Yeryüzünde bulunan devlet, hareket, topluluk ve ailelere bakıldığında eğer beş şeyin güvencesi orada varsa, orada gerçek anlamda bir hakikat ve kurtuluş vardır. Yeryüzünde bulunan dinlere baktığımızda sadece İslam da bu beş şeyin güvencesi vardır. Zaten hakikatte hak din sadece İslam’dır. Daha önceden gönderilen kitaplar tahrif edildiğinden hak din olmaktan çıkmışlar. İnsanların birer düşüncesi haline gelmişler. Yukarıda saydığımız yapılarda bu beş şeyin güvencesi varsa doğru yoldadırlar. Bunlardan hiçbiri yoksa doğrulukla hiçbir ilişkileri yoktur. Bu beş şey nedir?
“Din, Akıl, Nesil, Can ve mal emniyeti” bu beş temel yapı sadece İslam dininde vardır. Diğer yapılarda bunlardan bir kısmı kağıt üzerinde bulunsa bile uygulama da yoktur. İslam dini bu beş şeyin güvencesini veriyor. Bir hareketin İslam dinine uyumlu olup olmadığını bu beş ölçü ile tespit edebiliriz. Dünya da bulunan bütün devlet, hareket ve yapılara bakın, hangisinde insanlar bu beş temel noktasında güvendedirler. Bu yapılarda bulunan fertler birbirlerine bu beş temelde güveniyorlarsa doğrudurlar.
Peygamberimiz (SAV)’in döneminde Mekke halkı ve civar komşuları Mekke’ye geldiklerinde kendi mallarını, canlarını ve kadınlarını Ebu cehil gibilerinin ellerinden koruyamıyorlardı. Peygamberimiz (SAV) kendi çabalarıyla zulme uğrayan insanların haklarını almaya çalışıyordu.
Günümüze baktığımızda dükkanlarımızı birkaç kilit ile kilitliyoruz. Sağlam kepenkleri takıyoruz. Yetmiyor. Alarm sistemi ve kamera takıyoruz. Yine de mallarımızı hırsızların ellerinden kurtaramıyoruz. Gece olunca sokaklar tümüyle hırsızlara ve çapulculara kalıyor. Özellikle doğu da güvence kalmamış. Millet kendi olanaklarıyla mallarını muhafaza etme yollarını arıyorlar. Yol güvenliği kalmamış. Her an yola çıkanların yolları kesilebilir, malları alınır, arabaları yakılabilir.
Can güvenliği kalmamıştır. İnsanlar seyahat etmekten korkuyorlar. Yol kesenler yoldan geçenleri sebepsiz yere öldürebiliyorlar. Araba durmamış diye tarayıp öldürüyorlar. Kendi arkadaşlarına karşı da acımasızdırlar. Binlerce adamlarını öldürmüşler.
Din emniyeti
HÜDA PAR ve onu destekleyen bütün yapıların öncelikli hedefi halkın dini yönlerini güçlendirmek ve onları cennete götürecek yolu göstermektir. Hiçbir şekilde halkın dini duygularını kullanarak menfaat sağlamak düşünceleri yoktur. Fertleri hiçbir karşılık olmadan hizmet etmektedirler. Diğer partilere baktığımızda hangisinin derdi İslam dinidir. Özellikle sol zihniyetli partiler dini yok sayarlar ve gündemlerine bile almazlar. Onlara sorulduğunda ise biz dini sömürmüyoruz kullanmıyoruz derler. Ama laiklik ve Atatürkçülüğü sonuna kadar savunuyorlar. Her ortamda gündeme alıyorlar. Yoksa bunları, sömürgelerini meşrulaştırmak için mi? Gündeme getiriyorlar. Hatta sol zihniyetlerin bütün dertleri İslam dinini ortadan kaldırmaktır.
Akıl emniyeti de kalmamıştır. İnsanlara baskı yapıldığı için insanlar akılarını atıyorlar. Aramızda deliler çoğalmışlar. Yolda yürüdüğümüzde delilerden geçilmiyor. Cinnet geçiren insanlar fazla olmuş.
Nesil emniyeti deseniz hiç kalmamıştır. İslam dışı yapılarda namus diye bir anlayış kalmamıştır. Zina etmek bir iftihar sebebi olmuştur. Kadın ve erkekler her yerde beraber dolaşmak ve gecelemektedirler. Dağlarda beraber dolaşmaktadırlar. Bütün çalışmalarda bir kadın ve erkeğin beraber çalışmasını ayarlamaktadırlar. Neslinden emin olmak isteyen insanlar DNA testleri yapmaktadırlar. Kimin eli kimin cebinde belli değildir. Hiçbir arkadaş diğer arkadaşına eşi, kızı, bacısı noktasında güvenmemektedir.
Türkiye şartlarına baktığımızda bu beş şey hangi hareketin fertleri arasında emniyet içindedir. Hiçbir parti, örgüt ve hareketin ismini belirtmeden değerlendirirsek sadece İslami yapılarda vardır. Bu İslami yapılardan en fazla hassas olan HÜDA PAR ve bağlantılarıdır. Bunların bütün dertleri toplumda İslami bir yaşantı ve güvence oluşturmaktır. Kendi fertlerinin güvenliklerini sağladıkları gibi kendilerine müracaat edenlerin bile haklarını sağlıyorlar. Toplumumuzda en rahat ve kendinden emin olanlar bunların çevresidir.
Namuslarını, mallarını, canlarını, dinlerini ve akıllarını korumak isteyen hassas insanlar HÜDA PAR’ın etrafında birleşmeliler. Bunlar benim için önemlidir diyenler bu yapıya koşmalılar. Benim için bunların hiçbir önemi yoktur. Namusun önemi yoktur, canın, neslin ve dinin önemi yoktur diyenler kızlarını rahatlıkla dağa gönderebilirler. Sol hareketler bu beş değeri yok etmeye çalışmaktadırlar.
Halk kendi malını, namusunu, canını ve dinini kurtarmak istiyorsa batıl fikir ve partileri bırakacak ve İslam’ın etrafında toplanacak. Bölgemiz kim HÜDA PAR’ın etrafında toplanırsa her yönüyle kurtulur. Tek başına kalsa kendini muhafaza edemez. Dininizin, namusunuzun, malınızın ve canınızın önemi varsa bu yapının etrafında toplanın. Yok, kızımız, oğlumuz gece yarılarına kadar sokaklarda ve güvenilemeyen insanları yanında, kollarında kalmasını istiyorsanız yada kızınızın dağlarda erkeklerle beraber kalmasını istiyorsanız, sizin tercihlerinize kimse bir şey diyemez.
İslam’a en fazla yakın durmaya çalışan ve İslam’ı referans olarak kabul eden HÜDA PAR olduğu için kurtuluş reçetesi= HÜDA PAR dedim.
Allaha emanet olun