Menü

Batman Basın

Geri Dön

Muhammed Günay:
AHIRETTE HANGI KİTAPTAN HESABA ÇEKİLECEĞİZ

13 Mayıs 2022, 22:04

            İnsan hangi kitaptan hesaba çekilecektir. Daha önceden kendisi hakkında yazdırılmış olan ve o yazdırılan hayatı yaşadığı için mi hesaba çekilecek yoksa kendisi, bu dünyada hür iradesiyle yaptıkları işlerden dolayı mı hesaba çekilecek. 
            İnsanoğlu, dünyada ne yapmışsa, melekler onu yazarlar. Yani kendisinin hür iradesiyle yapmış olduğu şeylerden hesaba çekilir. Gizli bir arşiv yoktur.     
          'Artık kitap (amel defteri) ortaya konmuştur; suçluların, onda yazılı olanlardan korkuya kapılmış olarak, “Vay halimize! Bu nasıl kitapmış! Küçük-büyük hiçbir şey bırakmadan hepsini sayıp dökmüş!” dediklerini görürsün. Böylece yaptıklarını karşılarında bulmuşlardır. Rabbin hiç kimseye haksızlık etmez.' -Kehf 49-
            Dünyada işledikleri ve melekler tarafından yazıldığı hayatları kendilerine sunulunca, biz böyle bir günah işlemedik diye itiraz edenlere eğer sizin vücudunuzdan şahitler getirirsek kabul eder misiniz? diye sorulur. Onlar da kabul ettikten sonra Allahu Teala dile susmasını, diğer uzuvlara ise konuşmalarını emreder. Her uzuv Dünyada hangi günahları işlemişse, onları tek tek sayar.  Sonra dile de izin verilince dil niye aleyhimizde konuştunuz diye onlara kızınca, seni konuşturan Allah bizi de konuşturdu derler.  (Fussilet süresi 21-22)  (Başınıza gelen her musibet kendi yapıp ettikleriniz yüzündendir; kaldı ki Allah birçoğunu da bağışlar.) -Şura 30-
           ‘Erkek olsun, kadın olsun her kim iman etmiş olarak dünya ve âhiret için yararlı iyi işler yaparsa işte onlar da cennete girerler ve zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. -Nisa 124-
             ‘Müjdeleyen ve uyaran Resuller gönderdik ki, insanların Resullerden sonra Allah’a karşı tutunacak bir delilleri olmasın! Allah izzet ve hikmet sahibidir.' -Nisa 165-      
             Zalim idareciler ve halka önderlik yapanlar, insanları delalete sürükleyip onların günah içinde yaşamalarını sağlıyorlar. Kıyamet gününde de her lider kendisine bağlı olanların peşine düşüp onları cehenneme götürüyor.
"Firavun halkını dalalete koydu; onları doğru yola yöneltmedi" -Taha 79- 
'Her bir insanın önünde ve arkasında Allah’ın emriyle onu kayıt ve koruma altına alan takipçi melekler vardır. Bir toplum, içinde bulundukları iyi hâli değiştirmedikçe, Allah, onlara olan nimetini değiştirmez. Fakat Allah, bir topluma kendi günahları yüzünden bir kötülük dilediği zaman, artık onun geri çevrilmesi mümkün değildir. Onları, Allah’tan başka koruyacak kimse de bulunmaz.' -Rad 11-
            Allah yarattıkları üzerinde mutlak bir tasarruf sahibidir. Yaptıklarından hesaba çekilemez. Mülkünde dilediğini yapar. Ama bazı Kaide ve kurallarda koymuştur. Bu Kaide ve kuralları ne zaman değiştireceğini o bilir. İnsanları imtihan etmek için dünyaya göndermiş, Cennet ve cehennemi de mükafat ve cezalandırma yeri olarak yaratmıştır. Dolayısıyla bu dünyada insanlar kendi hür iradeleri ile cehennemin yoluna veya cennetin yoluna sapıyorlar. Allah insanları cennetin yoluna koymak için çok sayıda peygamber göndermiş. Bunun dışında bilemeyeceğimiz kadar da yol göstericiler, alimler göndermiştir. Dolayısıyla herkes bu dünyada kazandığının karşılığını bulacaktır. Bütün buna rağmen bazı musibetler, afetler başımıza geliyor ki bunda bizim bir etkimiz olmuyor. 
اِنْ تَحْرِصْ عَلٰى هُدٰيهُمْ فَاِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْد۪ي مَنْ يُضِلُّ وَمَا لَهُمْ 
مِنْ نَاصِر۪ينَ   -Nahl 37-
           Meallerde genel olarak ' Allah saptırdığı kimseyi hidayete erdirmez' diye yazıyor. Halbuki yoldan çıkanlar, delalete sapanlar insanlardır. Arapça bilenler bilirlerki, ayette geçen 'الذي' من anlamındadır.  Bu durumda يضل fiilinin faili هو dir ve من e racidir. يضل fiilinin mefulu da mahzuf olup الناس olabilir ve bir bütün olarak şöyle olur:
فان الله لا يهدي من يضل( الناس) 
Anlamı: 'Şüphesiz  Allah, başkalarını delalete sokan (saptıranları, önderleri) kimseyi hidayete erdirmez.' Yani Allah hiç kimseyi istekleri dışında doğru yola koymaz ve delalete de koymaz. Önce insan isteyecek. Sonra Allah yolu açacak. İyiliğe girmek isteyenlere yardım edip kolaylaştırıyor. 
        
وَلَوْ شَاء اللّهُ لَجَعَلَكُمْ أُمَّةً وَاحِدَةً وَلكِن يُضِلُّ مَن يَشَاء وَيَهْدِي مَن يَشَاء وَلَتُسْأَلُنَّ عَمَّا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ
Bu ayette geçen 1. يشاء nun faili هو dir. Oda من e racidir. Mef'ulude mahzub olup delalettir. 2. يشاء nun  faili هو dir. من e racidir. Mef'ulude mahzub olup hidayettir.
   ''Eğer Allah dileseydi sizi elbette aynı din üzere bir tek ümmet yapardı. Fakat O, delalete girmek isteğenin delalete sapmasına fırsat verir, hidayete girmek isyeyeni de hidayete erdirir. Unutmayın ki siz, bütün yaptıklarınızdan mutlaka sorguya çekileceksiniz.'' -Nahl 93-
            Namazla ilgili geçen ayetlerde de hep şu meal ' namaz kılıyorlar. ' veriliyor. Halbuki   يُق۪يمُون الصَّلٰوة  namazın fiili اقام dir. Anlamı ayağa kaldırdı. Anlamı şöyle olur.' Onlar ki namazlarını ayağa kaldırırlar. ' Yani namazları bir set gibi etraflarında oluşmuştur. Dışardan gelen kötülükleri engeller. İçerden gidecek kötü niyetleri de engeller. '' Muhakkak namaz fuhşiyat ve kötü şeylerden muhafaza eder. '' -Ankebut 45-
           ' De ki: “Ey insanlar! Elbette size Rabbinizden gerçeğin ta kendisi olan Kur’an gelmiş bulunuyor. Artık kim doğru yolu seçerse kendi faydasına seçmiş olur; kim de doğru yoldan saparsa yine kendi zararına sapmış olur. Ben sizin başınızda, yaptıklarınızın sorumluluğunu üzerine almış bir yetkili değilim!” -Yunus 108-

Muhammed Günay Tüm Yazıları

© 2024 - Batman Basın

Normal Siteye Dön