İngiltere, AB’den ayrılmasıyla ilk parçalanma fitilini ateşledi.
Dünyayı kuşatan Korona virüs bunun üzerine tuz biber oldu. Gözle görülmeyecek kadar küçük Korona virüs Batılı gelişmiş ülkelerin sağlık sistemlerini çökertti. AB’nin sanal yüzünü bütün çıplaklığı ile ortaya serdi.
Kendisini yıkılmaz güç olarak gören Avrupa, enkaz altında kaldı. Korona virüsün pençeleri arasında sızlanıp duruyor.
Avrupa birliği, Avrupa kültürü, sanayileşme, güç, kuvvet, para, silah, şatafat, israf ve eğlencelere ne oldu?
-Suya düştü...
-Su nerede?
-İnek içti...
-inek nerede?
-Dağa kaçtı..
-Dağ nerede?
-Yandı!... Bitti!... Kül Oldu!...
Hani Ad Kavmi demişti ki “Bizden daha güçlü kim var.” (Fussilet, 41/15) diyerek dünyaya meydan okumuşlardı. Onları yaratan Allah’ın, kendilerinden daha kuvvetli olduğunu görememişlerdi.
Her gün binin üzerinde insanların öldüğü İtalya ve İspanya’nın AB’ye yardım çağrıları karşılıksız kalıyor.
İspanya, NATO’ya bas bas bağırdı. Batılı ülkeler birbirlerine düştüler. AB’nin dayanışmadan uzak uygulamaları birlik ülkelerini isyan ettirdi.
Yaşlı nüfusun yoğun olduğu Avrupa'da, milyonlarca kişi huzurevlerinde kalıyor. Korona salgınında vaka ve ölüm sayısının yüksek olduğu Almanya, Fransa, İtalya, Belçika ve İspanya gibi ülkelerde yaşlı bakım kurumları ciddi zorluklarla karşı karşıya bulunuyor. Bazı huzurevlerinde terkedilmiş, ölmüş yaşlılar bulunuyor.
Birleşmiş milletlerin beş daimi üyesi bile kendi sorunları içerisinde kayboldular.
Korona virüsün en sert vurduğu İtalya, AB’ye ilk isyan bayrağını açan ülke oldu.
Ardından tepkiler çığ gibi büyüdü!
Batı basınında, Asyalılara karşı ırkçı saldırılar başladı.
İtalyan bakanların bazıları, geçtiğimiz günlerde odalarındaki AB bayraklarını sökerken, sokaklarda da benzer görüntüler görülmeye başlandı.
İtalya başbakanı Giuseppe Conte, AB’yi acımasızca eleştirdi. Talep ettiği yardımları için Almanya’nın ve Hollanda’nın veto etmesiyle AB’yi sorgulamaya başladı. Bu ülkeleri eski kafalılıkla itham etti.
İtalya’nın eski başbakanı Matteo Salvini Avrupa Birliği’ni yerden yere vurarak “Avrupa Birliğinden nefret ediyor ve tiksiniyorum. Birlikten ziyade yılanlar ve çakallar mağarası. Virüsü yendikten sonra AB’den ayrılacağız.” dedi.
Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandr Vucic “Avrupa danışması diye bir şey yok. Sadece kâğıt üzerindeki bir masal.” İfadelerini kullandı.
Batılı ülkeler arasında maske savaşı başladı.
İtalya maske istedi. Almanya bize lazım, veremeyiz dedi. Bu yetmezmiş gibi, Almanya İtalya’ya giden maskelere el koydu. Almanya’nın satın aldığı milyonlarca maske hokus pokus oldu.
Avrupa genelinde birçok maske skandalı patlak verirken Fransa'da bir yerel yetkili benzer şekilde Çin'den sipariş ettiği milyonlarca cerrahi maskeyi Amerika Birleşik Devletleri'ne kaptırdı. ABD'nin Çin'deki havalimanında bu maskeler için iki katı fiyata ve peşin ödeyerek aldığı bildirildi.
İsveçli şirketin ithal ettiği maskelere Fransa el koydu.
İtalya, Yunanistan’ın satın aldığı binlerce solunum cihazlarına el koydu.
Çekya ve Almanya, Çin’den İtalya’ya gönderilen sağlık malzemelerinin üzerine çöktü.
İspanya’da test kiti skandalı yaşandı. Çin’den alınan test kitleri lisanssız çıktı. Normalde %80 olan hassasiyetin bu kitlerde % 30’u geçmediği iddia edildi.
AB üyesi Bulgaristan ve Macaristan, AB bize maske göndermedi, maskelerimizi Türkiye’nin gönderdiğini söylediler.
Korona virüs salgını sonrası AB 'den çöküş itirafı geldi!
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, korona virüse karşı üye ülkelerin kendi başına hareket ettiğini yardımlaşmadan uzak olduğunu söyledi.
Başta AB, BM ve NATO olmak üzere Uluslararası kuruluşlar ve kurumlar kâğıttan birer kaplanlarmış. Bunlar kriz sona erdikten sonra yeni baştan sorgulanacaklar. Belki de bir kısmı raflara kaldırılıp tarihin sayfalarında yerini alacak.
Ekonomik, sosyal, siyasal ve psikolojik sorunların zirve yapması kaçınılmaz olacaktır. İnsanlar fakirleşecek, enflasyon ve işsizlik tarihinde görülmemiş boyutlara varacaktır. Artık her şey yeniden yazılacak ve dizayn edilecek.
Dünyayı kan ve gözyaşına boğan küresel haydutların savaşı da esas bundan sonra başlayacak. Çimenler yine ezilmeye daha sert bir şekilde devam edecek.
Rum Suresi, 30/41. “İnsanların bizzat kendilerinin kazandıkları (günahlar ve cehaletleri) yüzünden, karada ve denizde fesat (maddî mânevî bozulmalar, afet ve felaketler) çıktı (çıkar da). Bu ise yaptıklarının bir kısmını(n cezasını Allah’ın dünyada) onlara tattırması içindir. Olur ki onlar, (bu sayede kötü hallerinden) dönerler.”