Teknolojinin gelişmesi, hiç umulmadık alanlarda rahatlama, kolaylık ve güzellikler getirdi kuşkusuz. Başta ulaşım, iletişim, bilişim olmak üzere birçoğumuzun hayatında inanılmaz değişikler getirdi. Daha güzeli de yarınlar birçok teknolojik oluşumlara da gebedir.
Tüm derman dağıtan ilaçlar gibi teknolojinin de yan etkileri maalesef ki sayılamayacak kadar çoktur. Teknolojide en çok etki ve zararları bilinen atomdur. Herkesçe malumdur ki atom enerjisi insan hayatına enerji boyutunda ciddi yararlar sağlarken silah ve bombası ise yakıcı ve yıkıcı tahribat gücüne sahiptir.
Bu diğer tüm yeni icatlarda da durum böyledir. Her artısı olan yeni ürünün muhakkak eksileri de mevcuttur. Bazılarımız görürken bazılarımız görmezden gelir, bir kısmımız olsun bir şey olmaz derken diğer bir kısmımız da etini dişine takıp direnmeyi yenilmeye tercih ediyor. Buna da sebep olan; bakış açısı, eğitim durumu, bağımlılık hali, sevgi durumu vb. gibi gidişatlar ön ayak olmaktadır.
Teknoloji en üst safhaya ulaşıp liderlik keyfini sürerken bizim sosyal faaliyetlerdeki aktifliklerde o hızda küme düşme hattına gerilemektedir. Bu durum gözle görülür derecede kendisini fark ettiriyor.
Konuyu fazla detaylandırmaya gerek olmadığı kanaati taşımamla beraber ev reisi konumunda olan baba ve abilere çok iş düştüğü tavsiyesinde bulunuyorum.
Doktor, öğretmen veya herhangi bir kamu kuruluşunda görev almanız ya da esnaf, işçi veya çalışmıyor olmanız sizde olması gereken sorumluluğu azaltmıyor.
Eve yorgun argın dönüyor olabilir, takatsiz bir halde kalmış da olabilirsiniz. Ya da eş-dost-akraba ziyaretleri bir dizi mahiyetiyle birbirini takip ediyor da olabilir. Ne şekilde oluyor olması, sizin üzerinizdeki yükümlülüğü kaldırmaz.
Çocuklarımıza sorumluluklarımızı sürekli erteleme ve aksatma yerine zaman ayırıp değer vermeliyiz. Yanı başlarında olduğumuz halde onları yetim bırakmalıyız. Allah her nimetin hesabını sorduğu gibi bunun da hesabını soracaktır.
Yapmamız gereken eve geldikten sonra teknoloji harikası telefonumuz bir tuşlu telefon halini almalı, 5K televizyonumuz da çocuklarımız ile muhabbetimizin arasına girmemelidir. Hangi gün ve dizi bulunursa, hangi maç ve program varsa da bu ihtiyaç karşılanmalı, çocuklarımız bir çift söze hasret kalmamalıdırlar. (Çocuklardan kastımız evdeki herkesi kapsadığını belirtmekte fayda vardır. Bunlar; Anne-baba, hanım, çocuk vb.)
Onlarla vakit geçirirken çeşitli oyunlar oynayıp okumalar yapılmalıdır. Sadece oyun da olmayacağı gibi yalnız okumayla da sıkılmamalıdırlar.
Çeşme başındaki çocuklarımızı susuz bırakmama gayreti içerisinde olmakla beraber içereceğimiz suyun da kireçsiz, katıksız, kirli su olmamasına de gayret göstermeliyiz. Onun için öncelikle sorumluluk bilinciyle kendimizi geliştirebilmeliyiz. Çünkü çocuklarımızı ne ile beslediğimiz gibi ne ile de büyüttüğümüzü de iyi bilmeliyiz.
Çocuklar, ebeveynlerinin söylediklerinden ziyade yaptıklarını yapmaya meyillidirler. Kendi bağımlılıklarımızı, kullanım alışkanlıklarımızı gözden geçirip, davranışlarımızın çocuklarımıza olumsuz örnek olup olmayacağını inceleyebilmekle ise başlayabiliriz.
Kendimiz ve çocuklarımız için daima teknolojiyi faydalı bir hizmetkâr olarak kullanıp ve bizi asla yönetmesine izin vermemeliyiz.
Hayırlı ve öncü nesiller yetiştirmede yarışanlardan olma duasıyla huzurla kalın...
Abdurrezzak ÇELİK Tüm Yazıları