الساعي علي الارملة و المسكين كالمجاهد في سبيل الله او القاءم الليل الصاءم النهار
Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda Cihad eden veya gündüzleri oruç tutup, gecelerini ibadetle geçiren kimse gibidir. Buhârî, nafakat, 1
Dünyadaki bütün rejimler ve sistemler kendi içlerindeki Dul, yetim ve imkanlardan yoksun kalmış olan kişilere sahip çıktıkları oranda ayakta kalırlar. Bir devlet bu gruplara sahip çıktığı oranda ömrü uzar. İçlerindeki sıkıntılı ve yoksul insanlara sahip çıkmadıkları zaman yıkılışı daha erken olur. Dolayısıyla bütün devletler, gruplar, cemaatler ve topluluklar kendi içlerinde bulunan dul, yetim ve mustazaflara sahip çıktıkları oranda ayakta kalırlar. Dul, yetim ve fakirler toplumun en hassas kısmıdırlar. Dünyanın bütün ülkelerine baktığımızda en çabuk kandırılan kesim bu kesimlerdir. Bundan dolayı devletin bu kesime çok iyi sahip çıkması gerekir.
Yeryüzünün hangi kesimine bakarsak bakalım en çok ezilen, kandırılan, istismar edilen kesim dul, yetim ve fakirlerdir. Bütün ordulara baktığımızda maaşlı askerlerin çoğu fakir olan kesimlerden oluşmaktadır. Askerlikte fakir olanlar en zor şartlarda bulunmaktadırlar. Zengin olanlar ise ya para vererek gitmiyorlar ya da askerliğin en kolay olduğu yerlerde askerliklerini yapıyorlar. Kur'an-ı Kerimde, Mustazaflar müstekbirlere siz bizi kandırdınız. Bize vaatlerde bulundunuz. Bizde bu yüzden sizin peşinizden geldik diye söylerler.
Özellikle yardım kuruluşlarında, derneklerde veya devletin yardım kuruluşlarındaki şahıslar, yetimhane sorumluları mağdur olanların, yetimlerin, kadınların barındırıldığı yerlerde çalışan ve buralarda sorumluluk yapan insanların çok iyi, temiz ve her şeyden önce Allah'tan korkan, ahlakı çok düzgün olan insanların olması lazımdır. Yardım dağıtan insanlar eğer çok dürüst ve temiz olan insanlar değilseler yardım dağıttıkları insanları kolaylıkla istismar ederler. Hele dul ve yetim olanlara yardım eden kuruluşlarsa bu dul ve yetimleri çok kolay bir şekilde kendi kötü emellerine alet edebilirler. Basından okuduğumuz kadarıyla (ki bunlar basına yansıyanlardır) Avrupa'dan veya diğer yerlerden fakir ülkelere yardım için giden kuruluşlar bu fakirleri, bu yetimleri ve dul kadınları cinsel yönden çok kötü şekilde istismar ediyorlar. Bir Tas çorbaya onları kötü emellerine alet ediyorlar. Barış gücü adı altında başka ülkeleri işgal eden ülkelerin askerleri Özellikle buradaki kimsesiz olan ailelere musallat oluyorlar ve her türlü kötülüğü onlara yapıyorlar. Bu yüzden İslam dininde dul, yetim ve fakirlere yardım etmenin büyük sevapları vardır. Ahrette yardım edenlere büyük makamlar verildiği, peygamberlerle yan yana olunduğu rivayetler edilir. "Kendi yetimini veya başkasına ait bir yetimi himaye eden kimseyle ben, cennette şöyle yan yana bulunacağız."Hadisin ravisi Malik İbni Enes, -Peygamber Aleyhisselam'ın yaptığı gibi- işaret parmağıyla orta parmağını gösterdi. (Müslim, Zühd 42.)
"Sofralarında yetim bulunduran kimselerin sofrasına şeytan asla yaklaşamaz." [Ebû Mûsa (R.A) Taberânî (R.A)]
"Bir kimse, akrabasından veya başkasından olan bir yetimi, yetim kendisini kurtarana kadar uhdesine alsa, o kimseye Cennet vacip olur." [Ravi: Hz. Adiyy Ibni Hakem (R.A.)]
"Üç kişiye kıyamet gününde Allah, nazar etmez; onları tezkiye etmez ve onlar için elim bir azap vardır: Okuturken yetimi ezen hoca, ihtiyacı yok iken dilencilik yapan kimse, yaranmak için sultana dalkavukluk yapan adam. " [Ravi: Hz. Ibni Abbas ((R.A)]
Derslerine girdiğim bir sınıfta yetim olan iki kardeş vardı. Bunlardan biri çok yaramazdı. Onların dersine girdiğim zaman bunun ismi sürekli yaramazlar içinde vardı. İsmi yazılı olanları kaldırıyordum ve yetim olana diyordum: Ahmed sana bakınca Peygamberimi (sav) hatırlıyorum. O’da yetimdi. Bir yetime kızamam. Yaramazlık yapanların hepsine oturun diyordum. Hepiniz Ahmedin yetimliğinin hatırına verildiniz. Ahmette, Peygamberimin (sav) yetimliğinin hatırına verildi.
Sonuç olarak şunu diyebiliriz. Dul, yetim ve fakirlerle uğraşan, yardım eden İslami dernekler bu konuda çok hassas davranmalıdırlar. Özellikle yardıma gönderdikleri şahısları çok iyi seçmelidirler. Ve bu şahıslar yardım götürecekleri zaman ya da bu ailelerle görüşecekleri zaman kendi hanımlarını da kendileri ile beraber götürmelidirler. Çünkü insanlar yanlış yollara sapabilirler. Ama hanımları onların yanında ise daha rahat olurlar. Ayrıca yardım götüren insanlar kesinlikle hiçbir şekilde bu dul olan veya yetim olan bu insanlarla kendileri evlenmemelidir. Kendileri bunlarla evlenirlerse, yani yardım ettikleri kadınlarla evlenirlerse toplumda yanlış anlaşılmalara ve güvensizliğe sebep olur.
Kalbinin yumuşamasını ve hacetinin görülmesini sever misin? Yetime merhamet et, onun başını oksa ve ona yediğinden yedir. Kalbin yumuşar ve hacetine erişirsin. [Ravi: Hz. Ebud Derda (R.A)]