınmadığı takdirde 7 Haziran'da yaşanan baskı ve hukuksuzlukların 1 Kasım seçimlerinde de tekrarlanacağına dikkat çektiler.
BİRÇOK KÖY İMAMI HDP'YE OY VERMEDİĞİ İÇİN SÜRGÜN EDİLDİ
Seçim güvenliği olmadığı için köylerde toplu şekilde oy kullanıldığına dikkat çeken vatandaşlardan Eşref Gümüş, “7 Haziran seçimlerinde özellikle köylerde halk kendi iradesiyle oyunu kullanamadı. Oylar toplu halde kullanılıyor. Köyün ya muhtarı ya ağası ya da ileri gelen biri ya da ailenin velisi bütün aile bireylerinin oylarını alıp toplu olarak kullanıyor. Ayrıca HDP dışında başka partilere oy verildiğinde baskı yapılıyor. Canlı örnekleri var, 7 Haziran seçimlerinde bazı köy imamları HDP dışında başka partilere oy verdiği için köylerinden çıkarıldı. Devlet eğer şehir merkezlerinde güvenliği alacaksa köylerde de alması lazım. Baskılardan dolayı HDP'ye oy vermek zorunda kalıyorlar.” şeklinde konuştu.
90'LI YILLARDA DEVLETİN YAPTIĞI BASKIYI ŞUAN HDP YAPIYOR
90'lı yıllarda devlet tarafından yapılan baskının, bugün HDP tarafından halka yapıldığını vurgulayan Gümüş, “Baskılardan dolayı halk HDP dışında başka partilere oy veremiyor. Devletin 90'lı yıllarda yaptığı haksızlık ve hukuksuzlukları HDP bugün Kürt halkına yapıyor. Sürekli meydanlarda, televizyonlarda demokrasi ve barıştan bahsediyorlar, halk için mücadele ettiklerini söylüyorlar ama en büyük zulmü kendileri milletlerine yapıyorlar. Nusaybin, Cizre gibi yerlerde hendekler kazılmış, halk orada özgür bir şekilde nasıl oyunu kullanacak? bu bir sorundur” dedi.
BİR MÜŞAHİT KARTIYLA 20 KİŞİ GÖREV YAPIYORDU
7 Haziran'da yaşanan hukuksuzlukların görmezden gelindiğini ve 1 Kasım seçimlerinde de aynı hukuksuzlukları yaşamak istemediklerini belirten vatandaşlardan İdris Kavan, “7 Haziran seçimlerinde bir müşahidin kartıyla 20 kişi o kartı kullanıp kendilerini görevli olarak gösteriyorlardı. Hiç kimse buna itiraz edemiyordu. 1 Kasım'da bu tür hukuksuzlukları görmek istemiyoruz. Toplum olarak hür irademizi ortaya koyup oyumuzu rahat bir şekilde kullanmak istiyoruz.” dedi.
“DİĞER PARTİ GÖREVLİLERİ HDP'YE ÇALIŞIP HALKA BASKI UYGULUYORDU”
Halkın özgür iradesinin sandığa yansıması için devletin görevini yapması gerektiğine dikkat çeken Musap Şan ise, “Geçen seçimde çok hukuksuzluklarla karşılaştık, seçmenler üzerinde ciddi baskılar vardı. ‘Eğer barajı aşmasak görürsünüz' diye seçmenleri tehdit ediyorlardı. Seçmenlere hakaret ve küfürler edildi, buna da şahit oldum. Diğer partiler adına görev yapan kişiler aynı partiye çalışıp seçmenlere propaganda yapıyorlardı. Bunu HDP adına söylüyorlardı. Bizzat ben oy kullanırken bu baskıyla karşılaştım. Perde arkasında bir kişiden fazla kişiyle gidiliyordu. Bizim için önemli olan A-B-C partisinin kazanması değil istediğimiz halka baskı yapılmaması. Bu devletin görevidir baskı yapılmasını engellemeleri gerekir.” dedi.