Affedilmeyecek hata yapan kullara ne ceza verilmeliydi ki!
Bir daha kimseyi incitmesinler.
Kullar neden bu kadar acizdirler.
Nedenler
Niçinler... o kadar çok ki, verilecek cevaplar da bir o kadar anlam yüklüdür.
Kendilerine güvenip içtenliklerine inanan kişilere karşı bu kadar samimiyetsiz davranışların izahı olabilecek kelime bulamıyorum.
En ağır cümleler kurmak geliyor içimden.
Lakin verilecek hüküm ise yürekten silmek olmalıydı.
Artık hangi sözünde güven dahası samimi olabilecekti ki!
Samimiyet kelimesini kimler için ya da nerede kullanmak gerekliydi.
Bazen kelimelerden özür dilememiz gerektiği kanısı geçer aklımdan.
Saçmaladığımı düşünebilirsiniz, lakin kelimeler ağızdan çıkan kişiye göre anlam kazanır.
Mesela;
Adalet, kelimesini haklara tecavüz eden birinin söyleminde duydugumuz da ki
Dikkate alma yada önemseyişimiz ne denli olur du?
Samimiyet kaz anmamış kişilerin konuşmaları Ve de yaptıkları işlerde ciddiyet, tutarlılık Ve güven aramamız imkansızlık dahilindedir.
Samimiyet, bir kişinin ahlak Ve yaşam kokusunu yayar.
O koku yüreklere duhul eder.
Ve içtenlik, sevgi ve huzurun yansıdığı yüzün verdiği güven ile yol alır.
Duygularımıza içtenlik yaşatmazsak, zamanla hissiyatlarımız körelecektir.
Rutin bir ruh hali ile maddi sevdanın varlığına yenilen bir ömür yaşamanın ızdırabını
Belki de hiç bilmeden sürüp gideceğiz.
Vefatımızın ardından söylenecek acı sözleri duymayacağız. Mamafih bizlere, Azrail samimiyetle kendini bildirmişti.
Azrail'in ölümü bize sunduğu kadar başka samimiyet olmamıştır.
Fani hayatlarımızda...
Harabe tüketilmiş ömrü nereye götürsek de, bize inanacak kimseyi bulamayacaktık.
Melekler bize içten davranmayacaklardır.
Bizim aynamız yüreğimizin ekmeği, samimiyet duygularımızı öldürüp, vardığımız alemde
Bize niçin samimiyet ile tenaşüd okusunlar ki.
Fani yaşamın, sevdasına aşık olanların ruhlarında, merhametin sarıp sarmaladı bir yürek yaşamaz.
Dudaklar, kalbi yansıtan aynalardır.
Gözler, sevginin hayat bulduğu yüreklerdir.
Çok yazık ki,
İnsanlar, dünyanın riyakar kelimelerinden oluşan menfaatlere gurur Ve kibirlere dayalı bir inancı tercih etmişlerdir.
İkiyüzlülüklerini ise,
Bazen de laubali hareketlerine gizlemişlerdir.
Samimiyeti öldürerek.
Dost sanıp, güvenip te yüreğimizi açtıklarımıza vereceğimiz
En büyük ceza, onları samimi duygularımız ile affetmemiz olacaktır.
İlahi adalete güvenimizde bizler samimi isek...
Hak Teala ya teslim etmenin huzuru ile ruhumuzu boyamak varken.
Arşivlenen bir hayatımızın olgunu unutmamalıyız.
Tebessüm, yürekten verilmedikçe
Riya dair.
Samimiyet sevdanın okyanusudur.
Sevilmek, dalgalarında yaşam bulunan bir denizin serinliğinde
Yüzmektir.
Mavinin adı mutluluk ise
Gökyüzü aşıktır
Deryalara denizlere...
Samimiyet olmayan ömür de
Aşkı anlatan dil de yalan...
Sevgilerimle...
Tülay Demircan Koyuncu Tüm Yazıları