’Mutlak hükümranlık (mülk) elinde olan Allah Yüceler yücesidir. Ve onun her şeye gücü yeter’’ -Mülk Suresi: 1-
Mülk Suresinin ilk ayetini okuduğumda üzerinde biraz düşündüm. Mülk, bazı ayetlerde normal mal olarak yani para olarak geçer. Bazı ayetlerde de iktidar, hükümranlık olarak geçer. Normal şartlarda mülk kimin elinde ise yetkide, iktidar da onun elinde olur. Sonra başka bir ayet aklıma geldi.
‘’ Allah'ın başka beldeler halkından alıp Resulüne (fey) olarak verdikleri, Allah'a, Peygambere, yakınlara, yetimlere, yoksullara ve yolda kalmışlara aittir. (Servet) içinizden sadece zenginler arasında dönüp dolaşan bir şey olmasın diye böyle hüküm edilmiştir.’’ -Haşr Suresi: 7-
Bu iki ayeti düşündüğüm de özelleştirme fikrinin, yani devletleri güçsüz bırakıp, fertleri güç haline getiren, zenginleştiren, iktidar yapan düşüncenin acaba Yahudilerden mi çıktığını merak ettim. İnternete baktığımda özelleştirme fikrinin yahudi asıllı İngiliz iktisatçı Peter f. Drucker isminde bir şahıs olduğunu öğrendim. 1980'lerde Neo liberalizm Teacher ve Reagan ikilisinin uygulamasıyla pratikte uygulamaya geçmiştir. Özellikle ekonomik sıkıntıların yaşandığı devletlerde özelleştirme bir kurtarıcı gibi gösterilmiştir. Türkiye'de ise 1980 Darbesi ile Devletin temel ilkesi olmuştur. Özelleştirme kesintiye uğramadan devam etmiştir. Özal dönemi ile daha da fazlalaşmış, hatta bunun için kanunlar çıkarılmış, değişik yasalar ve yönergeler yürürlüğe girmiştir. AK Parti 2000 deki ekonomik krizden sonra iktidara gelince, oda kendisinden öncekilerin yaptığı özelleştirme işini zirveye çıkarmıştır. Devletler ekonomik çıkmaza girdikleri zaman ellerinde bulunan fabrikaları, mülkleri ve ticari yerleri satmışlar. İyi yönetilemediğinden dolayı zarar eden kitleri ıslah edecekleri yerde satma yoluna gitmişlerdir. Buraları satın alan iş adamları hem ucuza satın almışlar, hem de parayı düşük krediler ile devletten almışlardır. Yani devlet mallarını bedavaya gelecek şekilde işadamlarına vermiştir. İş adamları 2-3 yıl içinde harcadıkları paraları geri alıp büyük karlara geçmişler. Ürettikleri malları büyük karlarla halka ve devlete satmışlar. Devlet fakirleşmiş ve zenginleşen işadamlarının istedikleri şekilde kanun ve yasalar çıkarmıştır. Halk işadamlarının zenginleşmesi için köleler gibi çalıştırılmıştır. İş adamları devletten ya faizsiz ya da düşük faizden para almakta, devletin arsalarına yatırım adı altında sahip olmaktadır. 10 liralık yatırım yapmışsa bin liralık arsa almış. Ayrıca makine ve diğer malzemeleri hibe şeklinde almışlardır.
Özel mülkiyete inanıyorum. Ama devletin sosyal hizmetleri yapabilmesi ve halka daha ucuz mal ulaştırabilmesi için, üretimden çekilmemesi gerekir. Her türlü fabrikalara sahip olması gerekir.
Devletler, halka hizmet edecek dürüst idareci yetiştiremedikleri için, devletin kurumlarının başına gelen idareciler buraları arpalık olarak kullanmışlar. Zaman içinde devlet üretimi olmayan bir yapıya dönüşmüştür. Dünyadaki Yahudi gücü ekonomik noktada çökmüş olan devletlere krediler vererek onları avuçlarının içine almıştır. Devlet, halkın malını yani devletin malını kendi malından daha fazla koruyan ve kollayan, Allahtan korkan imanlı şahıslar yetiştirmelidir.