Seçime son hızla ilerleyişimiz devam ediyor. İyi duyumlardan çok, maalesef kötü söyleyişler zonkluyor kulaklarımızda. Özellikle Halkların(Kürt halkı hariç ) Demokratik (kaos, sindirme, baskı) Partisi (HDP) doğudaki seçmenleri öyle bir baskı yaratabiliyorlar ki, hakikaten yazmaya kelimeler bile kifayatsiz kalır. Van'daki kan akan musluktan tutun da, üzerindeki; korkmuyor musunuz?..., farkındamısınız?... , önleminizi alın?... gibi tehdit mesajlarına kadar, tamamıyla sindirmeye yönelik girişimlerdir. Bu sadece basına yansıyan tarafı. O da devede kulak misalini bile geride bırakmış vaziyettedir.
Yukarıda özellikle belirtiğim "Kürt halkı hariç" cümlesi muhakkak dikkatinizden kaçmamıştır. Halbuki HDP'nin ençok dillendirdiği konu, Kürt halkının hakkını savunduğu iddiasıdır. Ama gözle görülen bunun tam zıttıdır. Benim bu söylemim soyut sebeplere dayanmıyor tabiki de. Bu konunun herkes tarafından bilindiği muhakkaktır. Etrafımıza dikkatli bir şekilde baktığımızda bunun gerçeğini doğuştan âmâ olanlar da görür, ama kabullenmeyenlerin kalplerindeki mühürlü kilitlerini hiçbir güzel sözlü anahtar açamaz. Yüzde yüz somut delillere dayanan bu söylem şöyle dillendirilebilir.
Hakkari'ye, Lice'ye, Cizre'ye, Van'a (örnekler çoğaltılabilir) baktığımızda olayların, kaosun bitmediğini, hızlı bir şekilde arttığını hepimiz göreceğiz. Buralarda Kürtler yaşamıyor mu? , hepsi de Kürt. Bu Kürtler kime oy veriyor, çoğunlukla HDP'ye . Eee niye buralarda hep olaylar var. Çünkü, buralarda Hdpkk'yi (tehditlerle) destekleyen halk hamisiz kalmış ve onların (olmayan) vicdanına terk edilmiş. Hep başkalarının zulmüne maruz kaldığını iddia eden bu gruhun, eline fırsat geçtiği gibi hemen zulmetmeye, sindirmeye başlaması sizce de manidar değilmidir?
Urfa'da, Bitlis'te, Bingöl'de (örnekler çoğaltılabilir) neden olaylar yok? (Tabiki olmasın istiyor ve umuyoruz, ama gerçekleri dile getirmek için örnekler vermek gerek.) Çünkü buralarda azınlıktalar. Azınlıkta oldukları için olay çıkarmayı göze alamıyorlar. Dikkat ediniz! Bir yerde çoğunlukta iseler, azıyorlar. Diğer tarafta azınlıkta oldukları için göze alamıyorlar. Ama (Onlara: " yeryüzünde fesad çıkarmayın denildiği zaman, biz ancak ıslah edici kimseleriz" derler. Dikkat edin! Şüphesiz onlar, fesatçıların ta kendileridir; fakat anlamıyorlar. –El Bakara Suresi: 11-12). Şunu da unutmayalım, Yanıldıklarını asla Kabul etmeyenlerben çok yanılananlardır.
Bizler; zamanın kötü olduğunun farkındayız. Ama zamanın kötü olması bizlerin de kötü olması gereksinimini gerektirmiyor. Ben her ne kadar siyasetten anlamasam da insancıl olan duygularım beni iyiliğe sevkediyor. Tüm insanların bu görüşte olduğunu öngöremem. Ama atalarımdan bunu öğrendim. İyiliğe iyilik her kişinin, kötülüğe iyilik er kişinin, iyiliğe kötülük ise şerkişinin işidir.
Sadece dünya için çalışmayalım. Rab Teâlâ dünyada başarıyı verirse ne ala, bizlerin çalışmalarının semeresi ahirete kalacaksa da inanıyoruzki bizden sonrakiler başarıya ulaşacaklardır.
Kurtulmanın tek çaresi, kurtulanlarla beraber olmaktır. (İmam Rabbani) şiarıyla karanlık günlerden Aydın'lık günlere hayırlı seçimler...