Rusya, Ukrayna işgalini 24 Şubat 2022 tarihinde başlattı. Saldırılarını 13. günde de devam ettiriyor. Bu zaman zarfında şimdilik yüzlerce ölü, bombalanan şehirler ve bir milyondan fazla Ukraynalı, komşu ülkelere sığınmak üzere, mülteci durumuna düştüler. Rusya ordusu bir insanlık trajedisi sergilemektedir. Nükleer savaş tehdidinde bulunması da dünya için ayrı bir korku.
Ukrayna halkının ülkelerini büyük bir özveriyle savunmaları takdire şayan bir olay. Ukrayna tarafından kullanılan SİHA’larımızın savunmada gösterdikleri başarılar bizim için de gurur verici.
Uçak üstünlüğü sağlayamayan Ukrayna lideri Zelenskiy batıya, bağır bağır bana uçak verin diye bağırıyor. Polonya elimizde ki eski uçakları verelim mi vermeyelim mi diye ABD ile tartışıp dururken ülke tarumar oluyor.
Nato, AB ve ABD’de oluşan Batı cephesi ise Vahşi Batı’nın kendisine has oyunlarından birini Ukrayna’yı maşa olarak kullanarak oynamaktadır. Buradaki esas savaş ABD ile Rusya arasındadır.
Şunu unutmayalım ki suçu işleyen kadar suça zemin hazırlayanlar da en az onlar kadar suçludur. Nato, Avrupa’da yeteri kadar genişledi. Aşağı yukarı Avrupa’nın tamamını ve Karadeniz’in batısını kontrol altında tutuyor. Yani Rusya bu bölgelerde tamamen sarılmış durumda. Ukrayna’da Nato’ya alınırsa, Nato birlikleri iyice Rusya’nın burnunun dibine girmiş olacak. Rusya, bunları kendi varlığı açısından haklı olarak tehdit olarak görüyor. Batı da Rusya’yı sıkıştırılarak enerji hatlarını ve Karadeniz’i kontrol altında tutmak istiyor.
Nato’da müttefikimiz olan ABD burnumuzun dibinde bile Dedeağaç’ta yüzlerle ifade edilen helikopter, binlerle ifade edilen zırhlı araç ve 20 bin askeri konuşlandırdı. Bütün bunlar Türkiye’ye karşı da bir tehdittir. ABD kendi müttefikini bile fırsatını buldu mu altını oymaktan çekinmez.
ABD, AB ve Nato, kısaca Vahşi Batı, Ukrayna’yı Nato’ya almayı vadettiler. Rusya buna şiddetle karşı çıktı. Batılılar Ukrayna’ya, Rusya’ya karşı her türlü desteğin sözünü verdiler. Kışkırttılar. Batı nihayetinde Ukrayna’yı arenada aslanların önüne atılan mahkûmlar gibi Rusya’nın önüne attı. Rusya’yı da savaşın içerisine çektiler. Ardından da çok hızlı ve çok ağır yaptırımlarla ekonomik olarak çökertmeye çalışıyorlar.
Dünyayı haraca kesen, zalimlikte sınır tanımayan bu sömürü ve soykırım çetelerinin en önde gideni büyük şeytan ABD öncülüğündeki Batılılar, hedefledikleri ülkelerin yanındaymış izlenimini vermeye çalışarak ülkeleri tarumar etmekten, insanları yerlerinden ve yurtlarından etmekten, kan ve gözyaşına boğmaktan çekinmezler.
Ukrayna devlet başkanı Zelenskiy açıkça “Batı bizim yanımızda durmadı.” dedi. Bunların güvenilmez oldukları bir kez daha ispatlanmış oldu.
Bu Batılı çetecilerin, bizim nazarımızda bugün Ukrayna’da insanların üzerine bomba yağdıran Rus işgalcilerden hiçbir farkı yoktur. Her ikisi de ülkeleri sömüren emperyalist, kendi menfaatleri için insani değerlerden yoksun olan çıkarcılardır.
Batılılar, sarı saçlı ve mavi gözlülere gösterdikleri vicdanlı yaklaşımı hiçbir ülkenin mültecilerine göstermediler. Ukrayna’yı terk etmek isteyen Afrikalılar, sınırlarda kökenleri ve renkleri sebebiyle trenlere alınmadılar. Soğuklarda saatlerce bekletildiler. Irkçılığa ve insanlık dışı muamelelere maruz bırakıldılar. Suriye’de, Irak’ta, Afganistan’da da sivil masumlar bombalarla katledilirken yine kıllarını kıpırdatmamışlardı.
Bu savaşın, siyasi, ekonomik ve askeri maliyeti korkunç olacaktır. Yaşanan trajedi, insan kaybı ve büyük mali kayıp tarihin kara sayfalarında yerini alacaktır.
Fatih Oruç Tüm Yazıları