Evveli rahmet, ortası mağfiret ve sonu cehennem ateşinden kurtuluş olan mübarek Ramazan ayına salgın nedeniyle buruk girmenin üzüntüsünü yaşarken, her Ramazan ayında İslam’a ve Müslümanlara saldırmak için fırsat arayan İslam düşmanları yeniden harekete geçti.
Koronavirüs salgını nedeniyle temsili olarak kılınan Cuma namazında Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, “RAMAZAN: SABIR VE İRADE EĞİTİMİ” konulu hutbede şöyle dedi: “…insanın koruma altında tutulması zaruri olan beş hakkı vardır. İlmihal kitaplarında buna ‘zarûrât-i hamse’ denir: Canını korumak, aklını korumak, dinini korumak, malını korumak, neslini korumak. İnsanın bu beş hakkını korumak farz, bunlara zarar veren her şey de haram kılınmıştır.”
Bu girişten sonra ‘zarureti hamse’ye zarar veren kötülükler üzerinde durduktan sonra, insanlara ve nesle zarar veren ve salgınlara yol açan haramlar ve hastalıklara değindiği hutbede, “Ey insanlar! İslam zinayı en büyük haramlardan kabul ediyor. Lûtîliği, Eşcinselliği lanetliyor. Nedir bunun hikmeti? Hastalıkları beraberinde getirmesi ve nesli çürütmesi. Yılda yüzbinlerce insan gayri meşru ve nikâhsız hayatın İslami literatürdeki ismi zina olan bu büyük haramın sebep olduğu HİV virüsüne maruz kalıyor. Geliniz, bu tür kötülüklerden insanları korumak için birlikte mücadele edelim.” Dedi.
Devamla da, “… açlıktan, yine her üç dört saniyede bir insan da tokluktan, fazla yemekten ölüyor. Sömürgecilik, faiz, içki, kumar, haksız kazanç, kul hakkına riayet etmeme, ırkçılık, terör örgütlerini silah fabrikalarıyla desteklemek, “Kıyametin kopması ve Tanrı krallığının gerçekleşmesi için dünyayı kaosa sürükleyen küresel sapkın inanç merkezlerinin faaliyetleri” vb. onlarca kötülük dünyanın dengesini bozuyor ve insanlığı akla hayale gelmedik musibetlerle karşı karşıya getiriyor.” diye uyarıda bulundu.
İslam’ın ve Kur’an’ın hakikat ve hükümlerini okuduğu bu hutbeden sonra başta İHD adlı sözde dernek ile Ankara Barosu ve diğer barolar, Başkan Erbaş hakkında hem suç duyurusu, hem de olmadık ifadelerle hutbe üzerinden, utanmaz ve arlanmaz bir küstahlıkla İslam’a saldırdılar.
Burada batının tasmalı köpekleri olan İslam düşmanlarını asıl kudurtan Erbaş’ın, “Kıyametin kopması ve Tanrı krallığının gerçekleşmesi için dünyayı kaosa sürükleyen küresel sapkın inanç merkezlerinin faaliyetleri...” ile ilgili uyarıları ve tapındıkları bu güçleri deşifre etmesi olmuştur.
Nesli ifsad eden İstanbul Sözleşmesinden beslenen güruhla birlikte başını CHP ile HDP’nin çektiği iğrenç ittifakta buluşan sapkın zihniyet, Başkan Erbaş üzerinden İslam’a ve değerlerine saldırma hadsizliğine; İslami hassasiyete sahip duyarlı tüm kesimler; başta Cumhurbaşkanı Erdoğan, siyasi partiler, İslami platformlar olmak üzere halkımız Erbaş’a sahip çıkarak, İslam’a yapılan küstah hakaret ve hadsizliğe sert tepki gösterdiler.
Burada asıl üzerinde durulması gereken konu bu sapkın, utanmaz arlanmaz kesimlerin bu cüreti nereden aldıkları konusudur. Bu konuda uzun süredir başta “İstanbul Sözleşmesi”, 6284 sayılı sözde “Aileyi koruma kanunu” ve CEDAW Protokolü olmak üzere sapkınlığa alan açan tüm ulusal ve uluslararası mevzuatlar ve anlaşmaların feshedilmesi için Cumhurbaşkanı Erdoğan ve hükümete yapılan çağrılara sessiz kalınmasıdır.
Diyanet İşleri Başkanlığı Hukuk Müşaviri Adnan Üstün’ün, "Ankara Barosu ahlaksızlık ve namussuzluktan yana olmuştur" sözleri ile MHP Lideri Bahçeli’nin, “…dinimize, diyanetimize, milli ve manevi değerlerimize yönelmiş her eli kırmaya, her emeli karşılamaya hazır ve muktedirdir.” açıklamalarını önemsiyor ve tebrik ediyoruz.
Bu olay üzerinden İslam’a saldıranların necis fikirlerini bu kadar küstahça ve pervasızca haykırırken; Müslüman camialar üzerlerine çöken kompleksi atıp, İslam’a saldırılara karşı ayağa kalkmasını bilmeli ve aziz İslam davasını yüceltmek için çaba harcamalıdırlar.
Evet, bizlerde ‘Bu ülkede namuslular da en az namussuzlar kadar cesur olmalıdır!’ sözünü yaşatarak, Müslümanlar olarak bu arsız İslam düşmanı kesime hak ettikleri şekilde, korkmadan karşı çıkmasını bilmeliyiz. Sizler kim oluyorsunuz da, İslam beldesinde her türlü ahlaksız, sapkın, iğrenç fiilleri gözümüze sokarak işleyeceksiniz ve üstüne üstlük dinimize saldıracaksınız ve bizlerde buna göz yumacağız öyle mi?
Bizler canımız ve tüm varlığımızla İslam’a ve İslam’ın şiarlarına saldırılara karşı set olmaya ve sizleri fonlayan ve tasmanızı tutan küresel emperyalizm ve dünya siyonizminin planlarını ALLAH’ın yardımı ile deşifre edip ortadan kaldıracağız. Sizlerde tarihin çöplüğüne atılmaktan ve kininizden gebermekten başka bir şey yapamayacaksınız. Wesselam…