Türkiye'de özgürlük ve İnsan hakları denilince akla ilk gelen CHP ve sol zihniyetli parti ve örgütlerdir. Bunlar, Türkiye'de hep özgürlüklerin ve insan haklarının temsilcileri olarak görülmüşler. Ve öne sürülüp bağırmalarına izin verilmiştir. Nerede bir özgürlük ve insan hakları söylemi varsa orada bağıran solcular ve CHP zihniyeti vardır.
Osmanlı döneminin yıkılışına doğru özgürlük ve insan hakları temsilcisi olan Jön Türkler Avrupalılarla birleşerek Osmanlı Devleti'ne içten ölümcül darbeler indirmişlerdir. Bunların çalışmaları sonucunda Osmanlı Devleti yıkılmış, büyük bir coğrafi alana sahip olan Devletin yerine küçük bir devlet Jön Türkler e teslim edilmiştir. Bunun karşılığında iktidara gelen şahıslar İngiltere'nin emirleri doğrultusunda hareket edip İslam'ın birleştirici sembollerini kaldırmak ile görevlendirilmişlerdir. İlk olarak İslam'ın temsilcisi konumundaki hilafeti ortadan kaldırarak Müslümanların dünyadaki birlikteliklerini parçalamışlardır. Ondan sonra Müslümanların kılık kıyafetlerine ve harf inkılabı denilerek Arapça'nın yerine latince alfabeyi getirerek halkın İslam ile olan bağlarını koparmışlardır.
Sonraki dönemde kurtuluş savaşında düşmanlara karşı mücadele edip zafer kazandıran Şeyhler Alimler ve bölgenin etkin insanları istiklal mahkemelerinde ve faili meçhul cinayetlerle ortadan kaldırıldılar. Menemen olayları gibi kumpaslarla halkın üzerine korku salındı ve birçok insan haksız yere idam edildi. Hatta şapka giymemiş diye bir kadın bile asıldı. Diğer taraftan toplumda büyük bir sefalet ve kıtlık oluşturuldu. Avrupalılarla yapılan anlaşmalar sonucunda en son Ayasofya camisi müzeye çevrildi. Bu arada birçok Cami satıldı. Ahırlara çevrildi ve kapatıldı. Şimdi de bu zihniyetin temsilcisi olduğunu söyleyen CHP'nin son kurultayında ki manifestosu aşağıda yazılmıştır.
İktidar manifestomuz açık. Yeni, sivil ve çoğulcu bir anayasa, etkin parlamenter sistem, hesap veren devlet, kamu yönetiminde liyakat reformu ve üreten ekonomi. Biz DOSTLARIMIZLA (HDP, İP, BABACAN, DAVUTOĞLU, KARAMOLLAOĞLU...) iktidara hazırız.
En önemlisi Türkiye çatışmadan, kavgadan, dövüşten bıktı. Dini, inancı, kimliği, mezhebi, cinsiyeti veya CİNSEL YÖNELİMİ (LGBT-İ) nedeniyle kimse ikinci sınıf vatandaş olamaz. Türkiye hepimizin. Devlet her vatandaşa eşit, nitelikli hizmet verecek. Türkiye'de yönetim devrimi yapacağız.
CHP muhalefeti iktidarı, çalışmıyordu ya şu projeleri yapmıyor diye şu özgürlükleri getirmiyor diye eleştirecek yerde, niye köprüleri yapıyorsun, niye yolları yapıyorsun, niye 3.cü havaalanını yapıyorsun, niye Marmarayı yapıyorsun diye saldırılarda bulunuyor. Daha önceden de Boğaziçi Köprüsü yapıldığı zaman Ecevit buna karşı çıkmıştı. Dolayısıyla CHP ve sol örgütlerin zihniyetlerin de insan hakları ve özgürlüklerden anladıkları tek şey kendilerinden olan insanlara özgürlük ve insan hakları getirmektir. Kendilerinden olmayanlara ise sadece ölüm ve hapis vardır. Güneydoğu'da yüzlerce Kürt vatandaşı örgütlerin eliyle öldürüldüğünde, yollara bomba konulup bir sürü insan parça parça edildiğinde bu insan hakları ve özgürlük havarilerinden en ufak bir ses çıkmamaktadır. Ama bir solcu, bir laik, bir din düşmanına en ufak bir cezai işlem yapıldığı zaman hep birlikte bağırmaktadırlar.
CHP zihniyeti ve sol örgütlerin tek derdi Müslüman halkı Hıristiyanlaştırmak, Zerdüşt dinine tabi etmek veya Yahudileştirmektir. Onların bütün amacı halkı Hristiyan özgürlüğüne kavuşturmaktır.
CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un "Evet’’ diyenleri İzmir'den denize dökeceğiz" ifadelerine ilişkin, "Dedesi Mahmut Esat Bozkurt, Meclise nasıl bir önerge vermiş biliyor musunuz? 'Bizim resmi dinimiz Hıristiyanlık olsun' diye... ve onun torunu da 'evetçileri' denize dökmek istiyor."
Kapitalistler, emperyalistler, solcular, komünistler ve İslam dininin düşmanlarının tek derdi İslami ortadan kaldırmak ve kendi düzenlerini oluşturmaktır. Bunların özgürlük, eşitlik ve insan hakları söylemleri yalan üzerinedir. Başörtülü öğrencileri üniversite kapılarından kovanlar bunlar değil miydi? Başörtülülerin resmi dairelerde çalışmalarını engelleyenler bunlar değil miydi? Avrupa, Amerika ve diğer ülkeler ilaç sanayinde, silah Sanayinde, teknolojide, araba üretiminde gelişip dünyayı kendi hakimiyetleri altına aldıkları dönemlerde bunlar İslam alimlerini asmakla, çarşaflı kadınları araştırmakla, sakallı erkekleri tespit etmekle uğraşıyorlardı. Üniversitedeki bilim adamları, bilimsel çalışmaları yapacakları yerde başörtülü öğrencilerin avına çıkıyorlardı. Ama gelin görün ki bunlar özgürlükçü oluyor, bunlar insan haklarının savunucuları oluyorlar. O zamanki üniversite rektörleri, öğretim elemanları hep başörtülü öğrencilerin avında idiler. Şimdi de bu insanlar içki kadehlerinde başka hiçbir şey tanımıyorlar. Bize getirecekleri özgürlük ve insan hakları ölüm ve hapishane nelerdir. Başka hiçbir özgürlük bize getirmezler. Hangi gün CHP ve sol partiler Müslümanlara yapılan zulümlerin kınayıcısı olmuşlardır veya hangi gün Müslümanlara yapılan zulümler için göster yapmışlardır. Onlar ancak çarşaf yakıp, kahrolsun şeriat sloganları atarlar. Selametle kalın.