Bizim dinimiz ve gençlik festivalleri, bizim dinimiz ve yaşadığımız hayat, izim dinimiz ve ailemizin giyim kuşamı, bizim dinimiz ve düğünlerimiz, nasıl bir durum ile karşı karşıyayız görelim. Başımızı 2 Elimizin arasına koyup, gözlerimizi kapatarak düşünelim.
Bizim dinimiz bayan ile erkeğin normal hallerde bile iç içe karışmalarına onay vermezken, bizim dinimiz bayanların dışarı çıktıkları zaman evde giymiş oldukları elbisenin üzerine, onların vücut hatlarını göstermeyecek şekilde bir başka koruyucu elbise giymelerini isterken, bizim dinimiz kadınlar dışarı çıktıkları zaman onları koruyan, onların farklı kadınlar olduğunu gösteren elbiselerini giydikten sonra bile yürürken ziynetlerinin belli olmaması için ayaklarını sert bir şekilde yere vurmamalarını emrederken, bizim dinimiz yabancı erkeklerle konuştuğunuzda Cilveli ve sesinizi incelterek konuşmayın ki konuştuğunuz erkekler size karşı bir istekte bulunmasınlar derken, etrafımıza bakıyoruz. Aman Allah'ım, bu dinin öğretilerinden beslediğini iddia eden, başında rengarenk bir bez parçası, altında daracık bir tayt veya kot pantolon, üstünde ise bir tişört veya bir gömlek giymiş, erkeklerin ortasında Gençlik Festivali adı altında zıplayan, onların boynuna sarılan bir kadın portresi ortaya çıkıyor. Diğer taraftan din adına halka seslenerek, biz dindar bir nesil yetiştireceğiz, bize ömerleri getirin diyen bir kesimin elleriyle ne oldukları belirsiz, hangi zihniyete hizmet ettiği bilinmeyen ama İslam'a ve müslüman'a düşman olan açık saçık şarkıcılara, dansçılara, halkın yüz binlerce parası ile nice genç kızları ve erkekleri ahlaksızlığa teşvik etmektedirler. Ömerler çağrılmaz, Ömer olunur. İçki içme cezasını eliyle oğluna uygular.
Diğer taraftan bir bayan başına bir bez parçası geçirmiş diye erkeklerle dans etme, zıplama, oynama hakkı kazandığını sanıyor. Öyle bir nesil, bilinçli olarak yetiştiriliyor ki, başında başörtüsü ama diğer yerleri İslam'a düşman bir giyiniş. Şeytan ile ilişkili bu festivaller toplumun bilinçli bir şekilde İslam'dan uzaklaştırılması için yapılmaktadır. Yapan kim olursa olsun, kadın ve erkekleri iç içe koyup onların beraber zıplamalarına, oynamalarına zemin hazırlıyorsa bu İslam'ın toplumdan uzaklaştırılması içindir. Bunu yapan Ahmet olunca mübah, Celal olunca sakıncalıdır fikri yanlıştır. Kim bunu yapıyorsa, bunun altında başka bir şey vardır ve kesinlikle toplumu İslam'dan uzaklaştırma projesidir. Bu proje bazen dilinde Allah, yüzünde sakal, elinde Kur'an olanların eliyle yürütülmekte, bazen de elinde içki, ağzında küfür olanların eliyle oluyor. Yapanlara değil ne yaptıklarına bakmak lazım. Kim gençlerimizin İslam'dan uzaklaşmaları için program yapıyorsa bu bilinçli bir programdır. Hangi zamanda ve kimlerin hükümdarlığında yapılırsa yapılsın bu kesinlikle bilinçli atılan bir adımdır. Şuna çok dikkat etmeliyiz. Toplumda İslami hassasiyetin yaygınlaşması için adımlar atmalıyız. İnsanların Allah'a ve onun peygamberine yönelmeleri için projeler üretmeliyiz. Bizim yaptığımız iş eğer gençlerin şehvetine hitap ediyorsa, kesinlikle biz şeytanın programdasını yapmaktayız. Biz daha fazla Kur'an üzerinde düşünmeliyiz. Peygamberimizin hayatını öğrenmeye çalışmalıyız. Kur'an'ın hayatımızda tatbik edilmesi için uğraşmalıyız. İşte bu rahmani bir iştir.
Ama maalesef öyle bir gençlik ortaya koyduk ki, öyle bir topluluk ortaya koyduk ki, sakallı babalar kızlarını ve gelinlerini düğünlere götürüp yabancı erkeklerin karşısında veya yabancı erkeklerin kollarında oynattırabilecek bir hale gelmişler. O kıskançlık denilen Şeref onlarda kalmamış. Kızının başkasının kolunda oynadığını gördüğü zaman etrafındakilere işte benim kızım ne kadar güzeldir değil mi? Ne kadar güzel oynuyor diyebilecek bir hale gelmişiz. İşte böyle bir toplum ortaya çıkmışki, bu toplumun bir an önce İslam dinine dönmesi, Kur'an'ına dönmesi, peygamberine dönmesi lazımdır. Bir Müslüman eğer ortaokula veya liseye giden veya üniversiteye giden kızının giyim kuşamına bakmıyorsa kendini sorgulamalıdır. Örtülü bir anne, sakallı, külahlı baba kot pantolonlu açık kızıyla dolaşıyorsa imanını sorgulamalıdır.