Meclis’e sunulan ‘Hayvanları Koruma Kanun Teklifi’ kabul edildi. Kabul edildi edilmesine ama bir sorunu daha da içinden çıkılmaz bir noktaya taşıdı. “İnsan hayatının sokak hayvanlarınca tehdit edilmesi ve bunun parlamento tarafından iyileştirilmeye gidileceği yerde çözümünden kaçınılması, doğrudan bir medeniyet problemidir. Söz konusu kanun teklifi soruna çözüm olabilecek şekilde değiştirilmelidir.”
Bu konuyla alakalı HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı Av. Hüseyin Yılmaz imzasıyla resmi hesaptan bir tweet atıldı. Tweet o kadar insancıldı ki sağcısıyla-solcusuyla her kesimden tam destek aldı. Mesajı olduğu gibi buraya alacağım.
“Sokak köpeklerini koruyalım ancak insana zarar vermeden koruyalım. Sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan kadınlar, çocuklar var. Sakat kalan, parçalanan insanlar var. Hayvanların ki can da hayvanlar tarafından parçalanan bu insanların ki can değil mi?”
Çok güzel bir yaklaşım ile olayın içine girmiş sayın başkan. Diğer partilerin çoğu bu ülkenin insanlarının can güvenliğini tehlikeye atan bu yasayı onaylıyor. Başıboş köpeklerin doğasını inkar edip, insanlara saldırılarını, parçaladıkları çocuklarımızı görmezden gelip, pembe bir hayal dünyası sureti göstermeye çalışıyorlar.
Hayvan sevgisi ayrı konu ama sokaklarda çocuklar var, o çocukların sağlığını kim koruyacak? Köpekten kaçarken araba altında kalanların hesabını kim verecek?
Hayvanları koruma yasası tamam da, insanları hayvanlardan koruma, özellikle sayıları günbegün artan sokak köpeklerinden korumak için yetkililer üzerine düşeni yapıyorlar mı?
Hayvan Hakları Yasası’ndaki temel yanlış, sahipsiz ve sokak hayvanı kavramı ve bu hayvanları sokakta kalmaya zorlamaktadır.
Bu hayvanların sahibi devlettir, Tarım bakanlığı, hayvancılık genel müdürlüğü koordinasyonunda, Veteriner hekimlerin gözetim ve yönetiminde olmalıdırlar. Onlar da geçici göstermelik çözümler yerine kalıcı ve etkili çözümler üretmelidirler.
Eğer sokak hayvanları için kalıcı barınaklar yapılmayacaksa, eğer sürüyle gezen hayvanların insanlar için tehdit oluşturmasının önüne geçilmeyecekse “Hayvanları Koruma Kanunu” ne işe yarar?
Türkiye’nin köpekleri Hindistan’ın inekleri konumunda oldukça ve sonsuz dokunulmazlıkları her türlü yaramazlıkları korundukça daha çok çocuğun çığlıklarını duyacağız.
Okula giden çocukların başı boş hayvanlar tarafından parçalanması, alışverişe giden kadınların köpek saldırısında yaşadığı korku ve travmayı bir ömür boyu yaşadıkları gerçeği gözlerden kaçırılmaması gereken önemli bir bulgudur.
Bu hayvanların çoğu türlü türlü hastalıklar taşıyor ve tedavi de edilmedikleri için de topluma hastalık yayıyorlar...
Korkarım ki bu yasa ile ilerde tavuk kesen köylüye veya kurban kesen vatandaşa cana kıydın suçlusun deyip cezalandırma yoluna kadar gidilmesidir.
Hayvansever olmak, onları korumak insani bir erdemdir. Buna herkes hemfikir. Lakin hayvanı koruyayım derken, sokak köpeklerinin saldırısına uğrayan çocuk ve kadınları unutmak akıl karı değil. Canlılar candır.
Devam Edecek...
Abdurrezzak ÇELİK Tüm Yazıları