Benim anlamadığım ve anlamakta güçlük çektiğim, niye bir çok sendika var. Eğitim Bir-Sen, Eğitim Sen, Kamu Sen, KESK, Türk-İş, Hak-İş gibi, ama niye Barolar tektir. Niye 2,3 veya 4 tane değişik Baro sendikası veya birliği olmasın.
Niye bu tek güç birinin elinde olsun. Baroların başkanlarının yaptığı açıklamalar veya uygulamalar kendi üyeleri tarafından beğenilmediği halde mikrofon kimin elinde ise o bütün avukatların adına, avukatların istemediği konuşmaları yapıyor. Mesele eskiden İstanbul barosunun kapısına astırdığı söylenen ‘ Örtülü avukat giremez’ yazısı eğer doğru ise üye olan birçok avukat tarafından kabul edilmediği halde ses çıkaramamışlar. Eğer çoklu baro olsaydı böyle bir yazı asarlar mı? Belki bazı avukatlar bunların bulunduğu baroda olmak istemiyor ama mecburiyetten kalıyorlar. Yani avukatın kendi hür iradesiyle istediği Avukat arkadaşlarıyla kurmak istediği Baro neden olmasın veya kendi aidatları ile istemedikleri şahısların sefa sürmelerine, bunları istedikleri gibi harcamalarına razı değildirler.
Haksızlıkları savunduğunu ve savunma makamı olduğunu iddia eden baro bir komünist veya solcu ya da devlet karşıtı yakalansa veya öldürülse feryat figan ediyor. Basın açıklaması yapıyor. Ama Silvan’ın susa köyünde 10 Müslüman camiden çıkarılıp şehit edilse sesini çıkarmıyor. Madımak otelinde kimin tarafından öldürüldükleri tam belli olmayanlar için açıklama üstüne açıklama yapan baro, Başbağlar köyünde şehid edilen 33 Müslüman için sesini çıkarmıyor. Veya askerler, polisler için sesini çıkarmazken dağda öldürülen insanların hakkını savunmaya kalkışıyor. 6-8 Ekim olaylarında Diyarbakır’da vahşice öldürülen 53 Müslüman için sağır olurken onların ölüm emrini veren için yırtınıyor. Kurban bayramında et dağıtırken şehid edilen 16 yaşındaki Yasin Börü için ses çıkarmayan baro katilleri için savunma yapıyor. Katilin kurtulması için savunma yapılmaz. Katil cezasını çekmelidir. Baro, zalimin kurtulması için çalışmamalıdır.
Demek ki, bu baro değişmelidir. Bu baro Müslüman halkın hakkını savunmak için kurulmamış. Bizim hakkımızı savunan avukatların bulunduğu barolar kurulmalıdır.
Baroların sayısının çoğalmasına izin verilirken diğer kurumlarda aynı akibete uğramalıdır. Esnaf – kefalet, Şoförler cemiyeti, Mimar ve Mühendisler odasıda çoğaltılmalıdır.
Tabipler Birliği'nin açıklamalarına karşı binlerce doktor var. Onların sağlıkla ilgili, doktorlukla ilgili hiçbir açıklamaları ve çalışmaları duyulmuyor ama siyasi açıklamaları gündemi işgal ediyor. Açıklamaları CHP ve diğer sol örgütlerle aynı paraleldedir. diğer taraftan Mimarlar Odası Diğer taraftan Bilmem Esnaf ve Sanatkarlar Odası hepsi birer tane Halbuki biz esnaf olarak, biz avukat olarak biz, Doktor olarak, biz mühendis olarak kendimize yakın olan veya düşüncemize yakın olan benimsediğimiz herhangi bir yapıda olmak istiyoruz. Bizim gücümüzü zorla elinde tutan Barolar Birliği'ne veya Tabipler Birliği'ne veya diğerlerine üye olmak istemiyoruz. Nasıl öğretmenlerde, sağlık personellerinde değişik sendikalar varsa, nasıl işçilerde değişik sendikalar varsa bu odalarında değişik şekilde olmaları lazımdır. güç birilerinin eline girmiş, onlarda yıllardır bunu kendi faydaları için kullanıyorlar. Eski yönetim kendisine oy versin diye kendisiyle ilgili borçlarını siliyor.
Adamlar krallar gibi yaşıyorlar. Bu imkanların ellerinden çıkmasını istemezler. Bunun için ellerinden geleni yaparlar.
Müsiad kurulmadan önce, Tüsiad her şeye müdahale ediyordu. Ülkeyi kaosa sürükleyecek işler yapıyordu. Ortakları abd ve Avrupalılardı. Onlardan emir alıyorlardı. Bu kuruluşlarda Tüsiadın konumundadırlar.
Avukatlar, doktorlar, mühendisler, ayrı bir yapı kurmak istiyorlarsa yan yana gelebilirler denilmeli ve diğer yapılara tanınan haklar yeni kurulacak Barolar, Doktorlar, Mühendisler, Mimarların, esnafların şoförlerin yapılarına da verilmelidir Vakti zamanında bazıların arpalık olarak faydalanacağı bazı kurumlar oluşturulmuştur. Esnaf –kefalet ve buna benzerleri kimin elinde ise, hangi düşüncenin elindeyse buradaki imkanları kendilerine ve yandaşlarına kullandırmışlar. Dolayısıyla buralarda kayıtlı olup bunların bu davranışlarını beğenmeyen sevmeyen insanlar bunlara aidat vermek istemiyorlar. Kendileri gibi düşünen insanların toplandığı yerlerde toplanmak istiyorlar. İşte hükümet bu konuda herkesin, her kesimin kendisine yakın olan yerlerde toplanmasını sağlayacak düzenlemeler yapmalıdır. Sadece bir yerde değil her yerde bu düzenlemeler olmalıdır. Herkes hür olmalı, isteği ile istediği yere üye olmalıdır.