El Bakara 24: ''Eğer, yapamazsanız -ki hiçbir zaman yapamayacaksınız- o hâlde yakıtı insanlarla taşlar olan ateşten sakının. O ateş kâfirler için hazırlanmıştır.''
Kuranın benzerini getirmek, yaratıcı ile yarışmak kimin haddine düşmüş. İnsan kim, Allah ile yarışmak kim. Kim kuranın benzerini getirebilir.bir çok teknik ve tıp alanında büyük icatlar yapan insanlar eğer yapabileceklerine inansalardı, çoktan Kuranın benzerini yapmak için uğraşırlardı. Ama umutları olmadığı için böyle bir yola teşebbüs bile etmiyorlar. Yalancı peygamber müseylemetül kezzab ayet diye bazı sözleri uydurunca etrafındakiler dahi bu saçmalıklara gülmüşler.
El Bakara 25: ‘’İman edip salih ameller işleyenlere, kendileri için; içinden ırmaklar akan cennetler olduğunu müjdele. Cennetlerin meyvelerinden kendilerine her rızık verilişinde, "Bu (tıpkı) daha önce (dünyada iken) bize verilen rızık!" diyecekler. Hâlbuki bu rızık onlara (dünyadakine) benzer olarak verilmiştir. Onlar için orada tertemiz eşler de vardır. Onlar orada ebedî kalacaklardır."
Ayet o kadar açıktır ki üzerine fazla söz söylemeye gerek yoktur. Yani bu dünyada elde etmek istediğimiz bütün nimetler hiçbir zorluk ve sıkıntıçekmeden bize veriliyor. İştahımız neyi çekerse anında önümüzde hazırdır. Hem de bizi engelleyecek bir haram - helal diye bir müeyyide bile yoktur. Bu dünyada ki yediğimiz ve zevkimizi tatmin ettiğimiz bütün nimetlerin tatları ve zevkleri aynıdır. Yani on tane elma yersek tatları bir birine yakındır. Ama cennetekilerin tatları ve zevkleri tümüyle birbirinden farklıdır. Verdikleri zevk öncekilerin verdiğinden çok daha güzeldir. Ayrıca yediklerimiz vücudumuzdan güzel koku olarak, ter olarak dışarıçıkar. Tuvalet diye bir dert olmayacak.
El Bakara 26: Allah, bir sivrisineği, ondan daha da ötesi bir varlığı örnek olarak vermekten çekinmez. İman edenler onun, Rablerinden (gelen) bir gerçek olduğunu bilirler. Küfre saplananlar ise, "Allah, örnek olarak bununla neyi kastetmiştir?" derler. (Allah) onunla birçoklarını saptırır, birçoklarını da doğru yola iletir. Onunla ancak fasıkları saptırır."
Allah her şeyi yaratmıştır. Yarattıkları içinde gereksiz yaratılan yoktur. Hepsinin bir görevi vardır. Faydasız diye gördüklerimizin öyle faydaları ortaya çıkıyor ki şaşırıyoruz. Basit gördüğümüz sivrisinek gerektiği yerde bir asker olup ilahlık taslayan Nemrutu öldürüyor. Her şey Allahın emrindedir ve gerektiği yerde Onun bir askeri olur. Allahın yarattıklarını basit görmek büyük bir sapıklıktır. "Alimin biri : ben kabede namaza durmuşken yanımda siyah derili biri saf tuttu. Siyah birinin yanımda olması hoşuma gitmedi. Namazdan sonra bana ayaklarının altını gösterdi. Beyazdı. Dedi ki yaratanı mı yoksa yaratılanı mı beğenmedin?" O zaman şöyle düşünmek lazım : Allah yaratmışsa güzeldir. Allah, işe yaramayan bir şey yaratmaz. Allahın eserlerini basit ve gereksiz görmek, Allahı küçük görmek ile eşdeğerdir. Allah gereksiz bir şey yaratmaz. Ayrıca yaratılan ne kadar küçükse o kadar şaheserdir. Küçük şeyleri yapmak çok ustalık ister. Sivrisinekteki sanat çok büyüktür. Allahın eserlerine dudak bükenler saparlar ve sapıtırlar.