Altılı masanın havasının estiği, sol kesimi hayallere daldırdığı, Kemal Sunal’ın kabadayı yürüyüşü gibi yürüdükleri, bıyıklarını taradıkları birkaç ay öncesini bir hatırlayın!
Meral Akşener bir gündüz ansızın “Biz bu partiyi CHP’nin adaylarını seçtirmek için kurmadık” diye bir çıkış yaptı. “Kumar masası” dedi ve üç gün üç gece bilumum Erdoğan düşmanlarını yutkundurdu. Sonra sıfır, açılmamış oyun kartları alarak o kumar masasına bir kez daha ama bu sefer asık suratla oturdu. Kartlar yeniden karılacaktı(!)
Ümit Özdağ çıkıp; “Kılıçdaroğlu ikinci turda kazansaydı ben İçişleri Bakanı olacaktım. Ayrıca bize iki bakanlık daha ve MİT müsteşarlığı verilecekti” diyerek Kılıçdaroğlu ile beraber çevirdiği yetişkinleri dahi şok eden filmin fragmanını piyasaya sürdü. Birçok kişi küçük dilini yuttu. Kılıçdaroğlu namus abidesi kesildi “İki kişinin namusuna teslim edilmişti” Özel bir filmdi anlamında bir şeyler geveledi. Çevrilen film, bilmesi gereken aktörlerden dahi gizlenmişti. Olay dallanıp budaklandı. Özdağ, vitesten attı “Altılı masa ile yaşadığı ilişki meşruydu da bizimle imzaladığı protokol gayrı meşru muydu?” demekten kendini alamadı.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener siyaset pistinde bindiği çarpışan araba ile zikzaklar çizmeye devam etti. Kongrelerinde seçime kendi adaylarıyla gireceğini söyledi, iki dakika sonra “Adaylar üzerinde anlaşmalar olabilir, ortak adaylara kapalı değiliz” diyerek açık kapı bıraktı. Geçen gün yaptığı açıklama ile 81 ilde kendi adaylarıyla seçime gireceğini söyledi ve açık bıraktığı o kapıya da altılı masaya vurduğu tekme gibi bir tekme vurdu. Herkes kapıyı ne zaman tıklayacağını merak etmeye başladı.
Kürşat Zorlu “İmamoğlu ve Yavaş’ı cumhurbaşkanlığı için biz önerdik” demişti. Meral Akşener çıkıp tam tersini söyledi: “İmamoğlu ve Yavaş’ı onlar teklif etti” dedi. Akşener’in çarpışan arabası bu sefer sözcüsünün arabasına çarpmıştı. Zikzaklı sürdüğü için kime, nasıl, ne zaman çarpacağını kimse kestiremiyordu.
Ali Babacan: "CHP'nin tek başına bu atmosferde seçim kazanabileceğini mi düşünüyorsunuz? Yerel seçim geliyor tek başına seçime girsinler ve kazanmaya çalışsınlar bakalım” diyerek siyaset pistinde yeni model çarpışan arabasıyla CHP’lilerin araçlarının arasına daldı. CHP’liler de onu nankörlükle suçlayarak bir tampon vurdular.
Başka bir muhalif, Davutoğlu’nu hiçbir oy almadan 10 milletvekili çıkarma başarısı gösterdiği için tebrik etti ve arabayı ona çevirerek çarptı.
Davutoğlu “Halamı da CHP’ye oy vermesi için ikna edemedik” diyerek arabasını devirdi. Katıldığı bir programda “Anadolu’ya çıkarım, esselamu aleykum derim, bütün Anadolu’yu ayağa kaldırırım” diyerek gaz pedalına fazla bastı.
Pistin en hareketlilerindendi Davutoğlu. “Açık söyleyeyim CHP listelerinde seçime girmek en son tercihimdi. Bu sağ seçmen CHP’ye oy vermez dedim kimseyi ikna edemedim” diyerek muhalefet saffındaki arkadaşlarına sert çarptı. Kendisine “Nankör!” diyerek bağıranları duymadı.
HDP’li Ahmet Türk, Kılıçdaroğlu’na oy vermeyecek Kürtlere hakaret etti. Sözleri Ümit Özdağ’a, güftesi Kılıçdaroğlu’na ait gizli protokol müziğini dinlediklerinde onlarda sağ-soldaki muhalefet saffındaki arkadaşlarına çarptılar. Kendileriyle çevrilen filmin ne zaman gösterime gireceği merak konusu.
HDP’li Beştaş: “Biz Ümit Özdağ bakan olsun diye mi Kılıçdaroğlu’na oy verdik?” diyerek Kılıçdaroğlu’a sert çarptı. Bunlar çarpışan arabalardı.
Kılıçdaoğlu’nun oy toplayıcısı Selahattin Demirtaş cezaevinden gönderdiği mesajda “Hatırım için Kılıçdaroğlu’na oy verin” demişti. Seçimlerin üzerinde daha üç ay geçmemişken “Erdoğan’ın yerinde olsam, yıllardır kendisini iktidarda tutmayı başaran Kılıçdaroğlu’na ödül olarak yeni kabinede bir bakanlık verirdim” diyerek sêl (sac) ekmeği gibi diğer tarafa döndü. Dönerken Kılıçdaroğlu’nun arabasına çarptı. Ne de olsa çarpışan arabalardı bunlar.
Görünen o ki seçime kadar bunlar birbirleriyle çarpışacaklar ve seçim gecesi Erdoğan’ı TOGG’uyla duble yollarda seyrederken seyreyleyecekler.
Mehmet Ziya Gümüş Tüm Yazıları