Lütfen bekleyin..


İhsan PINAR

Bir Hidayet Öyküsü…

17 Eylül 2015, 16:50 - Okunma: 3200

      Allah, kulları arasında ayırım yapmaz. Bütün insanları güzel ve tam donanımlı olarak yaratmış. Bu yaratılış güzelliğini, özünü muhafaza eden insanlar, dünyanın neresinde bulunurlarsa bulunsunlar, mutlaka hakkı arayacak ve hakka ulaşacaklar. Ama özünü muhafaza edemeyenler; çıkara, korkuya, şöhrete, şehvete, parti ve ideolojilere kul- köle olanlar, Peygamber ailesinden bile olsalar hakka yüz çevirecek delalette ısrar edeceklerdir.

     Fransız Üniversitesi öğretim üyesi, siyaset adamı, düşünür ve Fransız Komünistlerinin ideologlarından olan Roger Garaudy, 1913 yılında Marsilya’da doğdu. 1945’te Fransız Komünist Partisine üye oldu. 1945–1958 yılları arasında Fransız Parlamentosunda Milletvekili, 1959–1962 yılları arasında da Senato’da bulundu. 1956’da Komünist Parti siyasi büro şefi oldu. Marksist Araştırma ve İncelemeler Merkezi Müdürlüğünü yaptı.

     Sürekli okuyan, araştıran Garaudy, 1970’ten sonraki dönemde ‘yeni bir fikri ve ahlaki düzen kurulmadıkça, batının dünyayı sürüklediği bu kötü gidişe son verilemeyeceğini’ söyleyerek, “Medeniyetler arası diyalog” konusunda çalışır ve aynı adı taşıyan bir Enstitünün idareciliğini yapar. ‘Yaşayanlara Çağrı’ adlı eserini bu dönemde yazar. Bu araştırma döneminde, 1981’de Müslüman oldu. ‘İslam’ın Vaat Ettikleri’ eseriyle de geçmişini ve batı toplumunu sorguladı. Daha sonra ‘İslam ve İnsanlığın Geleceği’ isimli eserini yazdı.

     Garaudy, ilk İslam sinyalini, mesajını aldığı olayı şöyle anlatır. 1940’larda Cezayir’de tutuklanarak 3 yıl hapse mahkûm edilir. Burada bir isyana öncülük ettiği için işgalci Fransız Komutan tarafından idamına hükmedilir. Kurşuna dizmesi için Cezayirli askere talimat verir. Ancak asker, “Müslüman bir askerin iman ve şerefinin, silahsız bir adama ateş etmeye mani olduğunu” söyler ve görevi reddeder. Bu olay ona, Sorbone Üniversitesinde 10 yılda öğrendiklerinden çok daha önemli şeyler öğretir. Bu olayla içine İslam ışığı yansır ve bu ışık hakikati arayıp bulmasında yolunu aydınlatır.

       Garaudy “Batı Rönesans’ının bireyselliğe dayalı prensipleri ve burjuva ihtilalleri bizi kaoslar çağının kapısına getirmiştir. İster Ulus’u ilahlaştıran Faşizmle, ister ‘Sınıf’ı’ ilahlaştıran Sovyet sistemi ile bu gidişi tersine çevirmek için girişilen totaliter denemeler, görüldüğü gibi dünyayı bir hapishaneye çevirmiştir. Batının ‘ bütün uygarlıkları yargılamak’ gibi bir iddiası var. Kendini ‘son ve tek çare’ olarak gören batı, diğer halkların, uygarlıkların, bilim ve tekniğin ‘ilkel, az gelişmiş, gerici’ olduğuna karar vermektedir. Batıda bizim büyüme dediğimiz şey, dünyanın dörtte üçünün maddi ve insani değerlerinin yağma ve talan edilmesiyle mümkün olmaktadır. İslam’a neler borçlu olduğumuzu bilmek sadece tarihçilerin değil, kesin sonuç almak isteyenlerin, savaş erlerinin ve geleceği kurtaracakların görevidir. Öyle sanıyorum ki bundan sonra, insanlığın tamamı için olduğu gibi İslam için de bütün yeniden doğuşların habercisi, sadece İslam’ın tekrar destanlaşması, insan destanının bir kere daha zafer çağları yaşamasıdır.”

      “Roma- batı hukukunda mülkiyet hakkı, ‘kullanmak ve tüketmektir.’ Mal sahibi, kendi malı olanı istediği gibi yok etme hakkına sahiptir. Malını tüketirken toplumun en hayati ihtiyaçlarına zarar verse dahi kimse ona karışamaz. İslam anlayışı ise bunu ret eder. Allah’tan gelen emirlerle kayıt altına alınmış mülkiyetin sosyal bir görevi vardır. Bir malın sahibi ister bir tek kişi, ister ortaklık ve hatta ister devlet olsun, sahip olduğu malın aynı zamanda toplumun malı olduğunu hatırından çıkarmaması gerekir. Mal sahibi sadece sorumlu bir yöneticidir.” Bu anlayıştan doğan kolektif şuur, insanın sosyalleşerek çevresiyle bütünleşmesini sağlar.

      “1980 yılında silahlanma yarışında 450 milyar dolar harcayan, eşitlik ilkesi tanımayan alışveriş oyunları yüzünden üçüncü dünya ülkelerinden 50 milyon insanın hayatını kaybetmesine yol açan Batının günümüzdeki hegemonyası biçimine ne isim verilmeli? Eğer geçip giden zamanlar binlerle ölçülecek olursa, Batı, tarihte görülmüş en büyük canidir.”

        Yaşanmış hayat insana birçok şeyler öğretir. Okumak, araştırmak, farklı insan ve fikirlerle tanışmak, konuşmak insana çok şeyler öğretir. Bütün bunları yaşamış, hayatını Sosyalizm ve Komünizme adamış araştırmacı, siyasetçi, düşünür ve Komünist ideolog Roger Garaudy’nin hayat hikâyesinin, içinden doğduğu toplumun inanç ve değerlerine kör bir taassupla saldıran ve kurtuluşu batının ideolojilerinde arayan bizim Komünistlerin ibret alması dileğiyle…

  • Bu haberi paylaşın:
UYARI: Konuyla ilgisi bulunmayan, hakaret içeren cümleler veya imalar, inançlara saldırı, şiddete teşvik ve tamamı büyük harfle yazılan yorumlar onaylanmamaktadır.
Yazarın Diğer Yazıları
1281 gün önce
1712 gün önce
2271 gün önce
2345 gün önce
2447 gün önce
2523 gün önce
2532 gün önce
2547 gün önce
2604 gün önce
2608 gün önce
2709 gün önce
2714 gün önce
2796 gün önce
3052 gün önce
3058 gün önce
3101 gün önce
3162 gün önce
3182 gün önce
3225 gün önce
3243 gün önce
3305 gün önce
3326 gün önce
3341 gün önce
3349 gün önce
3367 gün önce
3373 gün önce
3396 gün önce
3407 gün önce
3410 gün önce
3421 gün önce

RSS
© 2024 - Batman Basın
bmV0aGFiZXJ5YXppbGltaS5jb20=