7 Ekim Aksa Tufanı Harekatı’ndan beri işgal çetesinin Gazze Şeridi’nde işlediği katliamlar ve soykırım dünyanın gözü önünde devam ediyor. Gazze, dünyanın ve özellikle Müslüman ülkelerin ve kurumlarının yalnız bırakması ve tüm imkansızlıklara rağmen direniş iradesini ayakta tutuyor.
ABD üniversitelerinde başlayan “Kampüs intifadası” Avrupa ve tüm dünyaya yayılırken israil Terör Örgütü (İTÖ), dünya halkları ve vicdanı nezdinde yalnızlaşıp mahkûm edildi. Yıllardır kurulan ve insanlığa sunulan imajları yerle bir oldu ve maskeleri düştü. “Kampüs intifadası” sayesinde batıdaki üniversiteler İTÖ’yü destekleyen şirketler ve kurumlarla ilişkilerini tek tek kesmeye başladı. Üniversite öğrencilerinin ve halkların Gazze’ye olan bu duyarlılığı ve isyanı hükümetleri eninde sonunda İTÖ’ye karşı harekete geçirecektir.
Bu arada Birleşmiş Milletler Genel Kurulu Filistin'e BM üyeliği ve ilave haklar talep edilen karar tasarısını kabul etti. Ülkemizde de İTÖ’ye yönelik önce kısmi sonra da ticaretin tamamen durdurulması kararı alındı. Ayrıca Uluslararası Adalet Divanına başvuruda bulundu ve diğer ülkeleri de başvuruda bulunmaya çağırdı. Bütün bu gelişmelerin İTÖ’yü uluslararası toplum nezdinde köşeye sıkıştırmaya yönelik önemli adımlar olduğu doğrudur. Yalnız bu adımlar İTÖ’yü durdurmadı, durdurmayacaktır. Uluslararası çağrı ve baskılara rağmen İTÖ, Refah kentine yönelik saldırı başlattı. İTÖ’yü durduracak olan tek şey güçtür. İTÖ ancak güçten anlar. Karşılarında zarar verecek caydırıcı bir güç ve bununla birlikte kıymet verdikleri ve adeta tapındıkları maddiyatlarına zarar geleceğini gördükleri zaman ancak yola gelirler. Bunların dışında insanlığın başına bela olmuş bu fitneci güruh ve katiller sürüsü hiçbir şekilde yola gelmez. Bu insanlık düşmanı terör çetesi müzakere gibi yöntemlerle yola gelmedi, gelmez. Şehid Abdulaziz Rantisi’nin dediği gibi: “Şüphesiz binlerce kınama tek bir kurşun etmez.” Bunların hiçbir insani ölçüleri ve kutsalları yoktur. Tek yaptıkları vahşet ve insani kıyımdır. Tek anladıkları dil de güçtür. İTÖ’nün uyguladığı vahşet ve soykırım ile ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan, geçtiğimiz günlerde Yunanistan'ın Kathimerini gazetesine verdiği mülakatta; “Netanyahu ortaya koyduğu soykırım yöntemleri ile Hitler'i de kıskandıracak seviyeye gelmiştir.” dedi.
Şimdi Filistin’e komşu ülkeler başta olmak üzere Müslüman ülkeler ve vicdan sahibi dünya ülkeleri İTÖ’ye karşı zaman geçirmeden ivedilikle harekete geçmelidir. Zaman ulusal çıkarları gözetme ve İTÖ ile destekçisi ABD ve diğer batılı emperyalist ülkelerden çekinme ve onları hesaba katma zamanı değildir. İTÖ ateşkes görüşmeleri ile zaman kazanıp Refah’a saldırdı. Şimdi ise Lübnan’ın güneyine Hizbullah’a saldırıp savaşı genişletme planı yapıyor. Zihinlerindeki sapkın “Arz-ı Mev’ud” hayali doğrultusunda karşılarında etkin bir güç görmeyinceye kadar durmayacaklardır. Ülke yöneticileri bu çekingenliğe devam ederlerse sınırları açsınlar halklar koşa koşa Gazze’ye yardıma gideceklerdir.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Gazze halkı ve direniş cephesi Peygamber Efendimizin (S.A.V.)’in müjdelediği ‘Hak üzere olan topluluk’ ve iman ile adanmışlığın kalesi ve membaı olduğunu ölümüne fedakârlık ve direniş ruhu ile gösterdi. Bu iman ve bu ruh tüm dünyayı uyandırdı ve küresel intifadayı ateşledi. İnşallah bu hidayet nuru tüm insanlığı kuşatacaktır. HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç’in dediği gibi, “Gazze'den bir nur yükselecek ve tüm dünyayı aydınlatacaktır.”
Selam ve dua ile…
Veysi DEMİR Tüm Yazıları