1982 Darbecilerinden sonra bütün siyasetçiler ve kurulan partiler, halka yeni bir Anayasa sözü verdiler. Bu arada bütün siyasi partiler ya iktidar veya koalisyon ortağı oldular ama darbecilerin Anayasası olduğu gibi başımızda kalmaya devam ediyor...
Onlarca hükümet değişti.İyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışanı da istemezukçu muhalefet ve sistemin getirdiği ucubeler engelledi.
Şimdilerde yeni bir Anayasa taslağı meclise sonrada referanduma götürülmek isteniyor. Ana muhalefet bu çalışmalara katılıp hizmete ortak olacağına, klasikleşmiş ´istemezukçu´ inadını devam ettiriyor.
Farklı ideolojilere mensup olabilirsiniz, insani sınırları zorlamadan birbirinizi eleştirebilirsiniz, birbirinizi sevmeyebilirsiniz; ama halka ve ülkeye karşı borçlu ve sorumlusunuz.Halk sizi kavga etsinler veya kendi yandaş ve ideolojilerine hizmet etsinler diye seçmiyor. Halkın cebinden çıkan paralarla aldığınız yüksek maaşlar ve gayri vicdani sahip olduğunuz imtiyazlarla, bu halkın sesine kulak vermek ve halkın sorunlarını çözmek zorundasınız.
´İstemezukçu´ inadınızla bir yere varamazsınız. Ancak kendi proje ve önerilerinizle, insana ve değerlerine-inancına saygı göstererek, şeffaf ve istikrarlı politikalarınızla ilerleyebilirsiniz.
Şikayet ve suçlama yerine kendi proje ve önerilerinizi sunun. Yıkıcı ve karıştırıcı üsluptan bıkan halk, icraat ve dürüstlük istiyor. Esas olan uzlaşarak, ortak akıl ve çalışmalarla halkın ve ülkenin yararına olan en iyiyi ortaya çıkarmanızdır. Ancak bu olgunluğu gösteremiyorsanız, hükümetin yanlış olan icraat ve çalışmalarına karşı kendi düşünce ve önerilerinizi ortaya koyarsınız, hakem olan halk da neyin doğru, neyin yanlış olduğunu görür ve ona göre kararını verir.
Biz şikayet ederiz ama Anayasa çalışmalarına katılmayan siyasi partilerin şikayet etme hakkı yoktur. Anayasa çalışmalarını sabote edeceğinize müdahil olmalı, kendi düşünce ve önerilerinizle katkı sunmalıydınız. Bu arada "AH HDP AH!" demekten kendimi alamıyorum. BARIŞ gelecek umuduyla verilen tarihi destek ve fırsatı Duran Kalkan´a kurban edeceğine, halkın sesine sahip çıkıp siyasi olarak koalisyon ve yeni bir Anayasa hazırlama ortağı olsaydı, on binlerce insanımız ölmez ve bugün çok daha iyi durumda olurduk.
Halkın parasıyla lüks bir hayat süren vekiller, partiler ve siyasiler halkın efendisi değil, halkın işçisi ve hizmetkarıdırlar ve öyle olmalıdırlar. Biz siyasilere efendi gözüyle baktığımız sürece, onların bu sorumsuz ve kavgacı tavırları devam edecektir. Bedeli hep halk öder, cefasını halk çeker; ama sefasını siyasiler sürer. Bu böyle devam etmemeli. İnsanlar kendilerini kullandırtmamalı, lider ve partisini sorgulayabilmelidir.
Tarafgirlik akıl ve vicdanları kör etmemelidir. Kimden gelirse gelsin doğrulara "EVET" kimden gelirse gelsin yanlışlara mutlaka "HAYIR" demeliyiz. Müşterek hususlarda bir araya gelebilmeliyiz. Yoksa batan gemide hepimiz boğuluruz.
Daha zaman geçmemişken hükümet olabildiğince çalışmalarına geniş kesimleri dahil etmeli, farklı kesimlerle görüşüp düşünce ve önerilerini almalıdır. Muhalefet ve muhalifler de temelsiz suçlamalar yerine kendi düşünce ve önerileriyle bu sürece ortak olmalıdırlar.
Bütün vatandaşlarına bir tek insan gözüyle bakacak, imtiyazsız ve herkesi kuşatacak ADİL bir Anayasa temennisiyle...
İhsan PINAR Tüm Yazıları