II. Dünya Savaşı'nın bitmesinden önce Amerika, Avrupa ülkelerini ve diğer ülkeleri dizayn etmek için Marshall planı hazırlamıştır. Savaştan dolayı büyük ekonomik sıkıntı çeken ülkeler, Amerika'nın Yardımları sayesinde 4-5 yıl nefes almışlar. Ondan sonra borçları geri vermek için Amerika'dan yeni borçlar almak zorunda kalmışlardır. Bu vesileyle Avrupa ülkeleri ve Türkiye, Amerika'nın Yönlendirmeleri sonucunda ekonomik, siyasi, eğitim, tarım ve bütün alanlarda Amerika'nın isteğine göre şekillenmişler.
Dolayısıyla Türkiye'de de (27 Aralık 1949)eğitim komisyonları kurulmuştur. Eğitim alanındaki düzenlemeler sağlanmış ve Türkiye'ye yardımlar yapılmıştır. Ama bu yardımlar Amerika’nın istediği alanlarda harcanacaktır.
Kahire de yapılan anlaşma ile Türkiye'nin eğitim programı Amerika'nın kurmuş olduğu komisyonun yetkisine girmiş ve anlaşmanın 1. Maddesinde Türkiye'de Birleşik Devletler Eğitim Komisyonu namı altında bir komisyon teşkil edilmiştir. Ve bu komisyon, anlaşma hükümleri dairesinde Türkiye Cumhuriyeti hükümeti tarafından temin edilen paralarla finanse edilecektir. Eğitim programının idaresini kolaylaştırmak için tesis edilmiştir. Bu komisyon Türkiye Cumhuriyeti ve Amerika Birleşik Devletleri hükümetleri tarafından tanınacaktır. Anlaşmanın 5. maddesine göre komisyon 4 Amerikalı 4 Türkten oluşacaktır. Amerikan Büyükelçisi ise komisyonun Fahri başkanı olacaktır. Kararlar oy çokluğu ile alınacaktır. Oylar eşit çıkarsa, son kararı Amerika Büyükelçisi verecektir. Bu komisyon vasıtasıyla Türkiye'de eğitim planları yapılmıştır. Okullarımızda eğitimden çok oyalama teknikleri uygulanmıştır. Halkımızın ihtiyaç duyduğu programlar yerine ihtiyaçtan uzak olan programlar yapılmıştır.
Kendi ülkelerinde kimya, fizik, biyoloji, matematik gibi dersler ön plana çıkarılırken, Türkiye'deki okullarda ise spor yarışmaları ön plana çıkarılmıştır. Müzik, resim gibi dersler en önemli dersler haline getirilmiştir. Hangi okula giderseniz bir sürü kupayı görürsünüz. Ama bu kupalar hentbol, basketbol, futbol, voleybol vb gibi yarışmalarda elde edilen kupalardır. Hiçbirinde matematik, fizik, kimya, biyoloji gibi derslerin yarışmaları yapılmamaktadır.
Bizim her şeyden önce ortaokuldan itibaren okullarımızı kimya, fizik, biyoloji, matematik okullarına çevirmemiz gerekir. Bu okullardan mezun olan şahıslar kendi alanlarındaki liselere kayıt yapılmalıdır. Oradan da üniversitelerdeki bu bölümlere kayıtları yapılmalıdır. Dolayısıyla üniversiteden mezun olan bir Kimyager her türlü temizlik malzemelerini yapabilmelidir. Fizikçi birçok alanda yeni keşiflerde bulunmalıdır. Biyolog ilaçları bulabilmelidir. Diğer taraftan Sanayi alanındaki kalifiye elemanlar, okullardan temin edilmelidir. Bu öğrenciler 3 gün fabrikada çalışırken 3 günde ders görmelidir. O zaman eğitimde başarılar elde ederiz. Mezun olanlar pratik eğitim görmedikleri için sıkıntı çekiyorlar. Elektrik mühendisi elektrikten anlamıyor.
Yabancılar, ekonomiyi, eğitimi, siyasetimizi, tarımımızı yönlendirdikleri sürece bizler başarı elde edemeyiz. Hatta başarılı olduğumuz alanları sabote etmek için ellerinden geleni yaparlar. Son dönemlerde İHA, SİHA ve diğer bazı alanlarda yapılanları başka ülkelere sattırmamak için ellerinden geleni yapıyorlar. Çünkü Amerika dünyadaki birçok ülkenin ekonomisini elinde bulunduruyor ve ondan habersiz başka ülkelerle alışveriş yapamazlar.
Marshall Yardımları sayesinde Amerika, ürettiklerini ihraç edebileceği pazarlar bulmuştur. Bu ülkelerdeki sanayi ve teknik gelişimi engelleyerek kendine bağımlı birer uydu haline getirmiştir. Ayrıca Amerika'nın elde ettiği en büyük kazanç, doları dünyada kullanılan para yapmıştır. Marshall yardımı sayesinde Türkiye uçak sanayinden tarıma, makine sanayiden eğitim alanına kadar her alanda Amerika kontrolüne girmiş küçük Amerika olacağız derken, Amerika'nın uydusu olmuştur.