Yapılanlar gafleti çok aşarak ihanet noktasına vardı. Yine patlayan bombalar, kan ve gözyaşı…
Geçtiğimiz Cuma günü Mısır’ın Ariş kentindeki Ravda Camisine yapılan bombalı ve silahlı saldırıda en az 305 Müslüman katledildi. Katledilenler Müslüman, peki katledenler kim? Şüphesiz kullanılan silahlar batı menşeli ama tetiği çekenler muhakkak bizden gözüken, bizim gibi görünen ama aslında ne yaptığını kendileri de idrak edemeyen birileri.
Aslında yalnız akıl ve vicdanlarınızı kullansanız bile, bu ihanetler ve katliamları yapamazsınız. Farkında olmasanız bile sizi örgütleyen, sizi kullanan emperyalist güçler elinize silah verdikleri gibi, sizi aldatacak söz ve idealler de vermişlerdir. Ama hiçbir mazeretiniz yaptığınız bu katliamlara gerekçe olamaz.
Barış ve emniyeti emreden İslam, asla böylesine vahşet ve katliamlara izin vermez. Meal olarak “Masum bir insanı öldürmek, bütün insanları öldürmek gibidir…” El Maide 32 ve En Nisa 93. Ayette “ Kim bir Mümini kasten öldürürse, cezası, içinde ebedî kalacağı cehennemdir. Allah, ona gazap etmiş, lânet etmiş ve onun için büyük bir azap hazırlamıştır.” diye buyuran Hayat Rehberimiz Kur’an’a göre: Ancak size saldıranlara ve zalimlere karşı düşmanlık yapılır. Savaşta bile: Sizinle savaşmayanlara, çocuklara, kadınlara, hastalara, esirlere, evine ve mabetlere sığınanlara, ‘eman’ dileyenlere, din- ilim ehline… Zarar veremezsiniz.
Cami ve mabetlerde, çarşı ve pazarlarda… Rastgele insanları katletmek ‘din’ adına olamayacağı gibi, Allah’ın açık hükümlerine karşı gelmektir.
Bu cinayet ve katliamları mezhep adına yaptığınız da doğru değildir. Mezhepler asla böyle vahşetlere cevaz vermez ve mezhep imamları aralarında savaşmamış ve böyle bir yol göstermemişlerdir. Ancak şeytani güçler mezhep çatışmalarını çıkarmak için çalışmaktadırlar.
Bir mezhebi - Âlimleri taklit edebilirsiniz; ama asla mezhepçilik yaparak Müslümanlar arasına tefrika sokmamalısınız. Allah, bize “Müslüman” ismi vermiş ve El Hucurat 10. Ayette “Müminler ancak kardeştirler. Öyleyse kardeşlerinizin arasını düzeltin. Allah’a karşı gelmekten sakının ki size merhamet edilsin.” Buyurmuştur.
İnananlar, Allah’ın emir ve yasaklarına uyarlar. Allah’ın emir ve yasakları da Kur’an’ı Kerimde açık duruyor. Bu hükümlerin aksine hiçbir şeye uyulmaz. Mezhepçilik adına insanları katletmek, Allah’a isyan, emperyalist ve şeytani güçlere hizmet etmektir.
Bu katliamları halkçılık ve Devrim adına yapmak da büyük bir yalandır. Halkı katlederek, halkçılık ve devrim yapılmaz. Halkçılık ve devrimcilik, halkı katlederek ve halkı dönüştürerek değil; halka saygı ve halka hizmet etmektir. Halka korku salmak, farklılıklara saldırmak, halkın inanç ve değerlerine saygısızlık, insanları lider ve ideolojilerine kurban etmek; halkçılık ve devrimcilik değil, halka ve insanlığa ihanettir.
Bu katliamları ırkınız ve bölgeniz adına yaptığınızı da söyleyemezsiniz. Çünkü kendi insanlarınızı öldürüyor, şehirlerinizi ve bölgenizi cehenneme çeviriyorsunuz. Eğer ırkınız ve insanlarınıza saygınız varsa; insanlarınızın farklı düşünme ve farklı örgütlenmelerine de saygı gösterirsiniz. İnsanları tek parti, tel lider, tek mezhep, tek örgüte zorlamak, insanın tabii gerçekliğine, şahsiyet ve özgürlüğüne saldırmaktır.
Biraz düşünürseniz, kullanılan bütün silahlar gibi; bütün fitne ve çatışma senaryolarının da emperyalist kaynaklı olduğunu göreceksiniz. Bizi birbirimize düşürerek, uyanma ve güçlenmemize mani oluyorlar. Bizleri; ideolojik, partizanlık, ırkçılık, mezhepçilik, bölgecilik, çıkar ve iktidar… Bahaneleriyle çatıştıracaklar ki, kendileri sömürü ve iktidarlarını devam ettirebilsinler.
Bütün diktatörlerin, kralların ve terör örgütlerinin batı güdümünde olduğunu görmez misiniz? Diktatör p- Sisi’de camilerde insanları namaz üzerinde katletti, terör örgütleri de aynı şeyi yapıyor. Aslında bu alçakça saldırılar, emperyalistlerin müdahalelerine ve işbirlikçilerinin iktidarına bahane üretmek içindir. Ama gel gör ki Müslümanlara düşmanlık yapan işbirlikçi Kral, diktatör ve terör örgütlerinin saldırılarının vebali de Müslümanların dosyasına yazılıyor. Hem Müslümanlara saldırıyor, katlediyor, hakaretler ediyor, sömürüyorlar; hem de tüm bunların sebebi olarak Müslümanları suçluyorlar.
Müslüman, Devrimci, Sağcı, Solcu, Milliyetçi, Welatparez; Sünni, Alevi, Şii; Kürt, Türk, Arap, Acem… Her kendine ne diyor ve nasıl tanımlıyorsan; eğer gerçekten samimi ve insan hak ve özgürlüğünden, barış ve kardeşlikten yanaysan; aramızdaki fitne ve kavgalara son verip, hepimizin ve insanlığın ortak düşmanı olan fitneci emperyalist güçlere karşı birleşmeliyiz…
EMPERYALİZMİN KAHROLMASI VE HALKLARIN KARDEŞLİĞİ İÇİN ÇATIŞMALARA SON VERELİM…
İhsan PINAR Tüm Yazıları