2020 yılı, içerisinde ağır tahribatlar bırakarak sancağı 2021’e devretmeye hazırlanıyor. Çok güzide insan bu yıl içerisinde ruhunu Rabb-ı Zülcelale teslim etti. Hatta Muhammed Emin YILDIRIM Hoca bu güzel insanları kaybetmemizin ardından asrı saadetten esinlenerek 2020 yılı için “Hüzün Yılı” ibaresini kullandı. (Hepsine Allah rahmet eylesin inşallah)
Yıllar; akan nehir gibi, bir sonraki yıllara devrediliyor. Biz buna Türkçe olarak yılbaşı diyoruz. Yılbaşı Türkiye dahil çoğu ülkenin kabul ettiği miladi takvimin son gününden ilk gününe geçiş gecesidir. Yani, 1 Ocak bu takvime göre yılın ilk günüdür.
Konu yılbaşı olunca aklıma ilk gelen (asla milli olmayan) Piyango’dur. Bu vakitlerde piyango kuyruklarında ciddi yığılmalar oluyordu. Bu yıl virüs sebebiyle ne olur ya da ne oluyor bilmiyorum ama özellikle gençler bu kumara kendilerini kaptırmış, habire harcama yapıyorlar. Diller ve gönüllerindeki sözcük, Ya çıkarsa?
Büyük ikramiyenin çıktığını varsayarak konuya girersek şöyle diyebiliriz. Haram olan bir şeyin kimseye hayır getirmediğini herkes biliyor. Ama işin içerisindeki para olunca, paranın kokusu nefisleri cezb ediyor. Gelen haram paranın huzur getirmediğini hatta huzuru götürdüğünü hocalarımız her vakit dillendiriyorlar.
Bu yıl da İttihad-ul Ulema’nın “FETVA KURULU” sayfası bu işin çirkinliğini göz önüne getirmek için bir bildiri yayımladı. Bildiri, fıkıh konusunu barındırdığından dolayı eksik ve fazla olmaması adına tamamını buraya alacağım, buyurun beraber göz atalım;
“Yılbaşı çekilişlerinin haramlığı ile ilgili birden fazla gerekçe zikredilir. Ancak bu husus Salt fıkhi olarak ele alındığında, meselenin arka planında karşımıza Allah’u Teala’nın Kur’an-ı Kerim’de açıkça haram saydığı ve Pislik – iğrenç olarak addettiği kumar çıkmaktadır. Sayısızca türü bulunan kumar, sadece masa başında para karşılığında oynanan oyunlar değildir. Bilakis ihtimal ve şansa dayanarak para karşılığında oynanan her türlü oyun, eğlence ve çekiliş kumardır. Bir oyunun kumar olup olmadığını belirten temel ölçü şudur.
Elde edilmesi kesin değil de sadece ihtimalle veya şansa dayanan ve karşılığında ödeme yapılan her türlü muamele kumardır.
Yılbaşı çekilişleriyle ilgili durum da aynıdır; milyonlarca insan bilet alıp, belki bu parayı kazanırım diye düşünüyor, ama bunun sonunda milyonlar değil sadece bir veya birkaç kişi kazanıyor. Yani az da olsa bir menfaat veriliyor ve bununla ilgili kazanma şansı ve ihtimali bekleniyor ki kumarda da aynı durum söz konusudur.”
İbare çok açık ve anlaşılır vaziyettedir. Ama şunu da belirtelim ki, bu işin sıkıntısını dile getiren sadece elleri öpülesi Seydalarımız değildir elbette. Bunu istatistikler çoğu sefer ortaya döküyor. Bu piyangoyu kazanıp hayatları kararanların isimlerini ve hayatlarını buraya alacak değilim. Zira, Google ve YouTube bunları çok işlemiş. İsteyen herkes rahatlıkla ulaşabilir.
Bu tür şans oyunlarından kazandıkları paralar ile hayatı alt üst olmayan bir talihli(!) bile yok. Onun için onlara Milli Piyango talihsizleri desek daha isabet etmiş oluruz. Hepsinin de hayat hikayeleri aynı ve aynı acı ile hayatları son buluyor. Evli olanlar ilk olarak eşlerini boşamak ile işe başlıyorlar. Paraları kumar ve gece hayatında bitiriyorlar. Başladıkları noktaya geldiklerinde ise yanlarında hiç kimse kalmadığından dolayı tek başına, sokak köşelerinde ya da huzur evlerinde hayatlarını kaybediyorlar. Birbirlerini tanımayan fakat aynı kaderi paylaşan bu insanlara mikrofon uzatılırsa dillerinde ortak bir sözcük dolanır: ‘Çok pişmanım!’
Sen, Kardeşim! Bu istatistikler ortadayken ve alimlerimizin ısrarla üzerinde durduğu bu kumar ile huzursuzluğu hala istiyor musun?
Abdurrezzak ÇELİK Tüm Yazıları