Hani şeytan onlara işleyip durdukları (kötü işlerini, fena niyetlerini) süsleyip, «Bugün insanlardan size üstün gelecek yoktur ve ben de sizi destekleyici bir yardımcıyım!» demişti de iki ordu birbirlerini görüp karşılaşınca, (bu defa) topuğu üzerine gerisin geri dönerek şöyle demişti: «Doğrusu benim sizinle ilgim yoktur; sizin göremiyeceğiniz şeyleri görüyorum. Hem doğrusu ben Allah'dan korkarım, Allah'ın vereceği ceza şiddetlidir.»" (Enfal Suresi: 48)
Şeytan, dostlarını Müslümanlar aleyhinde kışkırtır ve saldırtır. Bu ahmaklar şeytanın emrine girip iman edenlere karşı savaşa girişip, Müslümanları öldürmeden cennete gönderirler.
" Allah yolunda öldürülenler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler, fakat siz bilemezsiniz.,
Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!
Onlar, başlarına bir musibet geldiğinde, “Doğrusu biz Allah’a aidiz ve kuşkusuz O’na döneceğiz” derler.
İşte rablerinin lütufları ve rahmeti bunlar içindir ve işte doğru yola ulaşmış olanlar da bunlardır." (El Bakara Suresi: 154-157)
Müslümanların tarihleri, İslam düşmanlarının alçakça saldırıları ile doludur. 25 Şubat 1994 bir Yahudi sabah namazında Halil İbrahim Camii'nde 29 Müslümanı şehid ediyor. Susa Camii, Şehid Rehber, Hasan el Benna, Malcom x, Seyyid Kutup, Beheşti, SACİD PİŞGİN ve isimlerini sayamayacağım sayısız Müslüman alçakça saldırılar sonucu sağ olarak cennete gönderildiler. Katilleri örgütleyen ve teşvik edenler, katillere destek oldular mı? Hayır. Yalancılıktan bile olsa katillerini lanetleyip taziye mesajları gönderdiler. Kimisi de timsah gözyaşları döktüler.
Biz şuna iman ettik. Bizim şehidlerimiz hiç bir durakta durmadan gülerek sevinç içinde cennete gittiler. Onların katilleri de hasret ve pişmanlık içinde cehenneme gittiler. Biz, şehidimizi tebrik ediyoruz. Onlara, şehidlik mertebesiyle kavuşmak için Allah'tan yardım istiyoruz.
Zalimler için yaşasın cehennem...