Erdoğan gitsin de ya sonrası Abdulhamid’in döneminde yaşayıp onun bazı uygulamalarını benimsemeyen ve bu yüzden ona karşı çıkan İslam’ı düşünür ve yazarlar muhaliflerle beraber hareket etmişler. Abdulhamid’in devrilmesinden sonra iktidara geçen ittihat ve terakki örgütü ipleri eline aldı. Bunların ilk icraatları kendi düşüncelerinde olmayan İslam’ı düşünür ve yazarları etraflarından uzaklaştırmak oldu. Ülkenin içine düştüğü büyük uçurumu gören bu insanlar zaman içinde pişmanlıklarını dile getirdiler. Şeyhülislâm Mustafa Sabri Efendi“Sultan Abdülhamid Han’ın hal’ edilmesi kararını destekledim. Ancak, altı ay sonra anladım ki Abdülhamid’in siyasetteki ağırlığı bütün meclise denk ve hatta meclisten fazla idi.”
Said Nursi: Abdülhamid'e haksızlık ettim. Sultan II. Abdülhamid'in torunu Orhan Osmanoğlu, Said Nursi'nin Nemika Sultan'dan helallik aldığı görüşmeyi anlattı. Bediüzzaman Said Nursi, Osmanlı İmparatorluğunun 34. Padişahı olan Abdülhamid Han'a haksızlık ettiğini ifade ederek 3 kez halellik istemiş.
M. Akif Ersoy’da Abdulhamid'in gitmesini isteyen insanlardandı.
Şu anda Erdoğanın yaptığı bazı icraatlardan memnun olmayıp onun gitmesi için ellerinden geleni yapanlar, Erdoğan'dan sonra ipler kimin eline düşecek diye düşünüyorlar mı? Yeter ki o gitsin, kim gelirse gelsin mantığı ile mi hareket ediyorlar? Ama şunu çok iyi bilmelidirler ki, onlar Erdoğandan sonra koltuğa oturmayacaklar. Onlar başkalarının oturacağı sandelyenin ayağı bile olmayacaklar.
Önemli olan kimin geleceğidir. Eğer gelecek olan gidenden daha kötü ise, bırakın eskisi yerinde kalsın. Sonra eskilerin pişmanlığı gibi pişmanlık duyarsınız. Son pişmanlık fayda vermez. Eskilere de fayda vermemiş yenilere de vermeyecek. Daha iyinin gelmesi için çalışın. Veya iyi olup hataları olanın hatalarını düzeltmeye çalışın.
İYİ Parti Grup Başkan Vekili Lütfü Türkkan, Twitter'dan bir fotoğraf paylaşarak "Az evvel ziyaretçi sıralarında yer alan bu sarıklı cübbeli arkadaş kimdir acaba" diye sordu. Sarıklı ve cübbeli insanlara karşı takınılan bu düşmanca tavır bazı parti yöneticilerinde bir takıntı haline gelmiştir. Türkiye Cumhuriyetinin kuruluş aşamasında yapılan kongrelerin hepsinde sarıklı ve cübbeli insanlar bulunmaktadır. Devletin ilk meclisinde bulunan birçok milletvekili sarıklı ve cübbelidir. Yani bu devleti kuran insanlar sarıklı ve cübbeli insanlardır. 15 Temmuz hain darbesinde bile sokaklar bu insanlarla dolu idi. Ama gelin görün ki, bu devleti kuran sarıklı ve cübbeli insanların evlatları sarık ve cübbe ile meclise giremiyorlar. Girdikleri zaman ise bir suçlu olarak görülüyorlar. İlk meclisin mebuslarının fotoğrafları internet sitelerinde doludur.